Bir Demokrasi Kahramanı Dr. Mehmet Sönmez'i Anarken
DOKTOR MEHMET SÖNMEZ ( 1918-2008 )
( Ölümünün 12. yılına gererken)
Dr. Mehmet Sönmez’i 18 Mart 2008 Salı günü saat 01.45’te Ankara’da kaybettik. 18 Mart 2019 tarihinde on bir yılı tamamlayıp 12. yıla girmiş olacağız. Kendisini rahmetle anarken ruhunun şad olmasını Cenab-ı Haktan niyaz ederim. Dr. Mehmet Sönmez ile ilgili yazılarımda ve sohbetlerimde hep Mehmet Bey demeyi tercih etmişimdir. Dr. Mehmet Sönmez adı bana her zaman çok resmi ve soyut geldi. Mehmet Bey adı ise cana yakın, içten, sıcak, samimi bir hava veriyor insana.
Doktorluğu ile particiliği ile avcılığı ile hocalığı ile ve beyefendi bir yaşam tarzı ile 1965 yılının öncesi Ermenek’te hepimizin hayatında hep o vardı. Ben onu Ermenek Orta Okuluna gelmeden önce köyümüze ( Büyükkarapınar’a) doktor olarak ve siyasetçi olarak gelip giderken tanıdım. Daha sonra bir dönem ortaokulda Türkçe derslerimize girdi. Kendisinden Türkçe öğrenmemizin yanında insanı değerler açısından şahsen çok şeyler öğrendik Her ne kadar demokrat bir ailenin çocuğu da olsam, sosyal hayatta yaptığı işleri ve insanî değerleri verdiği öncelik nedeni ile onu hep hayranlıkla izledim. 1963 yılının Haziranında Ermenek Orta Okulunu bitirince Ermenek’ten tamamen koptum, eğitimi yapmak için gurbet ellere düştük. O yıllarda ( 1963) Mehmet Bey de Ankara’ya göçmüş.2003 yılına gelinceye kadar Mehmet Bey’i hep uzaktan İstanbul’dan izledim. Her Ankara’ya varışımda onu görmek ve konuşmak arzusu hep içimden geçti ama kısmet olmadı. Hep onu içimde yaşadım. Niçin yaşadım? İnsanlara insanca değer verdiğinden, özverili bir doktor olduğundan, toplum çıkarlarını kişisel çıkarlardan üstün tuttuğundan, her alanda örnek bir insan olduğundan Mehmet Bey’i hep sevdim ve saydım. Bu nedenle Taşeli Coğrafyasında yaptığı özverili çalışmaları unutulmaya başladığı bir dönemde onu yazmaya ve eskilere hatırlatmaya, gençlerimize de tanıtmayı vicdanî bir görev saydım. Tam 95 soru ile Mehmet Bey Yaşadığı dönemin Ermenek’ini, kendini, yaptıklarını ve Ermenek’e verdiği hizmetleri anlattı. Sorduğum soruların hiçbirini atlamadı, yanıtlarını yazılı olarak gönderdi. Soruların yanıtlanmasında ve derlenip toparlanmasında rahmetli Turan Servi ağabeyimizin büyük katkıları oldu. Bu vesile ile onu da rahmetle anıyorum. Yeşil Ermenek gazetesinin sahibi Mustafa Şenol Bey sağ olsun gazetede hiçbir kısıntıya yer vermeden hazırlamış olduğumuz yazıyı neşretti. Bu vesile ile Dr. Mehmet Bey’in hizmetlerini 50 yaşının üstünde olan Ermeneklilere hafızalarında tazeledik, yeni kuşaklara da tanıtmış olduk. Yazı serisini hazırlarken ileri yaşta olan İstanbul’daki Ermeneklilere Dr. Mehmet Bey’i tanıyıp tanımadıklarını sorduğumda hepsi onun iyiliklerinden ve özverili çalışmalarından bahsetti. Onu tanıyan hiçbir Ermenekli olumsuz bir ifade kullanmadı. Hatırlatmakta fayda var: 1940’lı ve 50’lı yıllar Ermenek ve köylerinde her evde en az bir, hatta iki üç hastanın olduğu yıllar… Doktor yok, ilaç yok, hasta çok. Böyle yokluk ve kıtlık içindeki bir dönemde Mehmet Bey l943 yılında Ermenek’te göreve başlar. Yol yok, insanı ve doktoru taşıyacak motorlu araç yok. Yokluklar ve imkânsızlıklar diyarında (Taşeli’nde) yaşamının büyük bir kısmını, mesleki bilgisini insanlara hizmet ederek geçirir. O, doktorluk bilgi ve kariyerini hiçbir zaman para için kullanmadı. Hastalarını hep gözetledi. Bakırköy Sadık Konuk Devlet Hastanesi Eski Başhekimi Opr. Dr. Zühtü Susanlı’ya göre parayla arası pek iyi değildi. “Mehmet Ağabey’in para ile arasında mesafe var.” derdi.
Ermenek Orta Okulundan bizim gibi öğrencisi olan İstanbul Üniversitesi Eski Türk Dili ve Edebiyatı Profesörü olan değerli bilim adamı Prof. Dr. Kemal Yavuz da Dr. Mehmet Bey’i “Türkçeyi bize öğreten adam.” olarak niteler.
Ermenek’teki can dostu ve av arkadaşlarından olan rahmetli İlhan Gür, onun av arkadaşlığında da toplumsal değerleri önemsediğini ve gözettiğini vurgular.
1963 yılında Ermenek’ten ayrıldığımda ben ortaokulu yeni bitirmiş bir öğrenci, Dr. Mehmet Bey de Ermenek Coğrafyası’nda 45 yaşlarında kelli felli bir doktordu. 2001 yılında 38 yıl sonra Ankara’da Ermenekliler gecesinde onu tanıyamadım, Dr. Mehmet Bey olduğunu yanımdaki arkadaşlardan öğrendim. İncelip zayıflayacağını, yaşlılığın insanı fiziki olarak değiştireceğini düşünememiştim. Hep hayalimde 38 yıl önce Ermenek’te bıraktığım Dr. Mehmet Bey vardı. Yılların insanları nasıl yıpratıp örselediğini ancak resimlere bakınca görüp anlayabiliyoruz.
Kendilerini en son olarak 2007 yılında Dil Bayramı Etkinlikleri nedeni ile gittiğimiz Ermenek’teki evinde ziyaret etmiştik. Bize Selçuklu Otel’in müdürü değerli kardeşimiz Ata Gür kılavuzluk etti. Kendisiyle bir saati geçen doyumsuz bir sohbet yaptık.
Dr. Mehmet Bey şimdi Ankara’da yatıyor. Torosların Beyi’ni neden Torosların bağrında güneye bakan bir yamaca koymadılar,anlayabilmiş değilim!…onu tanıyan bütün Ermenekliler mezarının Ermenek’te olmasını istiyorlar. Daha önceki yıllardaki bir yazımda, “Yakınları bu kararı bir daha derinlemesine düşünmelidir.” demiştim.
Ömrünün son yıllarında, Ermenek Barajı Şantiye Müdürü Sayın Ümit Arslan Kobal ile baba oğul ilişkisinden öte çok içten bir arkadaşlık ilişkisi yaşamıştır. Ümit Bey, onu tanıdığından dolayı çok mutlu olduğunu ifade eder. Ümit Bey, her yıl Ermenek’teki evinde, ona olan sevgi ve saygısından dolayı, seneyi devriyesinde Mehmet Bey için mevlit okutur. Ümit Bey’e teşekkür ederken rahmetli Mehmet Bey’e de “ Mekânı Cennet olsun!” deriz.
Bu vesile ile başta Dr. Mehmet Bey olmak üzere bizim insanlarımıza hizmet eden ve bu dünyadan göçüp giden bütün fanilerimizi rahmetle anarım. 14.03.2019 Hasan ŞİMŞEK
Not: Bu yazıyı daha önceki yıllarda yazıp ve yayınlamıştık.Bilgilerimiz tazelensin diye yeniden yayınladık. Daha geniş bilgi www.hasansimsek.com.tr Kim Kimdir sekmesinde.