Mustafa Kemal Paşa 18 Temmuz 1921’de, Eskişehir –Kütahya yenilgisinden ve Batı Cephesi’nin
çökmesinden sonra, bütün sorumluluğu üzerine alarak Türk Ordusu’nu Sakarya’nın doğusuna
çekilmesi emrini vermişti. Böyle zor bir kararı cesaretle alabilmesi ve Meclis’e anlatması son derce
güçtü. Başkent’in Kayseri’ye taşınması konuşuluyordu.
Mustafa Kemal Başkomutan seçildiği günlerde mali kaynaklar uzun sürecek bir meydan savaşı için
yeterli değildi. Yunanılıların Kütahya, Afyon v e Eskişehir i işgal etmeleri savaşın verdiği maddi
kayıplara mali sıkıntılara yol açmakla kalmamış, ayn zamanda iç Anadolu için yaklaşan hasat
mevsiminde devletin elde edeceği önemli ölçüdeki tarımsal vergi gelirlerinin tahsilatını da imkânsız
duruma getirmişti.
Ülkenin en verimli toprakları işgal altında ya da İstanbul Hükûmeti’nin etkisi altında idi. Düşman
Sakarya nehrinin batısına kadar tüm batı illerini işgal etmişti. Ordunun ayakta durması, cephede
varlığını sürdürmesi ve araç ve gerece/mühimata olan ihtiyaçları nedeniyle şiddetle paraya, araç ve
gerece ihtiyaç vardı.
Cepheden dönen milletvekilleri Meclis’teki açık görüşmelerde orduyu övmekle yetinmiş, eleştirilerini
gizli oturama bırakmışlardı. Oturumu M. Kemal Paşa yönetiyordu. Gizli oturumun 2 Ağustos 1921
günü yapılır. Dr. Rıza Nur söz alır:
“Cephede bütün birlikleri gezdik. Subay ve erlerle görüştük. Ordu sayıca yetersiz ama elde kalan
çekirdek hakikaten mükemmeldir. Savaşa hazırdır. Fakat birçok noksanlık ve aksaklık var.
Söylenmeyen derdin devası olmaz”
-“Askerin çarığı yok. Çoğunun ayağı çıplak. Süvarinin kılıcı yok. Birliklerde su fıçısı, kırba yok. asker
Sakarya’nın doğusuna çekilirken Porsuk’un çamurlu suyunu içmek zorunda kalmış. Askerin yüzde
yirmisinin süngüsü yok.Geri hizmetleri yapılmadığı anlaşılıyor.Bunlar Milli Savunma Bakanlığının
görevleri Fevzi Paşa hazretlerini yakından tanırım. Çok saygım vardır. Cidden çalışkan ve namuslu bir
insandır.Bu güne kadar bu konularda görevini hakkıyla yapmamıştır.”
Bakanlar Kurulu da çok ağır davranmış ve bu konuda yeterli önlemleri almamıştır.
“… Taşıt araçları, gereçleri yetersiz, on ile on beş gün içinde orduyu Sakarya’da tutunacak hâle
getirmezsek, felakete sebep oluruz. Dünyamızı da ahretimizi de kaybederiz. Şimdi düşündüğüm hâl
tarzın açıklayacağım. İsmet Paşa Hazretlerini çok seven ve sayan bir insanım. Meziyet ve faziletleri de
çok yüksektir. Fakat olağanüstü hâllerde olağanüstü önlemler gerekir. Ordunun başına…”
Mersin milletvekili Emekli Albay Selahattin Köseoğlu acele eder. Oturduğu yerden, “M. Kemal Paşa
geçsin” diye bağırır. Beklenilmeyen bir öneri idi bu. Orduyu savaşa hazırlamakla uğraşan M. Kemal
Paşa dikkat kesildi. Dr. Rıza Nur Bey de eliyle Mustafa Kemal Paşa’yı işaret eder.
“-Evet, bizim reisimiz tam bu işin adamıdır. Onun gibi iyi bir komutanımız yok. Bence bu millet, ancak
onun verebileceği ümitle silkilenebilir.”
Kürsüye Balıkesir Mileltvekili Vehbi Bolak gelir.
“-Cephedeki subay ve erler dört aydan beri aylık ve harçlıklarını alamamışlar.” Bunun sorumlusu kim
diye sorunca, Fevzi Paşa, oturduğu yerden “ hazinede para olmadığını sen bilmiyor musun?” diye
oturduğu yerden cevap verir.
“-Cephedeki askerin tütünü yok, kuru ot toplayıp içiyorlar.Askerin yüzde seksenini üniforması
yok.Palaskası yok. Çorabı, çamaşırı yok. Bazı tümen karargâhlarında , gece harita okumak için gaz
lambası, fener bir yana mum yok,mum! Evet beyler ordumuz bu durumda!…
Ankara milletvekili Şemsettin Bayramoğlu ,
“-Ama biz inanıyoruz ki M. Kemal Paşa Hazretleri başkomutanlığı kabul ederse,ordu canlanır, bir ay
içinde düşmanı terbiye ederiz. “
Mustafa Kemal dinliyor ve susuyor.
Herkesin konuşmasını dinleyip bitirdikten sonra söz alarak, Başkomutanlığı , askeri alanlardaki
Meclis’in yetkilerini kullanmak üzere kabul eder. Artık Milli Savunma konusunda, ordunun savaşa
hazırlanması için onun her verdiği emir/buyruk, yasa yerine geçecektir. Mustafa Kemal’in 5 Ağustos
1921 tarihinde Başkomutanlığı kabul ettiği günden hemen sonra,
M. Kemal Çankaya’daki çalışma odasında, otura dolaşa, kahve ve sigara içe içe, dağınık düşüncelerini
toplayıp birleştirmeye çalıştı. Halktan gelen mesajlar, destek telgrafları ve Meclis’teki konuşmaların
da etkisiyle tarihte hiç örneği olmayan kapsamlı bir önlemler paketi hazırladı. Bu önlem paketlerinin
hazırlandığı günlerde Sakarya Savaşı başlıyor olacaktı.
Tekâlif-i Milliyle Emirleri (Ulusal Vergiler ve Buyruklar) adındaki bu emirler şöyledir:
-07.08.1921 tarihinde düzenlenen 1 numaralı emir/buyrukla, her ilçede birere “Tekâlif-i Milliye
Komisyonu” kuruluyor, bu kurulların çalışmaları ve talep edilen araç ve gereçlerin nasıl ve nereye
sevki konularını ve diğer çalışmaları düzenler.
Mustafa Kemal Tekalif-i Milliye emirleri ile Türk halkını, orduyu ve Meclisi top yekûn savaşa hazırlıyor,
her evi, her iş yerini cephenin bir parçası yapıp, halkı malı ve emeği ile savaşa katılmaya çağırıyor.
Kurtuluşa giden yolun birlikte başarılacağı mesajını veriyordu.
-07.08.1921 tarihinde 2 numaralı emir/buyrukla, her aile birer kat çamaşır, birer çift çorap ve çarık
hazırlayıp her il ve ilçede kurulan Ulusal Vergiler Kurulu’na verecektir.
-07.08.1921 tarihinde 3 numaralı emir/buyrukla ,tüccar ve halkın elinde bulunan çamaşırlık bez,
kaput bezi patiska,pamuk, yıkanmış ya da yıkanmamış yün ve tiftik,erkek elbisesi dikmeye elverişli
kışlık ve yazlık kumaş,kalın bez, kösele, vaketa, taban astarlığı, sarı ve siyah meşin,sahtiyan,dikilmiş ya
da dikilmemiş çarık, potin, demir kundura çivisi, tel çivi, kundura ve saraç ipliği, nallık demir, yapılmış
nal,mıh, yem torbası yular, kolan, kaşağı, gebre, semer ve urganlardan % 40’na parası sonradan
ödenmek üzere el konuyordu. Dışarıdan getirilen malların da % 10’u aynı biçimde, iskelelerde ordu
gereksinmeleri için ayrılıyordu.
-07.08.1921 tarihinde 4 numaralı emir/buyrukla,
-07.08.1921 tarihinde 4 numaralı emir/buyruklar, Tekalifi Milliye Komisyonlarının görevleri üzerine
açıklamalarda bulunulur. Talep edilen, mevcut, buğday. saman, un, arpa, fasulye, bulgur,
nohut,mercimek, kasaplık hayvanat, şeker,gaz,pirinç,sabun,yağ,tuz,zeytin yağı, çay, mum,
stoklarından % 40’nı takdir edilen fiyat üzerinden komisyonlara teslim edilecek.
-07.08.1921 tarihinde 5 numaralı emir/buyrukla ,ordu gereksinmeleri için alınan taşıt araçları
dışında, halkın elinde kalan taşıt araçlarıyla 100 km’lik bir uzaklığa kadar ayda bir kez parasız taşıma
yapılması zorunlu kılınıyordu.
-07.08.1912 tarihinde 6 numaralı emir/buyrukla, ordunun giyinmesi ve beslenmesine yarayan
sahipsiz,terk edilmiş,bırakılmış, kalıntı, kullanılmayan malalara el konuluyordu.
– 08.08.1921 tarihinde 7 numaralı emir/ buyrukla halkın elinde bulunan savaşta gerekli bütün silah
ve cephanenin üç gün içinde Ulusal Vergiler Kurulu’na verilmesi isteniyordu.
-08.08.1921 tarihinde 8 numaralı/emir buyrukla, benzin, vakum, gres, makine don, saatçi ve balık
yağları, vazelin, otomobil ve kamyon lastiği, solüsyon, buji, soğuk tutkal, Fransız tutkalı, telefon
makinesi, kablo, pil çıplak tel,yalıtkan maddeler ve bunlara benzer malzeme ile sülfirik asit stoklarının
% 40’na el konuluyordu.
-08.08.1921 tarihinde 9 numaralı emirle/buyrukla, demirci, marangoz,dökümcü, tesviyeci, saraç ve
arabacılarla bunların işliklerinin iş çıkarma (üretim) güçleri; kasatura,kılıç mızrak eyer yapabilecek
ustaların adları, sayıları ve durumları belirleniyordu.
-08.08.1921 tarihinde 10 numaralı son emirle/buyrukla, halkın elinde bulunan dört tekerlekli yaylı
araba, dört tekerlekli at ve öküz arabalarıyla kağnı arabalarının, bütün takım ve hayvanlarıyla beraber
ve binek ve top çeker hayvanları, katır ve yük hayvanları, deve ve eşek sayısının % 20’sine el
konuyordu.
Bu buyruklarla alınan ve Ulusal Vergiler Kurulu’nun düzenlediği tutanaklarda gösterilen vergiler,savaş
sonrası halka geri ödenmiştir. Büyük bir kısmı 1923 yılında ( % 72) nakden, kalan kısmı da hazine
tahvilleri ile ödenmiştir.
Yukarıda da da açıklandığı üzer, bu yükümlülüklerin bir kısmı vergi niteliğinde, bir kısım da karşılıksız
olarak bir hizmetin yapılması amacıyla toplanmıştır. Vergi niteliğindeki yükümlülükler için geri ödeme
yapılmamıştır.
Bu uygulamalar sırasında en küçük bir yolsuzluğa meydan verilmemiştir.
En ufak bir yolsuzluğu görülen sorumların “vatana ihanet suçu” ile cezalandırılacağı önceden
bildirilmiştir. Belirtilen suçları işleyenlerin “İstiklal Mahkemeleri”nde yargılanacağı bir numaralı emirle
açıklanmıştır.
Sonuç olarak, halkın ödeme gücü dikkate alınmış, yerine getirilemeyecek yükümlülükler
konulmamıştır. Birinci Dünya Savaşı sırasında yapılan yolsuzluklar dikkate alındığından, bu
uygulamanın başarılı olduğu açık ve net olduğunu konuyu bilen uzmanlar yazar.
Ulusal Vergiler Kurulu tutanaklarıyla belirlenen ücret ve değerler toplam 6 milyon üzerindedir ve
tamamı geri ödenmiştir.
Toplanan mallar ve yapılan hizmetler ulusal amacın gerçekleştirilmesi için titizlikle değerlendirilmiş ve
savurganlığa meydan verilmemiştir.
Bir ulusun neler yapabileceği bu uygulama ile net olarak görülmüştür.
Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, ulusun ortak değer ve isteklerini tespit ederek ve onlara önderlik
ve askerliğin gerektirdiği şartları uygulayarak, en zor koşullarda vatanı düşmandan temizlemiş ve
özgürlüklerinden mahrum Afrika, Asya ve Orta Doğu ülkelerine de emperyalizmden kurtulmanın
yolunu öğretmiştir. 12.10. 2020 Hasan ŞİMŞEK
KAYNAKLAR:
1. Şevket Süreyya Aydemir, Tek Adam Cilt II.
2. Turgut Özakman, Çılgın Türkler
3. Falih Rıfkı Atay, Çankaya
4. Cihan Duru, Kemal Turan, Abdurrahman Öngeoğlu- Atatürk Dönemi Maliye Politikası 1. Kitap
5. İlker Başbuğ, Osmanlı’dan Cumhuriyete, Güç Odaklarının Mücadelesi
6. İlber Ortaylı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk