Yağdır Mevla'm Kuru Meyve

Silifke Anamur sahilinde çilek mevsimi geçti. Arkasından Bursa bölgesi başladı. Haftada iki tır, bazen üç tır çilek geldi. Saplarından arındırıldı. Numaralandırıldı. Sandıklara ayrı ayrı istiflendi.
Kurutulmak ve dondurulmak üzere fabrikaya sevk edildi. Sonrasında yurt dışına ihraç edilecek. Çoğunlukla Avrupa Birliği ülkelerine gönderilecek. Bu sezon 2000 ton civarında çileğin sapları ayıklandı ve fabrikaya gönderildi.
Haziran ay’ı başlarında 48 kcal’lik kayısı çekirdeği ayıklamasına başlandı. Halen devam ediyor. 300 – 600 kişilik bir ekip çalışıyor. Mersin Mut ilçesinden kamyonlar vızır vızır kayısı getiriyorlar.
Malatya bölgesinden genelde tırlar geliyor. Bu sene 2000 – 4000 ton arasında kayısı çekirdeklerinden ayıklanacak. Büyüklüklerine göre numaralanacak. Sonrasında aynen çilekte olduğu gibi; kurutulup dondurulacak ve ihracata hazır olacak. 18 Haziran 2021 tarihi itibariyle 1000 ton kayısı çekirdeklerinden ayıklanmış. Daha çok iş var. Çok şükür.
Bunların hepsi mesafe + maske + dezenfekte kurallarına tam uyularak yapılıyor.
Bunların hepsi; Orta Toros Dağları içerisinde yer alan Taşeli Platosunun ortasında yer alan 5600 civarında nüfusa sahip Karaman İli Ermenek İlçesi Güneyyurt Kasabasında oluyor. Bu beldede kömür ocaklarında çalışan 2000 işçi vardı bir zamanlar. Üç vardiya çalışılıyordu, bu linyit kömür ocaklarında. Kömür ocakları kapandı. Millet dışarıya iş aramaya gitmeye başladı.
Bir zamanlar bu bölgeden çıkan kömür, doğuda Urfa Antep, batıda Denizli Burdur, kuzeyde Ankara, Kırıkkale, Çorum illeri dâhil sevkiyat yapılıyordu.
İşsizliğe bir çare, yine bölgenin insanından geldi. Bir nebzede olsa can suyu oldu. KEYA Tarım İşletmecisi Mesut ÖZTÜRK. Bölge halkının, özellikle kadınların daha çok rağbet ettiği bir iş kolunu faaliyete geçirdi.
“Yağdır Mevla’m Kuru Meyve” dedi ve kurutulup dondurulmak üzere şimdilik, “Çilek – Kayısı” ayıklama – numaralandırma işini beldesine getirdi. Polat Meyveciliğin taşeronluğuna talip oldu. Bölge halkının cesareti-teşviki ile hep birlikte başardılar. Dayanışma örneği bu olsa gerek.
İşin akışına göre bir işçi günlük net 75 – 200 YTL arasında ücret alıyor. Yaptığı işinin kilosuna göre ücretlendiriliyor. Çalışma arkadaşları oluşturmuşlar kendi aralarında. Yani küçük küçük kooperatifleşme var. Bunlar benim gözlemlerim.
İşin başka bir boyutu soruna çareyi halk kendi bulmuş. Söz vermişler kendi kendilerine. Türkçe sözlükte tarif şöyle; “Üretimi gerçekleştirmek için de doğal kaynakları, emeği ve sermayeyi bir araya getirip planlayacak kişilere ihtiyaç duyulur. İşte neyin, nasıl, ne zaman ve nerede üretileceğine karar veren ve bunun için gerekli tüm çalışmaları yapan kişi ya da kişilere müteşebbis denir.” İşte bizimkiler bunu yapmışlar.
İşi çok ciddiye almışlar. Kendi aralarında yarış var. Kolektif çalışma ruhunu geliştirmişler. Birlikten güç doğar demişler, el ele vermişler. Herkesin kafası eğik işini takip ediyor.
İki saat aralarında gezdim, köşeden gözlemledim. İnanın insan yoğunlu içerisinde insan sesi yok. Tek duyduğum ses, kayısı sandıklarının kantara tartılmak üzere konulurken ki sesini fabrikalardaki makine sesleri gibi hissettim. Bu da bir üredim değil mi?
Bu işlerin yapıldığı bu kasabada üç otel, tam teşekkül bir sağlık ocağı, iki eczane, dört banka atm’si var. Küçük çapta sanayi sitesi, dokuz mahallesi olan, görülmeye değer kömür ocakları gazileri anısına yapılan halk parkı var. Jandarma Karakolu. Marketler zinciri var.
Türkiye’nin hiçbir kasabasında olmayan altı adet tarihi mezarlıkları olan bu beldeyi; Evliya ÇELEBİ, Gazipaşa taraflarından çıkarak yaylaları aşıp Göktepe’ye uğramış. Oradan da geze geze Boyalı, Güzve ve Cenne’den (Kömür Ocakları Bölgesi) sonra Güneyyurt’a ulaşmıştır. Seyahatnamesinde ayrıntılı bilgi var.
Bu bölgenin çalışkan, üretken halkı “su akar biz bakarız” demiyorlar. İşlerini kendileri oluşturuyorlar. Durdukları yerde iş üretiyorlar.
Mevsimi gelmek üzere, gelin kendiniz kışlık doğal biberlerinizi domateslerinizi kurutun. Fasulyeleri kendiniz toplayın. Keklikler bahçelerde geziniyor, kimse taş atmıyor. Sincaplar ortalıkta cirit atıyor.
Bölge halkı bu iç turizm için evlerinin bir odasını hazırladı bile, haberiniz olsun.
İstanbul Ankara İzmir Konya Karaman illerine, her gün karşılıklı otobüs seferleri var.
Karamancom’dan aldığın en güzel haberi çok hızlı okudum. Haziran 2021 tarihi içerisinde “Hızlı Tren” Karaman’a geliyormuş, hepimizin gözü aydın olsun.    
Şerafettin GÜÇ    
 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Son Eklenenler

author

Emma Hayes

There I was in a hot yoga studio with plenty of bright natural light and bending myself into pretzel like positions for the very first time.

instagram