Bir Şehir Oteli Vizyonu Örneği Olarak KONERKON
Geçtiğimiz ayda yıllık iznimin bir bölümünü Karaman’ın Ermenek ilçesinde geçirdim. Hem belediyenin misafiri hem de bir aile dostumuzun ortak yönlendirmesi aracılığıyla “Akdeniz Kanatlarımın Arasında” adlı romanım geçtiği mekanlardan biri olan Tol Medrese’nin karşısında bulunan KONERKON adlı otelde kaldım. Yer itibariyle benim ilkokulu okuduğum bölgede olsa da daha önceki gidiş gelişlerimde sadece otelin önünden geçmiş ama hiç içine girmemiştim. Açıkçası daha önce yaşadığım şehir otelleri tecrübeme istinaden de biraz ön yargılı baktığım otellerden birisiydi. Aile dostumuz aracılığıyla orada misafir edileceğim söylenince başlangıçta şüpheye düşmüş ama en azından şehrin içinde olmasından dolayı görüşmelerimi ve ziyaretlerimi daha rahat yaparım düşüncesiyle teşekkür etmekle yetinmiştim. Zaten benim için de konfordan ziyade sınırlı zamanım olduğundan vakti daha verimli kullanabileceğim bir yerde kalmam daha avantajımaydı. Sonuçta tatilden ziyade kitabımla ilgili haber, röportaj ve yerel yönetimlerle görüşmeler için Ermenek’e gitmiştim.
KONERKON Otel rampa üstü olan ,altında da fırın bulunan bir yerdi.Onun için araba parkı olarak bazen sorun yaşabiliyordum. Neyse ki Ermenek’e gittiğim vakit rampa üstü olsa da otelin önü boştu ve arabamı park edip resepsiyona çıkmıştım. Otel çalışanlarından İlker Bey yardımcı oldu. Gerçekten çok beyefendi, naif ve kibar bir arkadaştı. Kendisinin Güzel Sanatlar mezunu olduğunu öğrendim. Aslında violonselmiş. Kapı kartımı alarak odama çıktım. Karşılaştığım manzara inanılmazdı. Ondan önce Afyon’da kaldığım termal otele taş çıkarırdı. Büyük otellerde unutulan en küçük ayrıntılara bile titizlikle önem verilmiş belli bir düzende gelen konuğun kullanımına sunulmuştu. 10bin nüfuslu şehir için sıkışmış dar rampalı bir yol için bu otel beş yıldızlı gibi gözüme gelmişti. Elektronik aksanlarında hiçbir sıkıntı olmadığı gibi sıcak su, wi-fi , buzdolabı, televizyon da kusursuz çalışıyordu ve mükemmel bir sıcak duş alıp dinlenmeye koyulmuştuk. İlk intibada çok mutlu olmuştum ama devamı gelecek miydi ? Yoksa yeni geldiğim için mi sadece oda temizlenmişti ?
Ertesi sabah uyandım ve ilk olarak Ermenek Belediye Başkanı Sayın Atilla Zorlu’yu ziyaret ettim. Kendisi akşam için otel sahibi Abdullah Aydınlı Bey ile birlikte lojmanına misafir etti. Orada Otel Sahibi Abdullah Beyi de daha yakın tanıma fırsatı buldum ve bir şair yönünün olduğunu öğrendim. Kendince yazdığı mısralardan bizle de paylaştı. Buna da ayrıca mutlu olmuştum. Akşam odaya gittiğimde oda sanki yine hiç girilmemiş gibi muazzamdı. Şunu söyleyebilirsiniz misafir olduğun için olabilir mi? Düşünmedim değil bu sebepten sabah kahvaltıya çıktığımda çalışanları da gözlemlemeye başlamıştım. Saat 10’u geçer geçmez istisnasız her odaya müsaade isteyip giriyorlar; en iyice detayına kadar odayı temizliyorlar; eğer şampuan, sabun gibi eksik banyo aparatları varsa onları da yenileriyle değiştiriyorlardı. Bu durum oteli bir derece daha gözümde yüceltmişti ve ayrıca kahvaltıları da açık büfe olup yok yoktu..
Ertesi gün kahvaltısında Abdullah Bey ile karşılaştık. Kendi elemanlarıyla kahvaltı yapıyordu. Kendini ayrı gören bir patron değildi. Çalışanlarıyla aralarında akrabalık bağı olduğunu öğrenmiştim. Sanılanın aksine bu bağ iş disiplinini belli ki artırıcı etki yapmıştı. Çalışanlar kahvaltıda Abdullah Bey’e enişte diyor, masadan kalktıklarında ise Abdullah Bey onların patronu oluyordu ve ayrıca çocuklarının da iş esnasında diğer çalışanlardan bir farkı olmayıp, İlker Bey gibi resepsiyon ve tedarik gibi hizmetlerde çalışıyorlardı. Gerçekten muazzamdı. Böyle küçük bir yerde, tanıdık faktörünün yerine göre işi azaltma riskinin olduğu bölgede Abdullah Bey ve ekibi bunu ivmelendirici bir güç olarak kullanmayı başarmıştı.
Ayrılmama yakın günlerden birinde de gazeteci ağabeyim aynı zamanda emlakçı ve köşesinde yazı yazdığım gazetenin imtiyaz sahibi İlhami Etçi ile Abdullah Beyi ziyarete gitmiştik. Düşündüğü inşaat projesinin simülasyonunu bizlerle paylaştı ve yine söylüyorum eğer o proje gerçekleşirse diğer büyük ilçelerde ya da illerde olan projelerle yarışacak kapasitesi olan bir iş olacak. Abdullah Bey belli ki sanat yönünü başka işlerde de kullanan bir kişilikmiş diyeceğiz.
Son olarak ise şunu söylemek istiyorum. Hani filmlerde kamera arkası vardır ya, siz oyuncuları görürsünüz ama onları çekip çeviren stressiz filmi tamamlamasına yardımcı olan da kamera arkasındakilerdir. İşte Abdullah Aydınlı'nın imtiyaz sahibi olduğu KONERKON Otel ekibiyle birlikte Ermenek'te kaldığım süre içerisinde benim için öyleydi. Çalışmalarım süresince rahat olabilmeme inanılmaz katkısı olan KONERKON Otel personeline Sayın Abdullah Aydınlı nezdinde teşekkür ederim. Kaldığım odanın hatıra odası kalması ve her odada da ''Akdeniz Kanatlarımın Arasında" adlı romanımın birer örneğini konuklarıyla buluşturacak olması inceliğini gösteren bu ekip unutulmazlarım arasında olacaktır..Bu sebeple bir kez daha Abdullah Aydınlı ve ekibine teşekkür eder, bunu kendime bir borç bilirim.