İVRİZ İVRİZ DEDİKLERİ
BİR KÖY MÜ ACABA?
İvriz, öncelikle bir köyün adıdır. Okul adını köyden alır. İvriz Köy Enstitüsü 1941 yılında 2500 dönüm arazi üzerine kurulmuş, Ereğli’ye 7,5 km uzaklıkta, güneyinde Lütfi Hamidiye, Gaybi, Durlaz köyleri üçgeni ortasında yeni bir yerleşkedir. Okulun arazisi üzerinden İvriz-Ereğli yüksek gerilimli elektrik hattı geçmektedir. O zaman İvriz köyü yakınında, meşhur “İvriz Eti Kabartaması ‘ nın bulunduğu yerde Hidro Elektrik Santrali ( HES ) vardır. Bu HES İvriz ve çevresini aydınlatırken buradan mezun olan çocuklar da köylerini bir meşale gibi aydınlatcaktır.
Türkiye genelinde 21 tane olarak planlanan Köy Enstitülerinden biri de 1941 yılında eğitim öğretime başlayan İVRİZ KÖY ENSTİTİSÜ’dür.
Benim ilkokul öğretmenlerim şimdi rahmetli olan Hüseyin Şahin ile Fehmi Özer de İvriz mezunu idi. Sonraki yıllarda mezun öğretmenlerden çok İvriz hikâyeleri dinlemekle birlikte, Köy Enstitülerinin Türkiye’ye ye özgü örnek okullar olduğun dinledim ve anladım. Ben lise mezunuyum fark dersleri vererek İstanbul Ortaköy Öğretmen Okulu’ndan mezun oldum. Köy Enstitüleri hakkında yazı yazmak bana pek düşmez ama bize yön veren öğretmenlerimizin o okullardan mezun olması ve bizleri yetiştirmesi adına, bir de 2002 yılının Ekim ayında yeğenim Seyit Ahmet Küçük’ün düğünü nedeni ile öve öve bitiremedikleri şu İvriz’i bir görelim dedik, gittiğim Ereğli’de, boş bir zamandan yararlanarak okula gitmem ve oraları harap hâlde görmem ve düş kırıklığına uğramam, bana bir fabrika gibi işleyeceğini hayal ettiğim okul, tarım için örnek bahçeler ve diğerleri, günlük yaşamdan hiçbir eser yoktu. Her taraf bakımsız harap olmuş virane binalar, bakımsız tarla ve bahçeler, terk edilmiş bir yaşam alanı. Oysaki bana anlatılanlar, tıkır tıkır işleyen uygulamalı meslek kolları ve yemyeşil örnek meyve bahçeleri vs. idi. Üretilen tarım ürünleri, döner sermaye ile işleyen mekanizma hakkında hiçbir şey kalmamıştı. Oysaki Enstitü’de görülen, öğrenilen, yapılan işleri öğrenciler; öğretmen olarak gittikleri köylerde hayata geçirerek köylülerin yaşamını iyileştirip onları ekonomik yönden, fikri yönden zenginleştirme hedefleri idi.
Köy Enstitülerin amacı, perişan, bitkin, yoksul olarak yaşayan köylerimizi diriltip ayağa kaldırmaktı. Siyaset bu okulların kapatılması ve yok olması için elinden gelen bütün gücü kullanarak, bu okulları yok etmek, körletmek için başarıların kıskanan hazımsız yöneticiler vasıtasıyla ellerinden gelen kötülüğü okula yaptılar. 1980 sonrası özelikle 90’lı yıllar bu okulların sonu oldu. Son dönemlerde iamm Hatipleri kapatıp yok ettikleri gibi. Köy Enstitüleri hakkında, ABD’li araştırmacılar ne diyor?
Dünyayı Sarsan Büyük Eğitim Devrimi!
1943 yılında ABD resmi kayıtlarına düşen söylemler “ Türkler eski şarkın peçesini-kelimenin hem asli hem mecazi manasıyla- yırtmış bulunuyorlar. Peçenin milletin gözünden sıyırmasıyla ortalığa yayılan ışık , emin olabilirsiniz ki devamlıdır.
Köye su getiren, köylüye çamaşırhane yapan, talebelerin öğretmenleriyle birlikte köylüye okul yapan, yol açan Köy Enstitüleri gördüm; onlarla öğretmenleriyle tanışıp konuştum.
Suyun, toprağın, camın, demirin kullanışın görünce, bir kez daha kani oldum ki, sanayi inkılabı ne tek bir milletin , ne de tek bir ırkın malıdır. ( 1940 yılında Franklin Roosvelt’e karşı Cumhuriyetçi Parti adayı Wendell L Wilkie)
Biz öğretmenimiz Naci Aydınlı’yı yazarken, hangi ideallerle yetiştiklerini meraklılara bir hatırlatalım ve İvriz Köy Enstitüsü hakkında ciddi bir kaynak gösterelim dedik.Bu konuda ayrıntılı ve köklü bilgi edinmek ve okumak isteyenler için yayınlanan kitap: Dündar Aydoğdu- Mevlüt Kaplan,Toroslarda Doğan Güneş- İvriz Köy Enstitüsü- Yeni Kuşak Köy Enstitüler Derneği Yayınları, İnönü Cad. Nu: 58/17 Birlik Apt.Hatay/İZMİR, ykkedernegi@yahoo.com.tr 16.06.2017 Hasan ŞİMŞEK