Ermenekli 18 madenci, unutulmadı
KARAMAN'ın Ermenek ilçesine 5 yıl önce linyit ocağını su basması sonucu yaşamını yitiren 18 madenci unutulmadı. Aileleri mezarlarına başına gidip dua etti. Eşi Ali Haznadar yaşamını yitirdiğinde 4 aylık hamile olan Fadime Haznadar, "Bu çocuğum babasını hiç görmedi. O sıra 4 aylık hamileydim. Eşim öldükten sonra devlet tarafından bize verilen maaşı bankada duruyor. Kızım, 'Bu para ile babamı geri getirebilir miyiz, babamı alabilir misin' diye bana soru soruyor. Ne diyeceğimi şaşırıyorum. Acımız çok büyük. Allah kimseye yaşatmasın" dedi.
Ermenek ilçesine bağlı Pamuklu köyü Cenne Mevkii'nde Has Şekerler Madencilik'e ait linyit ocağını, 28 Ekim 2014 Salı günü saat 12.15'te işçilerin öğle yemeği molası sırasında eski ocakta biriken su bastı. Su baskını sonucu 18 işçi yaşamını yitirdi. Ölen madenciler 5'inci yıldönümünde de unutulmadı. Aileleri, madencilerin mezarı başına gidip dua etti.
'AĞLAMAKTAN GÖZLERİM, GÖRMEZ OLDU'
Kurtarma çalışmaları sırasında Oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı sözüyle yürekleri dağlayan işçilerden Tezcan Gökçe'nin annesi Ayşe Gökçe, oğlunun acısının hala taze olduğunu belirterek, "Oğlum gitti işte. Ağlamaktan gözlerim görmez oldu. Elimizden gelen bir şey yok. "dedi. Yırtık lastik ayakkabısıyla oğlu Tezcan Gökçe'nin cenaze törenine katıldıktan sonra kamuoyunun dikkatini çeken Recep Gökçe de acılarını torunlarıyla dindirmeye çalıştığını söyledi.
İşçilerden Osman Çoksöyler'in eşi Şadiye Çoksöyler, eşinin şehit sayılmasını istedi. Çoksöyler, şunları söyledi
"Bize o dönem, eşimin maden şehidi olarak sayılıp, şehitlik belgesi verilecek. Ama şehit olarak kabul edilmedi. Ben kendim için bir şey istemiyorum. Kendi çıkarım yok. Çocuklarım için istiyorum. Çocuklarımın okulunda şehit çocuğu olarak öncelik almasını istiyorum."
Babası öldüğünde 3 aylık olan 5 yaşındaki Kübra Çoksöyler de babasını çok özlediğini söyledi. Babasının fotoğrafını öpen minik Kübra, babasının mezarına gidip çiçek bırakıp, mezar taşını okşadı.
İşçilerden Kerim Haznadar'ın eşi Zahide Haznadar da eşinin şehitlik mertebesinde sayılmasını istedi. Haznadar, "Devlet büyüklerimizin verdiği sözlerinden bazıları tutulmadı. Şehitlik belgesi verilmedi. Çocuklarımızı şehit çocuğu diye okutacağız, dediler; ama çocuklarımıza hiçbir yardım yapılmıyor. Tüm okul masraflarını kendimiz karşılıyoruz. Devlet büyüklerimize buradan seslenmek istiyorum. Eşimin şehit sayılması ve bizlerinde şehit ailesi haklarından yararlanmamızı istiyorum" diye konuştu.
Kerim Haznadar'ın kardeşi Ali Haznadar'ın eşi Fadime Haznadar da eşinin öldüğünde 4 aylık hamile olduğunu hatırlattı. Sare adını verdiği kızının babasını göremeden büyüdüğünü ifade eden Ayşe Haznadar, şöyle konuştu
4 çocuğum var. Bizim arkamızda duran yok. Bu çocuğum babasını hiç görmedi. O sıra 4 aylık hamileydim. Eşim öldükten sonra devlet tarafından bize verilen maaşı bankada duruyor. Kızım, 'Bu para ile babamı geri getirebilir miyiz, babamı alabilir misin' diye bana soru soruyor. Ne diyeceğimi şaşırıyorum. Acılarımız çok büyük. Allah kimseye yaşatmasın."
O yıl Ermenek ve Soma'daki maden faciası nedeniyle Maden Kanunu'nda işçi haklarını ve güvenliğini koruyan değişiklikler yapıldı. Bunun üzerinde bölgedeki 10 ocak kapatıldı. Faaliyette olan ocak sayısı 3'e düştü, binin üzerinde madenci de işsiz kaldı.
Facianın ardından Has Şekerler Madencilik şirketinin sahibi Saffet Uyar ile ruhsat sahibi Ermenek Cenne Linyit Kömürü İşletmesi'nin o dönemki müdürü ve hissedarı Abdullah Özbey'in de aralarında bulunduğu 7 kişi 21 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası aldı.