Mükremin Kızılca
Mükremin Kızılca
Mükremin Kızılca 

ERMENEK'TE KURULAN MİLLİ MECLİS

ERMENEK’TE KURULAN MİLLİ MECLİS
Arkasından atılan bir kör kurşun ayağına isabet etmiş ancak az vakitte iyileşmiştir.
Asilerden 18 ölü olup onları da bir gün sonra gömdüler.
Esir edilen asiler arasında üç yaralı vardı. Eşkıya takımlarından Hasan Onbaşı, Mustafa Çavuş
ve Davut adlı bir çete başı da vardı.
Asilere Hadim nahiyesinin Alata, Çetmi ve Bolay köyleri ahalisinden gelenlerle beraber
Nevahi nahiyesi köylerinden de katılanlarla çoğalmışlardı.
Akşam jandarmalarla kazalardan gelen askerler Keben başına ve Bileği taraflarına devriye
karakol çıkardılar. Bir gün sonra kuşluk Gargaradan İbrahim Efendi Hoca geldikten biraz
sonra Rıza Efendi (Gargara Muhtarı) de geldi.
Asiler dağılıp giderlerken çete başı Mustafa Asım, 1 Beyşehirli Nuri 2 , Karamanlı Çakıcı
Hasan Hüseyin adında birisi 3 ve yaralı olarak Hotamışlı Hüseyin Efendi Gargara köyüne geri
dönerler.
İbrahim Efendi Hoca Gargara köy halkına: bu herifleri hapsederek muhafaza edip hükümete
teslim edelim sonra sorumluluk size ait olur diye, bağırıp asiler ile çatışma yerine gelerek
Gargaraya geri döner.
Gargarada bulunan nahiye müdürü Ömer Efendiye durumu anlatması için adı geçen iki kişiyi
köyün okuluna hapsederler. Müdür Ömer Efendi işlerin umulduğu gibi gitmediğini ve
gitmeyeceğini anlayınca bunları okulda koruma altında tutmaya mecbur kalır.
Akşamdan sonra beş on silah atılıp, asiler basıyor, diye İbrahim Efendi Hocayı şehit ederler.
Asi reislerini salıverirlerse de Alata (Taşkent – Balcılar) köyünde bulunan efendileri sağ salim
göndereceklerine dair Mustafa Asım’a talak üzerine yemin ettirirler ve yakalarını
bırakıverirler.
Mutasarrıf Bey ve beraberindeki beyler ve askeri kuvvetiyle Gargara köyüne gider ve akşam
geri döner.
Çarşamba günü Mutasarrıf Bey gitmek üzere hazırlığını yaparken Ermenek eşrafı, birkaç gün
daha kalmasını, kendisi kalmasa bile diğer kazalardan gelenlerle kumandanlarını birkaç gün
daha burada bırakmasını istirham ederler.
Kendisinin kalamayacağı gibi askerleri de bırakamayacağında diretmesi üzerine Ermenek
eşrafı toplanarak durumu müzakere ettikten sonra, Ermenek askerlik şubesinde 30 kadar
1 Hadim nahiyesinin Sarnıç köyünden imiş, dava vekilliği yapıyor, Karamanın asiler tarafından işgali sırasında iki
gün kaymakam vekili olup Ermenek’ten gelen telgraflara bilgi veren, sonra kuva-yı milliye intikal edince kaçarak
Aladağ ve Hadim köylerinden bazılarını kışkırtarak isyana sebep olan kişidir.
2 Bu zat eski Hadim nahiye müdürü imiş, 1329 – 1330 / 1915 – 1916 tarihlerinde Ermenek’te Beyşehirli Rifat
Efendi namında bir tahrirat kâtibi vardı onun biraderi, Ermenek’te beraber bulunuyorlardı.
3 Bu zat hırsız ve eşkıya takımından olup asilerin Karamanı işgali sırasında hapishaneyi boşalttıklarında hapiste
imiş.

jandarma olduğunu, yeterli ve çalışır silahlarının olmadığını beyanla kendilerine askeri güç
bakımından yeterli hale gelinceye kadar birkaç gün daha kalmalarını Mutasarrıf Beyden tekrar
rica ettiler.
Ermenek’te bir Milli Meclis kurulmasına oy birliği ile karar verildi. Bu meclis yeterli
savunma için yüz kişiyi askere yazacak, bunlara yeterli silah temini için para toplayacak ve
Ermenek’i tekrar geri dönmeleri muhtemel olan asilerin saldırısına karşı koruyacak bir güç
oluşmasını sağlayacaktır. Sekiz kişiden oluşan meclis üyeleri seçildikten sonra toplantıdan
ayrıldılar.
Eski kaymakam Nazım Bey ayrılışında Van Vilayetinin (?) kazası kaymakamlığına tayin
olununca Mut’ta bulunan İbrahim Fehmi Bey daha önce Ermenek’te nüfus memurluğunda on
sene görev yapmış olması nedeniyle memleketin halini bilen, her şeye vakıf, gayretli ve güçlü
bir kişi olduğundan Ermenek Kaymakamlığına atanması vilayet yüksek makamından istirham
edildi.
Valilik tarafından bu istek uygun bulunarak eşkıya takibi için Mut’ta bulunan Nazım Beye
durum bir telgrafla bildirildi. Nazım Bey de bir telgrafla birkaç gün sonra Ermenek’e hareket
edeceğini haber verdi.
Çarşamba günü akşamüzeri Nazım Bey Ermenek’e geldi.
(DEVAMI VAR)
Kaynak: Remzi ve Mehmet Tüzün’ün babaları Ermenekli Hüseyin Ağanın (Tüzün) tuttuğu
notlar.
Belgeler: Osmanlıca olarak Dr. Alaeddin Atalık’ın babası merhum Vacit Atalık
Sadeleştiren: ا ب ج ile ABC arasında köprü, Arşiv uzmanı – Gazeteci – Yazar: Mükremin
Kızılca

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Son Eklenenler

author

Emma Hayes

There I was in a hot yoga studio with plenty of bright natural light and bending myself into pretzel like positions for the very first time.

instagram