ERMENEK’TE CAMİLER ÇOĞALIYOR!
BUGÜNKÜ KONUĞUMUZ
HALİL AKBAŞ
İlçede okul yaptıran hayırseverler olduğu gibi camii yaptıran hayırsever hemşehrilerimiz de var. Ermenek kent merkezi doğuya ve batıya doğru yayıldıkça ihtiyaç duyulan ibadethaneler de hayırseverler tarafından bir bir yapılıyor. Cami yaptıranları şöyle bir sıralarsak, yakın tarihlerde bildiğim kadarı ile sanayide Ahmet Kalan, Seyran Mahallesi’nde Ahmet Keleşoğlu, ilk akla gelen rahmetliler ve TOKİ Evlerinde Fatma Tokyürek inşaatı devam ediyor, yaza açılması beklentisi var. Bu yazımızdaki konuğumuz Ermenek Merkezde Afet Evleri’nde ibadete hazır hâle getirilen ve yasal formaliteleri bitirilince açılışını bekleyen Eczacı Hacı Halil –Fikriye Akbaş Camii var.
Eczacı Hacı Halil ve Fikriye Akbaş Cami 2016 yılında altı ay gibi kısa bir zamanda Eczacı Hacı Halil Akbaş tarafından yaptırılıp bitirilen ve hemşehrilerimizin ibadet etmesine hazır bir cami.
Eczacı Halil Akbaş tarafından Afet Evleri’ne yaptırılan caminin yerini Belediye Başkanımız Uğur Sözkesen belirler. Cami yapılmasına teşvik edenlerde Halil Bey’in Ermenek’teki arkadaşlarından Sadi Cankat, Kamil Kanık ve Koçdayı Mehmet’tir. Halil Akbaş, bu adından bahsettiğimiz arkadaşların teşvikiyle Ermenek’te cami yapma işine girişir.
Caminin yapıldığı yerin hemen yukarısında Ahmet Keleşoğlu Camii var. Neden yakın mesafede bir yere cami yaptırdınız diye sorduğumda, yanıtı: Yaşlı insanların eğimli arazide yukarıya çıkmakta zorlandıklarını söylediler. Doğru bir tespit, insan yaşlanınca bir iki adımın bile hesabını yapıyor, hele bu inişi yokuşu dik olan bir yer de olursa doğruluk payı daha da artar.
2016 yılının nisan ayında temeli atılan ve ekim ayında bitirilen caminin özellikleri:
Caminin plan ve projesini hazırlayıp çizen kişi Halil Akbaş Bey’in oğlu mimar Hakan Akbaş’tır.
980 metre kare arsa üzerine inşa edilen caminin inşaat alanı 220 metre kare olup üç kat üzerine inşa edilmiş bir ibadethanedir. Aynı anda 450 kişi ibadet yapabilecek özelliktedir. Caminin iç ve dış cephesinde Selçuklu mimari yapısının izleri görülür. Minaresinin farklı bir mimari yapıda dizayn edildiği görülmektedir.
Kendisi ile konuştuğumuz Hacı Halil Akbaş inançlı bir kimse, 2015 yılında Hac görevini yaptıktan sonra camii yaptırma işine girer. Esas mesleği eczacılık olsa da o birikimini müteahhitlikten/inşaat sektöründen kazanan bir müteşebbistir. O da Hasan Kalan gibi “Hayır işleri yaptıkça para eksilmiyor, artıyor.” diyerek hayır işlerine devam edeceği mesajını veriyor.
Altı ay gibi kısa bir sürede Afet Evleri’ne cami yaptıran Sayın Hacı Halil Akbaş’ı dilerseniz yakından tanıyalım: (Devamı gelecek sayıda )
AFET EVLERİNE CAMİ YAPTIRAN
HALİL AKBAŞ KİMDİR?
O şimdi İstanbul’da Çamlıca’da oturuyor. Oğlu Mimar Hakan Akbaş ile Ümraniye taraflarında inşaat yapıyor. Bu yaşına rağmen çalışıyor, üretiyor, ülkeye katma değer yaratıyor. O da bizler gibi sıfırdan tırmanarak gelmiş buralara, değişik mücadeleci bir öz geçmişi var. Doğduğu yerden itibaren bugüne doğru şöyle bir bakarsak:
Halil Akbaş, Ermenek’in bilinen meşhur mahallelerinden Akçamescit Mahallesi’nden Sarıhasanlardan Hacı İsmail Efendi’nin oğludur. Annesi İlisulular’dan Ayşe Hanım’dır. Şu an çoğu Ermenek evleri gibi onların Arpacılar Sokak Nu:13’teki evleri de kapalı, oturan yok. Halil Bey 1941 yılında bu evde doğmuş. Halil Bey’in şimdi hayatta olmayan Ali ve Ahmet isminde iki kardeşi var.
Halil Akbaş 1964 yılında Anamur’dan Fikriye Hanım ile evlenir. Şimdi eczacı olan kızı Ayşen ve Ermenek’te birlikte yaptırdıkları caminin mimarı Hakan adına iki çocukları vardır.
Halil Akbaş, ilkokulu Merkez İlkokulu’nda, ortaokulu Ermenek Ortaokulu’nda okur. 1957 mezunlarından, hatırladığı okul arkadaşları: Faruk İnal, Hasip Güleç, Erhan Gür, Ahmet Çetin, Esin ve Aykut Alper, Halit Bardakçı.
Çoğu Ermenekli öğrenciler gibi klasik lisede (Konya’da ) okuyacak ekonomik güçleri olmadığından meslek liselerinden ( sağlık, öğretmen, ziraat, askeri )birine gitmeyi tercih ederler. Halil Akbaş, Temel askerlik eğitimi almak için Eskişehir Hava Astsubay Okuluna gider. Birlikte oldukları arkadaşları Faruk İnal, Selahattin Ünleyiş, Hüseyin Sakarya, Nevzat Süllü, Ahmet Çetin.’dir. Eskişehir’de temel eğitim aldıktan sonra İzmir Hava Astsubay Okulu’ndan 1959 yılında mezun olurlar. Bir yıl Balıkesir, iki yıl Konya’da görev yaptıktan sonra 1963 yılında İstanbul’daki Alemdağ Hava Üssüne tayin çıkar. 1965 yılında İzmir’de Hava Lisan Okulu’na gider. Bu okulu 150 kişi arasında birinci olarak bitirir. Bu İngilizce dil okulu onun yaşamında bir dönüm noktasıdır. Dil okulunu bitirince ABD’ye meslek eğitimi almak için gönderilir ve iki yıl orada kalır. Dönüşte Füze Üssü’nde elektronikçi olarak çalışır. O yıllarda meslek okulunu bitirenler lise diploması almak için fark dersleri sınavlarına girerlerdi. Halil Bey , önceden fark derslerini vererek lise diplomasını alır ve üniversite sınavlarına girmeye hak kazanır. 1972 yılında Üniversite giriş sınavına girer. Ankara Eczacılık Fakültesi’ne kaydını yaptırır. Okula devamı ve İstabul’dan gidip gelmeler güç olduğundan askerlik mesleğinden istifa eder. 1976 yılında okulu bitirerek eczacı olur.
Öğrencilik yıllarında Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nda hem protokol müdürlüğü hem de mütercimlik yapar. Dört sene giib bu görevde çalıştıktan sonra, Kültür Bakanlığı Dış ilişkiler Dairesi7ne müşavir olarak atanır. İki yıl sonra Dış ilişkilerden sorumlu başmüşavir olur. Dönemin Kültür Bakanı Ahmet Taner Kışlalı’ya başmüşavirlik yaparken 1982 yılında emekli oldu.
Kültür Bakanlığı görevi yanın da eczacılık işlerinde yürütür. Ankara Yenimahalle’ye 1982 açmış olduğu DURAK Eczanesi’ni , İstanbul-Haseki’de Adıvar Durağı yanına ADIVAR Eczanesi olarak taşır. Burada Haseki Hastanesi’nin açmış olduğu 6 aylık Optisiyen ( Gözlükçülük ) kursuna gider ve diploma alır ( 1984).
Eczacı Halil Akbaşın öncesi asker, bilahare bürokrat-protokol müdürü ve Bakan başmüşaviri sonrası eczacı ve müteahhit şapkaları/meslekleri var. Çok yönlü ve azimli bir hayat mücadelesi verdiği anlaşılıyor.
İnaçlı bir kimliği olan Halil Akbaş, 2015 yılında Hac farizasını yerine getirmiş ve bilahare cami yaptırma işine girmiştir.
Halil Akbaş Bey, şimdi oğlu Hakan Akbaş Bey ile birlikte aktif iş hayatının içinde, inşaat işleri yapıyor. Yukarıda da ifade ettiği gibi hayır işleri yapmakla para bitmiyor, aksine çoğalıyor. O böyle bir duygu içinde olduğunu söylemekle daha yapacağı hayır işlerinin sinyalini veriyor. Yaptırmış olduğu caminin Afetevleri cemaatine hayırlı olmasını diler, Sayın Hacı Halil Akbaş’a da Allah razı olsun deriz. 10.03.2017. Hasan ŞİMŞEK