AYDINLAR OCAĞI SOHBET NOTLARI
Başta başkan Sayın Dr. Mustafa Güçlü Bey olmak üzere Aydınlar Ocağı mensuplarına ve tüm
katılımcılara en samimi teşekkürlerimi sunarım.
Dev ekranda belge ve resim yansıtılması hususunda yanımdan ayrılmayan yeğenim Sayın
Hilmi Kızılca’ya ve teknik destek veren Sayın Gazeteci arkadaşım Mustafa Balkan’a teşekkür
ederim.
Burada Kon-Er ve Güneyyurtlular Derneğini temsilen gelen arkadaşlara da teşekkürlerimi arz
ederim.
110 kişilik salonun doldurmayı hedeflemiştik, başaramadık. Her zamanki gibi yarının az
üstünde bir doluluk vardı.
Ermenek’le alakalı bir saat on beş dakikalık konferansımda anlattıklarımın yüzde ellisi hiç
duyulmamış bilgilerden oluşuyordu.
Mustafa Ertaş arkadaşımızın bir sözü vardır: attığımız taş aynı yere gitsin, hemşerim! Der
devamlı. Yani Ermenekliler olarak her bakımdan birbirimizi arkalayalım, destek olalım,
Ermenek için yapılanlara müzahir olalım demek istiyor. Biz Ermeneklilerde böyle bir havanın
tam olarak yerleşmediğine şahit olduk.
14 Ocak akşamı saat yedi buçuktan sekiz kırk beşe kadar süren sohbetimizde performansımın
çok iyi olduğunu söylediler. Ama ben aynı kanaatte değilim, eksiklerim vardı, ama bu uzun
metrajlı ilk hitabım olması bakımından çok rahattım, buna şükrediyorum.
Kırk beş dakikayı geçen konuşmaların konusu ne olursa olsun dinleyiciyi sıkacağını
bildiğimden araya şiirler serpiştirerek yarım saat daha uzattık.
Buna rağmen hazırladığım notlardan çok önemli bilgiler kursağımda kaldı. Burada bunlardan
bazılarını aktarmak istiyorum.
Bundan 120 yıl önceki Ermenek’te bulunan yapılar: Ermemekte 110 adet çeşme, üç büyük
ırmak, 64 pınar, iki han, iki hamam, 315 dükkân, 10 köprü, bir rüştiye mektebi, 62 ilkokul, 24
cami, 62 mescit, altı medrese, bir kütüphane ve bir depo vardır.
Elektriğin ilk geldiği 3. İlçe: 15.09.1934 yılında Belediye Başkanı Emin Hami Koçaş’ın
önderliğinde, Ermenek’e HES kurularak, Türkiye’nin Tarsus ve Akşehir’den sonra elektriğe
kavuş an üçüncü ilçesi olma unvanı alınmıştır. Bu tarihte 15 il elektrikli idi. Alman Siemens
şirketiyle yapılan anlaşamaya sağlanan Santral malzemeleri Gülnar Gilindir limanına gemiyle
getiriliyor. Buradan da yaklaşık 120 km’lik yol dağ taş aşılarak bir ayı aşkın bir sürede
öküzlerle, katırlarla Ermenek’e taşınıp, borular değirmenlik mahallesinde santral kurularak
İlçe merkezi ışığa kavuşuyor.
Ermenek’ten sonra bu santralden yararlanarak elektriğe kavuşan ilk yerleşim yeri
Günuyyurttur ki tam 35 yıl sonra 1970’de elektriğe kavuşmuştur.
Malumunuz, Karamanoğulları Osmanlılara biat etmeyince 1475 yılında son Ermenek Sultan
alanı savaşıyla tarihe karıştı. Bunun ardınca Kıbrıs ve Balkanlara kalabalık sürgünler yaşandı.
Atatürk’ün ana ve babası soyu da bu sürgünler sırasında bölgeden Selanik’e taşınanlardandır.
Aynı dönemde Selanik’e iskan edilen Gargaralılar da vardı. İşte onlardan canlı bir anlatım:
Bir Sürgün Hikâyesi / Selanik’te Gargara Köyü
“Dedelerimiz 1225 yıllarında Ermenek Gargara köyüne Horasan tarafından gelerek
yerleşmişler ve burada 250 sene ikamet etmişlerdir. 1475 yıllarında Fatih Sultan Mehmet
tarafından atalarımız Balkanlara Gargara’dan alınarak yerleştirilmişlerdir. Dedelerimiz
Selanik yakınlarında bulunan ve 60 km. uzaktaki bir yerde iskân edilmişlerdir. Dedelerimiz
bu köye Gargara adını vererek geldikleri yerin ismini burada yaşatmışlardır.
1924 Yılında yapılan mübadelede dedem ve Gargara köyü sakinleri Antalya merkeze
yerleştirilmişlerdir. Onların yerine ve Gargara köyüne ise Nevşehir’den Semendere köyünde
oturan Rumlar iskân edilmişlerdir, ancak bu Rumlar Gargara adını Smandıra olarak
değiştirmişlerdir. 500 yıl önce atalarımın ayrıldığı Gargara köyünü www.guneyyurthaber.com
sayesinde buldum ve 2012 dil bayramına giderek site editörü Mükremin Kızılca’yı ve eski
dedelerimin köyünü görmeyi planlıyorum.” Emin Necdet Bağrıyanık/Antalya