Fransız deprem bilimci Xavier Le Pichon: “Yapay olarak deprem yaratamazsınız. Yapabileceğiniz tek şey, olacak bir depremin daha çabuk gerçekleşmesi için bir şeyler üretmek.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından gündeme gelen “yapay deprem” tartışmalarına da değinen Le Pichon, şöyle konuştu:
“Yapay olarak deprem yaratamazsınız. Yapabileceğiniz tek şey, olacak bir depremin daha çabuk gerçekleşmesi için bir şeyler üretmek. Faya su enjekte ederek veya delerek bunu yapabilirsiniz. Fayın düzlemine su enjekte ederseniz faydaki direnci daha düşük hale getirirsiniz. Ama kimse cesaret edemedi. Yapay deprem üretilmez. Böyle bir şey olmaz. Böyle bir depremi öne almayı deneyip daha erken başlamasını sağlayabilirsiniz ama yapay deprem üretemezsiniz.”
“Anadolu yaklaşık olarak 4 metre batıya kaydı”
Türkiye’nin kuzey ve doğusunda iki büyük fay hattının olduğuna dikkati çeken Le Pichon, şu değerlendirmede bulundu:
“Anlamamız gereken çok basit iki şey var. Doğu Anadolu fayı üzerindeki 7,7’lik ilk büyük deprem kuzeydeki Anadolu levhası ve güneydeki Arap levhası arasında oldu. Anadolu yaklaşık olarak 4 metre batıya kaydı. Buradaki son jeodezik harekete baktığımızda yılda ortalama 6 milimetrelik bir kayma söz konusu. Bu ne demek? Bu fayın bahsettiğimiz 4 metrelik hareketi yapacak enerjiyi biriktirmesi için 500 yıl gerekmesi demek. 1513’te Pazarcık’ta bir deprem olduğunu görüyoruz. Yani denebilir ki fay kırıldığında elastik olarak bu büyük hareket için gerekli enerji toplanmıştı ve 500 yıl sonrası olması gereken deprem gerçekleşti. Beklenen de buydu. Yani bu depremlerle birlikte bütün enerji boşaldı.”
“İkinci deprem tamamen öngörülemez bir depremdi”
Fransız bilim adamı Le Pichon, birinci depremin öngörüldüğünü fakat ikinci depremin çok farklı özelliklere sahip olduğuna işaret etti.
Elbistan ya da Ekinözü’ndeki ikinci depremin ilginç ve şaşırtıcı olduğunu, 7,6 büyüklüğündeki depremin 10 metrelik bir harekete yol açtığını anlatan Le Pichon, “Bu çok ciddi bir kayma. Bu hareket çok büyük olmayan bir uzunlukta gerçekleşti. İlk deprem batıda başlayıp doğuya doğru yayılmıştı. İkinci depremde ise merkezde başlayan yayılma aynı anda iki tarafa doğru yayıldı. Bu fay çok yavaş enerji biriktirmiş ve demek ki birinci depremin boşalttığı stres ikinci depremi tetiklemiş. İkinci deprem tamamen öngörülemez bir depremdi. Burada deprem gerçekleşeceği söylenemezdi. Bu imkansız.” diye konuştu.
“Küçük depremlerle karşılaşsanız bile birkaç yüzyıl rahatsınız”
Le Pichon, her iki büyük depremin ardından bazı tespitleri olduğunu belirterek, “Gelecek için şunu söyleyebilirim, bu faylar üzerinde rahat olabilirsiniz. Elbette bu dalga batıya doğuya doğru yayılabilir. Küçük depremlerle karşılaşsanız bile birkaç yüzyıl rahatsınız. Fakat yine de unutmamak gerekiyor, yine de unutuyoruz. Geçmiştekinin aynısını yapıp, aynı yere aynı binaları inşa ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Marmara’da 7,6 üzerinde tek bir depremin olacağını düşünüyorum”
Le Pichon, İstanbul’da olabilecek muhtemel depremlere ilişkin de tahminlerini paylaştı.
İstanbul’un da önemli bir fay hattına yakın olduğuna değinen Le Pichon, “İstanbul’un farklı bölgeleri depremden farklı etkilenecek. Bu konuda çok sayıda Türk araştırmacı, aynı zamanda Çinlilerin de çalışmaları var. Önemli olan yapı üretme yönetmeliklerinin bu tahminlere uygun olması ve kurallara, yönetmeliklere uyulması. İnsanların saygı göstermediği, uymadığı düzenlemeler hiçbir işe yaramaz.” değerlendirmesinde bulundu. Le Pichon, şöyle devam etti:
“Marmara’da 7,6 üzerinde tek bir depremin olacağını düşünüyorum. Tüm meslektaşlarımın böyle düşünmediğimi biliyorum. Onlar 2 ya da 3 deprem olacağını düşünüyor. Tarih kimi haklı çıkaracak göreceğiz. Bölgedeki levhaların nasıl geliştiğine bakıyorum. Marmara’da fayın bütün hareketi, belli bir uzunlukta tek bir anda yapacağını görüyorum.”
İstanbul’da tsunami beklentisinin açık denizlerdeki gibi olmayacağını kaydeden Le Pichon, “Marmara için çok büyük olmayacak, hasar yaratabilecek tsunamiler olacak.” dedi.