Mükremin Kızılca
Mükremin Kızılca
Mükremin Kızılca 

ERMENEK ASAR (ŞAHİNLER) KALESİ

Kıble Kayası- Asarlık- Asar Kayası
Asar: eserler manasında olup eser kelimesinin çoğuludur. Ayrıca kayalık, yüksek
yer anlamına da gelmektedir. Bu adla Türkiye’nin çok yerinde kaleler, tepeler ve
yerleşim yerleri mevcuttur.
Roma İmparatorluğunun bir eyaleti olan Kilikya Eyaleti’nin taşlık bölgesinin tam
ortalarında yer alan Asar Kayası, Eyalete gönderilen ilk Romalı Proconsullerin
burayı bir gelir kaynağı olarak düşünüp ağır vergilerle halkın tepkisini çekmeleri
buradaki yerleşimlerin oluşumuyla paralellik arz etmektedir.
Karaman / Ermenek ilçesi Güneyyurt beldesinin tam güneyinde bulunan, zirvesi
kayalarla bezeli tepeye “Kıble Kayası, Asarlık Tepesi ve Asar kayası” da
denmektedir. Burası Pamuklu / Cenne ve Boyalı / Güzve köyleri sınırları
içerisinde olup Ermenek ve Güneyyurt’ un hatta tüm Göksu havzasının bütün
yerleşim yerleriyle beraber izlenebildiği bir yerdir.
Rakımı 1700 metre dolaylarında olan tepeden Ermenek Turkuaz gölü ve barajı
eksiksiz olarak tüm haşmetiyle izlenebilmektedir.
“Dünden Bugüne Gargara / Güneyyurt” adlı eserimizde yer almak üzere bu
antik değerdeki yerin görülmesi konusunda çoktandır merak içerisindeydim.
Çevremizde söz konusu eserde konu etmediğim bir burası kalmıştı. 28 Ekim
2015 günü Güneyyurt belediye başkanı Sayın Celil Yağız, şoförü Sayın Mehmet
Süzen ve Pamuklu / Cenne eski Muhtarı Sayın Ali Beylerle beraber yola çıktık.
Göksu’yu geçtikten sonra kasabamızın resmini çektik. Asar kayasının ve
kalesinin etrafı dolangeli olarak düzgün bir yolla çevriliydi bu nedenle arabamız
“o” şeklinde kaleyi çeviren yolda zirveye en yakın yere park ettikten sonra zirve
ye tırmanmaya başladık.
Çocukluğumuzdan beri izlediğimiz tek sütun olarak kuzeye görülen kıble kayası
güneye doğru sünen 400 metre kadar kasislerle dizilen bir kaya zinciriydi. En
yüksek tepesine çıkmayı başaran yine ben oldum, arkadaşlar, “hemen in
oradan” diye beni uyardılar ve konumumu resimlediler. Burası küfür küfür
esiyordu. Kayalar birbirine veda edercesine ayrılmışlar kopmak üzerelerdi. Yüce
dağın etekleri de kopmuş dev taşlarla doluydu, koptukları yerler ise hala
bembeyazdı.

Asar Kalesinin zirvesi çok sivri görünmesine rağmen 20×400 ebadında bir antik
kent görünümündedir, burada elle yapılmış kale surları olmamakla beraber
yaklaşık 2000 yıl önceki Roma medeniyetinin bıraktığı izler görülüyor. Bu
zirvede normal evleri bulunurken kaya ve oda şeklindeki el yapımı mezar inleri
ise daha aşağılarda görülüyor. Zirvenin Ermenek ve baraja bakan kayalarının
yüzeylerinde çeşitli figür ve motifler görülüyor, zirvenin her tarafındaki toprak
yüzeyler derin şekilde kazılmış haldedir.
Asar kalesi definecilerden başka kimsenin alakasını çekmeyi başaramamıştır ve
hala (Kasım 2016) Karaman Kültür envanterinde yerini alamamıştır. Asar
Kalesine el atmayan ve kazma vurmayan sadece devlettir.
Asar kalesinin tarihteki “Gargara savaşı” nın geçtiği Gargara Kalesi olup olmadığı
konusunda net bilgimiz olmamakla beraber binlerce ölünün olduğu bu savaşın
Gargaranın başka neresinde olabileceğini kestiremiyorum. Gargara (Güneyyurt)
savaşını Şikari Tarihinden aynen iktibas ederek incelemenize sunuyorum:
“Karamanoğlu Alaeddin bey Anamur, Ermenek ve Mut havalisinde tam huzuru
sağladığı sırada mecliste otururlarken feryatla içeriye bir iki adam çıka geldi.
Kıvamüddin Mut, Gargara ve Bozok kalelerini yedi bin harami ile bastı ve yetmiş
yük altın ele geçirdi, dediler. Şah Alâeddin hemen kalkarak 20 bin süvari, 8 bin
piyade Bulgar (bir Türk boyu) askerini alıp çeliğe boğularak bir yol başına geldi
Kıvamüddin Alâeddin’in üzerine geldiğini duyunca onun ordusunu kıstırarak 3
bin adamını öldürdü. Sultan Alâeddin durumu görünce atından inerek secdeye
kapanıp Allahtan yardım istedi. Kılıcını çekerek Kıvamüddin’in üzerine yürüdü.
Öyle savaştılar ki arazi kanla doldu. Kıvamüddin kırılarak Gargara kalesine
sığındı. Sultan Alaeddin 4 bin er ile kaleye merdivenler kurarak içeri girdiler ve
yedi bin adam öldürdüler.
Kıvamüddini zincire vurdular, Gargaradan ayrılarak Mut kalesinde sakladığı
hazinesini çıkardılar. 40 altın cebe, 60 küp mal, 300 deve yükü cephane ve
gümüş kürsü çıkardılar. Alâeddin Gargara kalesine Mir Yusuf’u Dizdar tayin etti.
Sultan Alâeddin (1361-1398) Kıvamüddini öldürdü ve Mut ve Gargara kalelerine
komutanlar tayin ederek Karamana geldiler ve hazineleri beyliğe teslim ettiler.
Süleyman Şah kendisini karşılayarak rahatını sağladılar.(Şikari’nin
Karamanoğulları tarihi Sh 65, Konya Halkevi Tarih ve Müze komitesi yayınları:
Konya 1946)

Şikaride de geçtiği gibi Asar Kalesi binlerce askerin sığınıp korunabileceği bir
korunaklı alandır. Gargaraya en yakın kale burasıdır.
Tarih boyu tüm uruklar kendilerine ait bir bayrak, bir damga oluşturmuşlardır.
Bu damgaların en uzun süre kalanları da kayalara kazınanlarıdır. İşte asar
kalesinin Ermenek tarafına bakan dik kayanın yüzeyinde bir heykel kabartması
vardır. Bu kabartmanın resmini ekte burada 28 Ekim 2015 tarihinde çektiğimiz
diğer resimlerle beraber görüyorsunuz.
Ermenek’e dönük inşa edilen bu kabartma Romalı, bir askeri komutan olup
büyük ihtimalle Taşlık Kilikya’nın valisidir. Etekleri tam görünmesine rağmen baş
kısmı kırılmış durumdadır.
Asar Kalesi Ermenek ve Güneyyurt başta olmak üzere Taşeli’de her yerden
izlenebilen ve her yerin izlenebildiği bir konumdadır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Son Eklenenler

author

Emma Hayes

There I was in a hot yoga studio with plenty of bright natural light and bending myself into pretzel like positions for the very first time.

instagram