19 MAYIS MİLLİ BİR DERSTİR

0
19 MAYIS MİLLİ BİR DERSTİR

19 MAYIS MİLLİ BİR DERSTİR
Bu gün 19 Mayıs 1919’un 100. yıl dönümü bugün 1. Dünya Savaşında bizimle birlikte olanların mağlubiyet ile boyun eğip emre amade olduğu fakat büyük Türk Milletinin Mustafa Kemal’in önderliğinde savaşın sonunda esareti tanımayacağı günün ilk meşalesi. Trablusgarp, Balkan ve 1. Dünya Savaşının çok farklı cephelerinden sonra dili başka rengi başka vampir koalisyonunun bu sefer bizi Anadolu’da gömmeye geldiği tuzaklarla dolu mütareke gününe rest çekildiği gündür.

15 Mayıs İzmir’in işgali ve Metropolit Hirisostomos’un rıhtımda yunan askerlerini elinde haç ile takdis edip “Ne kadar Türk kanı içerseniz, o kadar cenneti hak edersiniz” dediği gün karanlığın en zifir anı idi. 16 Mayıs ta ise İstanbul’dan Samsun’a bir güneş hareket ediyor ve gemideki 40 a yakın Kürşat ruhlu kahraman 4. Gün Samsun’a ayak basıyordu.

Bir cinnet hareketi olmayan bu günler baştan sona hesap hareketi idi. Dünyada sömürgeciliğin kitabını yazan İngilizler, ekonomik ve mali konularda hücrelerimize kadar sızan Fransızlar, kadim Roma hastalığına sıkça yakalanan İtalyanlar, tarihte uşak ruhlu ve savaşın asaletini bile bilmeyen Yunan Ermeni ve Rum işbirlikçiler. Bütün bunların yanında ise dahilde sayısız ihtilaflar, işgale karşımıza kuvayi inzitabiye gibi ordu çıkaran işgalcilerin ortağı sözde Türk yönetimi. Emperyelizime karşı direnişin kafirlik olduğunu söyleyen Dürrizade fetvaları İngilizleri kandırmamak gerektiği anlatan basın direnişin faydasız olacağına inanan ve elindeki bölgeyi teslim eden bazı komutanlar. İngilizin bize medeniye getireceğine yazan sözde aydınlar yazarlar din adamları, bürokratlar. Özgüveni bitmiş kesintisiz savaş yapmaktan bıkmış takati kalmamış, halk harap bir ülke, doğu bölgemizde başlayan isyanlar. Ülkenin her yanında özellikler Karadeniz sahillerinde Ermeni ve Rum çetelerinin vahşetleri. İşte çok kısa anlattığımız bu zamanlar adeta cehennemin bu dünyadaki adıdır.

İşte 19 Mayıs 1919 bu tablo ile düşünüldüğünde, varlığımızın, rızkımızın, hürriyetimizin işaret fişeği olarak bilinir ve anlamı üzerine kafa yorulur.

Tarih nostalji yapmadan ileriye yönelik çalışmanın ve güçlü olmanın gerekliliğini bize anlatır.

Tarihte tembel ve neme lazımcı olunan dönemler aynı tablo yaşanmış ve yaşanacaktır. Şairin “ hiç ibret alınmasa idi tekerrür eder miydi tarih” izahı sıkça idrak etmemiz gereken sözdür. Barış zamanlarında siyasi ekonomik ve kültürel bir savaş olduğu unululmamalıdır.

Mustafa Kemal ATATÜRK ve gemidekiler tarih önünde tarihleri de aşan sınavlarını hakkı ile vermiştir. Onları şükranlarımız ve dualarımız Allah’ın izni ile her zaman ulaşacaktır. İnönü, Sakarya, Dumlupınar, Aslıhanlar ve Büyük Taarruz şehitleri ile birlikte Türk çocuklarına örnek kutup yıldızları olmaya devam edecektir. Biz Türk Eğitim-SEN olarak vatansız olmanın esaret olacağını haykırıp milli bayramlarını kutlamayanların, esarette kutlayacak dini bayramların da olamayacağını hatırlatıyoruz.

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz