Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, şubatta 23 kadının öldürüldüğünü, bunun haricinde 21 kadının ölümününse şüphe taşıdığını bildirdi.
23 kadının 10’u kocası, dördü sevgilisi, üçü akrabası, ikisi eski sevgilisi, ikisi kardeşi, biri oğlu ve biri de tanıdık biri tarafından öldürüldü.
En çok evlerinde öldürüldüler
Kadınların 16’sı evinde, üçü sokak ortasında, ikisi ıssız yerde, biri iş yerinde ve biriyse arazide öldürüldü.
En çok ateşli silah kullanıldı
Kadınların 10’u ateşli silahla, dokuzu kesici aletle, biri boğularak, biri çekiçle ve biri de demir sopayla öldürüldü. Bir kadının hangi silahla öldürüldüğü tespit edilemedi.
Öldürülen 23 kadından 11’inin hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemezken, 10’u boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak istemesi bahanesiyle, iki kadınsa ekonomiye dair bahanelerle öldürüldü.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu raporunda “11 kadının hangi bahaneyle öldürüldüğünün tespit edilememesi, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin görünmez kılınmasının bir sonucudur” dendi.
Failler serbest
Raporda, 2004 yılında Belçika’da dört kadını öldürdüğü için müebbet hapis cezası alan ama cezasını çekmesi için gönderildiği Türkiye’de serbest bırakılan Osman Çallı da hatırlatıldı. Fail röportaj verdiği gazeteye “Güneşin, denizin ve kumsalın tadını çıkarıyorum” demişti.
Faillerin cezasız kaldığını belirten platformun raporunda şunlar kaydedildi: “Failler, baş şüpheliler serbest bırakılıyor, tutuksuz yargılanıyor, güneşin tadını çıkarıyor. Fakat 2 yıldır hukuk mücadelesi veren Gülistan Doku’nun ailesi randevu talep etmek için gittikleri Adalet Bakanlığı önünde polis tarafından darp edilerek gözaltına alındı.”
RapordaSıla Şentürk cinayetinden de bahsedildi: “Sıla Şentürk 16 yaşında, kendisini ısrarlı takip eden Hüseyin Can Gökçek tarafından boğazı kesilerek öldürüldü. Fail tarafından tehdit edildiği için koruma kararı ile devlet yurduna yerleştirilen Sıla’nın, babaannesine bakmak için eve geri döndüğü öğrenildi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı failin cinayetin bir süre öncesinde tutuklandığını, Sıla şikayetini geri çekince serbest bırakıldığını söyledi. Bakanlığın bu açıklamayla ihmalini meşrulaştırmaya çalıştığı ortadadır. Israrlı bir şekilde takip edilen 16 yaşında bir çocuk var. Yetkililer, çocuğun üstün yararını gözetmeliydi, bütünsel bir bakışla sistematik olarak süreci takip etmeliydi. Sıla’nın öldürülmesinde yetkililerin de ihmali vardır. Faillerin hak ettiği cezayı alması için mücadele ettiğimiz gibi ihmali olan, görevini yerine getirmeyen yetkililer hakkında da hukuksal sürecin uygulanmasını sağlayacağız.”