Salep bitkisinin ismi dilimize Arapçadan geçmiştir. Dünya Literatüründe ismi Latincesi ( Orchis ) dir. Salep Orkideler ailesinden olan kendine özgü bir tat ve kıvamı olan içerisinde birçok bileşeni bulunan bir bitkidir.
Dünyada Salep Bitkisinin 24 farklı Cins i vardır. Avrupa, Akdeniz havzası, Kafkasya ve ön Asya'da 600civarı salep türü ve alttürü olduğu bilinmektedir. Türkiye salep bitkisi çeşitliliği bakımından bölge ülkeleri arasında büyük bir zenginliğe sahiptir. Ülkemizde bu 24 cinsin 180 civarı türü ve alttürü bulunduğu tahmin ediliyor.
Türkiye de saleple ilgili son yıllarda Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü ve bazı Üniversiteler de Bilimsel çalışmalar yapılmaktadır fakat bu konuda ülkemiz gerekli noktalara henüz ulaşamamıştır. Salep bitkisinin biyolojik olarak her bir türünün yaprak yapısı, yaprak adeti, çiçek sapları, çiçeklerinin renkleri , yumruların şekli , büyüklüğü, içerisindeki glikoman maddesi miktarı gibi birçok özelliği farklıdır.
Ekolojik olarak ta ; yetiştiği arazi yapısının toprak türü ,yetiştiği bölgelerin rakımı, arazinin bakısı , köklerin toprak derinliği ,güneş ışığı isteği , gölgelik isteği ve su ihtiyaçları gibi bir çok özelliği farklılık göstermektedir.
İzmir , Antalya,Mersin ,Burdur, Maraş, Samsun,Hatay Bartın gibi illerimizde Tarım Müdürlüklerinin izni dahilinde üretici çiftçi sistemine kayıt yaptırılarak Tarla ve bahçe ortamında bu bitkiyi kültüre alma çalışmaları yapılmaktadır.
Salep Orkideleri Ülkemizde hemen hemen bütün bölgelerimiz de yetişir fakat bir çok türü endemiktir. Ekonomik değeri fazla olduğu için ;ormanlardan veya doğadan toplanması yasaktır. Yurt dışına ihracatı da yasaktır.
Salep bitkisi Mayıs ve Haziran aylarında bitkinin çiçeklenme evresinin sonunda sökümü yapılır. Toprak altında genelde iki yumrusu bulunur.
Fakat bazı türlerde ikiden daha fazla yumruda bulunabilir. Yumru sayısının fazla oluşu salebin türüne ve yetişme koşullarına göre şekillenir. Bunlardan biri ana yumrudur ve o senenin gövdesini verir. Diğer yumru veya yumrular yeni mahsuldür . Yeni yumru söküm sırasında toplanır .
Üretici eğer elde ettiği yeni yumruları satarak ekonomiye kazandıracaksa Toplanan yumrular suyla yıkanarak temizlenir, ipe dizilir ve su veya sütle kaynatılır, sonra açık havada kurutulur. Kurutulan yumrular dövülerek toz edilir. Elde edilen bu toz kullanılacak hâle gelmiş olan salebi verir ve piyasaya sürülür.
Üretici yeni yumruları tohumluk olarak kullanacak ise Toplanan yumrular Ağustos sonuna kadar kurak ve serin bir şekilde muhafaza edilerek tekrar toprakla buluşturulur. Eylül ve Ekim aylarında Yağışların başlamasıyla güz mevsiminde çimlenerek fide olur .Bu yeni fideler bir sonraki yıl tekrardan yeni yumrular oluşturarak çoğalır. Bir salep yumrusunun ömrü bir yıldır . Ana yumru ertesi yıla çürüyerek toprağa karışır.
Üretim yapan çiftçilerimiz her iki durumda da sökmüş oldukları salep fidelerinin yeni yumrularını kopartıp hasat edince fideleri aynı yere veya hazırlamış olduğu başka bir yere geri diker . Geri dikimi yapılan fideler aynı yıl içinde eski yumrusu çürüyerek yok olacağı için strese girerek kısa bir zaman diliminde tekrar yeniden yeni yumru oluşumuna gider ikinci defa oluşan bu yeni yumrular sonbahar yağmurlarıyla tekrar çimlenerek fide olur. Yani üretici aynı yıl içinde hem ürün almış olur hem de anaç fidelerini kaybetmemiş olur .
Salep Bitkisinin bir diğer çoğalma şeklide Generatif yolla olur. Doğada salep çiçekleri kuruyunca her bir çiçek kapsülün de toz şeklinde binlerce spor bulunur ,kapsüllerin açılmasıyla sporlar toprakla buluşur .Fakat çimlenme için bu yeterli değildir. Oradaki mevcut toprakta mikoriza mantarları bulunması gerekmektedir .Salep bu mantarlarla simbiyotik bir ilişki kurması sonucunda salep sporları mercimek tanesi büyüklüğünde yumrular oluşturur bu yumrular tahmini olarak 5-7 yıl arasında anaç yumruların büyüklüğüne ulaşır. Bu nedenle doğada ki salepler uygun yetişme ortamını bulabilirse Generatif yolla uzun yıllar içinde çoğalır.
Üreticiler yumrudan çoğaltmayı tercih eder. Ülkemizde metre kare başına yüksek ekonomik getiriye sahip olması hasebiyle Bir çok girişimcimiz bu bitkilerin yumrularını ve fidelerini faturalı üretim yapan çiftçilerimizden temin etmekte ve her geçen yıl salep üretimimiz artmaktadır. Salebin kültüre alınan türlerinde iki önemli unsur mevcuttur. Birincisi bir salep fidesinin vermiş olduğu yumru miktarıdır. Her tür birden fazla yeni yumru oluşturmaz bu durum üretiminde üreticinin daha az ürün elde etmesi anlamına gelir bu sebeple birden çok yumru verebilen türler tercih edilir. Bir diğer sebep ise her türün yumrularının içerisindeki glikomannan miktarı farklıdır .Bu oran arttıkça salebin ekonomik değeri de artmaktadır.
Glikomannan bazı bitkilerin hücre duvarının bileşiminde bulunan ve suda şişerek jelleşen bir polisakarittir. Bu jelleşme özelliği nedeniyle besinlerde kıvam verici, emülsiyon yapıcı olarak kullanılır.) Kış mevsiminde içilen salepten, yazın bayılarak yenilen dondurmaya kadar çoğu şeyin yapımında sahlep bitkisi kullanılır. Özellikle içerdiği glikomannan maddesi nedeniyle yapışkan ve kıvamlı gördüğünüz pek çok şeyin yapımında kullanılır.
Yıllardır doğadan toplanan salep bitkileri bilinçsizce toplandığı için tahribat çok büyük boyutlara ulaşmış ve bazı türlerin nesli yok olma tehlikesine maruz kalmıştır. Türkiye’ den 1996 yılına kadar tonlarca salep ihraç ediliyordu. İhracatın bazı yıllar da 15 tona kadar çıktığı da görülmüştür. Yumrularının orta büyüklükte olan Kastamonu salebinin 1 tonunda ortalama 2.000.000 yumru bulunmaktadır. 15 ton ihracatın bu cins salepten karşılandığı düşünüldüğünde ulaştığımız rakamın büyüklüğü gerçekten korkunçtur. Salebin ülke içinde 50.000 kg kuru salep tüketilmektedir. Bu da yaklaşık 300.000kg yaş yumrudan elde edilir. Yaklaşık 6kg yaş yumrudan 1kg kuru yumru elde edilmektedir.1kg salep içerisinde 150-200 adet yumru bulunur. Bir adet yumru yaklaşık 5g gelmektedir. Ülkemizde bunun için 120 milyon yumru toplanması demektir .Tüm bu rakamlar düşünüldüğünde yurt içi tüketiminin büyüklüğü ve doğaya yapılan tahribatın büyüklüğü daha iyi anlaşılacaktır.
Salep ; Enerji veren, göğsü yumuşatan, zihin açan, kabızlık ve ishali engelleyen ve daha birçok konuda vücuda destek sağlayarak faydalarından dolayı saklı hazine olarak da bilinir . İçecek olarak Kastamonu’nun Taşköprü ve Hanönü ilçelerinin salebi, dondurma olaraksa Kahramanmaraş Salebi tercih edilmektedir.