GENETİK yatkınlık gösteren bir yumurtalık hastalığı olan Polikistik Over Sendromu, sadece kadın hastalıkları değil vücuttaki tüm organ sistemleri kapsamında en sık görülen hormon bozukluğu.
Nedeni tam olarak bilinmeyen PCOS, tipik olarak genç kızlarda ve genellikle ergenlik döneminde ortaya çıkmakta. Anatolia Tüp Bebek Merkezi Klinik ve Bilimsel Direktörü Prof. Dr. Hakan Yaralı, her 5 kadından birinde görülen Polikistik Over Sendromu hakkında şu bilgileri verdi:
Her 5 kadından 1’inde ortaya çıkan ve genç kadınlarda görülen polikistik over sendromu (PCOS) en sık görülen hormon bozukluklarından bir tanesi. Prof. Dr. Hakan Yaralı, sivilce artışı, ciltte yağlanma, saç dökülmezi ve şişmanlığın da polikistik over sendromunun belirtisi olduğunu açıkladı.
Prof. Dr. Yaralı PCOS’un 3 belirtiden en az ikisinin tespit edilmesi halinde konulduğunu söyledi ve bu belirtileri şu şekilde sıraladı:
“Seyrek yumurtlama ya da hiç yumurtlamama, kıllanma ya da erkeklik hormonunun fazla olması ve yumurtalıklarda 2-9 mm çapında 12’den fazla antral folikül denilen yapıların görülmesi.”
Prof. Dr. Yaralı tedavisi hakkında ise şu bilgileri verdi:
“Bu cilt değişikliklerinin tedavisinde anti-adrojenler (erkeklik hormonlarını baskılayan ilaçlar) kullanılması gerekir. Bu kapsamda kullanılan ilaçlar doğum kontrol hapları ve diğer anti androjenlerdir. Adetlerin düzenlenmesi tüylenmede artmanın yanı sıra doğum kontrol hapı kullanımının ikinci bir avantajıdır. Anti androjen ilaçların bazıları ise gerçekte bir idrar söktürücü olsa da tüylenmede artma kapsamında etkin bir ilaçtır. Tüylenmede artma tıbbi tedavisi çocuk isteği olan dönemlerde yapılmamalıdır çünkü kullanılacak ilaçlar ya yumurtlamayı baskılarlar veya gebelik varlığında kullanılmaması gereken ilaçlardır.”
“PCOS’LU KADINLARDA ŞEKER HASTALIĞI RİSKİ DAHA FAZLA”
Polikistik over sendromlu kadınlarda uzun dönemde bazı artmış metabolik riskler olduğunu belirten Prof. Dr Yaralı:
“Bu olgularda 40’lı yaşlar ve sonrasında şeker hastalığı riski kesin olarak, PCOS’lu olmayan olgulara göre artıyor. İlerleyen yaş, kilo fazlalığı ve birince derece aile bireylerinde şeker hastalığı varlığı, şeker hastalığı gelişmesi için ilave risk faktörlerini oluşturmakta. Bu hastalarda %40 civarında gizli şeker, %6–8 olguda ise aşikâr şeker (tip 2 diyabet) sıklığı söz konusudur. Ayrıca, kesin olmamakla birlikte hipertansiyon (yüksek tansiyon) ve koroner kalp hastalığı riskleri de artmaktadır.” Dedi.
“TEDAVİDEKİ EN ÖNEMLİ BASAMAK KİLONUN KONTROL ALTINA ALINMASI”
Araştırmaların Türkiye’de kadınlarda şişmanlığın hızla arttığını gösterdiğini söyleyen Prof. Dr. Yaralı ayrıca şunları açıkladı:
“Polikistik over sendromu olan kadınlarda da şişmanlık sıklıkla rastlanan bir sorun. Ancak polikistik over sendromlu kadınlarda kilo alımı erkek tipi kilo alımı olarak gelişiyor. Hangi tip şişmanlık olduğunu anlamak için karın çevresi ölçülüyor, göbek hizasından karın çevresi 88 cm’i aşmış ise erkek tipi şişmanlık olarak tanımlanır. Hastanın tedavisindeki en önemli ve birinci basamak kilonun kontrol altına alınması ve kilo verdirilmesidir. Maalesef, pratik hayatta kilo verilmesinde çoğu zaman başarı sınırlı olabilmektedir. Kilo verilmesinde başarı anahtarı, hastanın tam uyum içinde olma isteği, bir diyet uzmanından profesyonel destek alınması ve uygun egzersiz programı uygulanmasıdır.”
HASTALAR GELİŞEN TEDAVİLER İLE ÇOCUK SAHİBİ OLABİLİYOR!
PCOS'lu hastalarda yumurtlamamaya bağlı gebe kalmakta sıkıntı görülebildiğini açıklayan Prof. Dr. Yaralı şunları söyledi:
“Bu nedenle başlangıç tedavisi yumurtlamanın tekrar sağlanmasıdır. Bunun için yardımcı yöntemler; kilo fazlalığı var ise kilo vermenin sağlanması ve hap ya da günlük iğne tedavisi ile yumurtlamanın uyarılması ve aşılama yapılmasıdır. Kilo vermek tedavide kullanacağımız ilaçların duyarlılığını artırırken ayrıca fazla kiloların gebelikte oluşturabileceği sıkıntıları da ortadan kaldırmak açısından çok önemli. Eğer bu yolla gebelik elde edilemez ise hastalara tüp bebek tedavisi uygulanabilmekte.”
“PCOS'LU HASTALAR TÜP BEBEK TEDAVİSİNDE EN KOLAY HASTALAR”
Tüp bebek yapılması gereken PCOS'lu hastaların gebe kalınabilirlik açısından en kolay hasta grubuna girdiğini söyleyen Prof. Dr. Yaralı bu tedavi ile ilgili şunları açıkladı:
“Bu hastalarda yumurtalık rezervi, yani yumurtalık uyarımı sonrasında elde edilen yumurta sayısı oldukça iyidir ve diğer nedenlere bağlı gebe kalamama sonucu tüp bebek yapılan hastalara göre gebelik oranları daha yüksek olmaktadır. Aynı zamanda bu grup hastalarda transfer edilen embriyo- embriyolar dışında dondurulacak vasıfta embriyo elde edilmesi ihtimali de çok daha yüksek olmaktadır. Yakın zamanda yaptığımız ve yurt dışında saygın bir dergide yayınladığımız çalışmamızda da sadece erkeğe bağlı kısırlık olan olgularda gebelik oranı %44, sadece polikistik over görüntüsü olan ancak yumurtlama problemi olmayan hastalarda gebelik oranı %59,6 iken PCOS'lu hastalarda bu oran %66 olmaktadır. Bu nedenle PCOS olan hastaların tüp bebek tedavisi bile gerekmeden, hap ya da günlük iğne tedavisi+aşılama ile gebe kalabilme şansları vardır. Eğer tüp bebek gerekir ise de genellikle hamile kalma oranları çok yüksek. Ancak unutulmamalıdır ki, PCOS'lu hastalarda uygun protokol seçimi ve uygun olan en düşük dozun uygulanması çok önem arz etmektedir. Kontrolsüz yapılan, tüp bebek için uyarımlar sonucunda aşırı uyarım sendromu gelişme riski olabilmekte ve bu tablo hayatı dahi tehdit edecek kadar ciddi sağlık problemlerine neden olabilmektedir.”
İSTANBUL (DHA)