Mükremin Kızılca
Mükremin Kızılca
Mükremin Kızılca 

HARANI VE TORCUZADENİN YAYLADA DONAN DEVELERİ

Yüz Yıl Önce Yaşanan Ermenek Olayları
19. bölüm
Eskişehir ve Afyonkarahisar’a düşman istihkam etmiş etrafını Osmanlı askerleri muhasara
edip yer yer ufak, nokta muharebesi oluyormuş.
Buralara gelen, Ankara’da yayınlanan hükümetin görüşlerini yansıtan gazetelerin havadisine
göre Yunan milletvekilleri barışa bir çare aramakta bulunduklarını yazıyordu.
Geçen sene tarım ürünleri tarihçesine yazılmıştı.
Kırkkuyu adlı yaylağı Anamur’un Köyne Bahşiş Aşiretinden bazıları evvelki ve giden
senelerde biraz ziraat edip mahsul almışlardı.
1337 / 1921 senesinde bu aşiretlerin çoğu fazlaca ziraat etmişler, baharın yağmurun
çokluğuyla külliyetli mahsul meydana gelmiş.
İhtiyaç fazlası satılık buğday, arpa hasılatı kaldırmışlar, 200 yük miktarı samanı
Akmanastır’dan (Gökçekent) ve Kazancıdan halk getirdiler. Hatta Ermenek’ten de
getirmişler.
13 tTşrin-i evvel (Ekim 1921) ve 30 Eylül Rumi takvimi gecesi şiddetli soğuk ve ayaz olup
mısır tarlaları ile pamuklar ve diğer sebze ve meyveler donduğundan çok telef oldu.
Hele Deli Alilerde pamuktan hiçbir hasat alınmadı. Çayın kenarında Biladan ağaçlarının
yaprakları ateş yalangısına uğramış gibi yanıp kurudu, bazı yerlerde sularda kesilme oldu.
Ve yine 19 Kasım 1921 Salı günü şiddetli boranla kar fırtınası oldu.
Karaman’a giden posta ve yolcular Yellibel’de çok sıkıntı çekmişler. Üç dört kişi de donup
telef oldu. Yayla taraflarında, Yellibel’de çok fazla kar olduğu, Sertavul belinde de on kişinin
donup telef olduğu haberi alındı.
Bu mevsimde karadut ağacının ve sair ağaçların yaprakları sararıp hazan olur. Sonra dökülür
idi. Karadut ve sair ağaçların yaprakları ateş alevinde yanmış gibi oldu. Bu mevsimde böyle
ayaz soğuk olduğu görülmemiş idi. Gerçi geçen sene bu mevsimden sonra kar yağmış ise de
gerek ağaçlarda, diğer sebzelerde ve mahsullerde ziyan olmadığı gibi soğuğun tesiri ile hiçbir
canın telef olduğu duyulmamıştı.
1288 / 1871 tarihlerinde Kasım günlerinden evvel değirmene taş götürmek üzere Balkusan
yaylasına Ermenek’ten 8 – 10 kadar deve, 8-10 kadar katır gitmiş imiş Taşlıkta gece kar
fırtınası olmuş, 4 – 5 deve, 3 – 4 katırın telef olduğunu çocukluğumda duymuştum.
Ve hem de o vakitte bizim ve Torcu Zade Hacı Hüseyin Ağa namında bir zatın develerimiz
var idi. Giden develer onlar idi. Bizim bir, Hacı Hüseyin Ağanın üç devesi, Hacı Sait

Efendinin 22 katırı ve Haranı’nın da katırları donup telef olduğu, başında bulunan deveci ve
katırcıların selamet geldiğini söylerlerdi.
O vakitten beri bu mevsimde böyle bir kar fırtınası olduğunu işitmemiştik. Anadolu’nun
kuzey taraflarında kışın fazla olduğu anlaşılıyor idi.
Koçhisar tarafında bazı yerlerin düşmanlarca işgali ile ve hükümetin ihtiyacından dolayı nakil
araçları için develere el konulduğundan tuz gölüne deveci gidip tuz getirmediklerinden
Karaman’a da tuz gelmediğinden tuzun okkası Karamanda on iki hatta 15 kuruşa kadar çıkıp
Ermenek’te on sekiz, yirmi kuruşa kadar satıldı.
Hiçbir kimse tuz ihtiyacını göremediler. Anamur’da on ve on iki kuruş olduğu bilinse de
nakliye meselesi, kiracı bulunmadığı için fiyatlı idi.
Mesai şirketi hükümet vasıtası ile özel adam gönderip iki vagon tuzu Karamana göndermişler,
buraya naklettirdiler. On altı kuruşa satmaya başladılar. Ve sonra on beş kuruşa sattılar.
Konya ve bazı bağlı yerlerde deprem olmuş.
24 Muharrem 1340 / 27 Eylül 1921 pazartesi günü saat 5 buçuk sıralarında yarım dakika
devam etmiş. Bazı ufak tefek hasarı mucip olmuş. Aynı saatte Akşehir kazasında olmuş ve
aynı zamanda Ilgın kazasında şiddetli vuku bulmuş ve bir dakika devam etmiş. Sonra ara ile
dört defa sık surette tekrar etmiş. Birçok evlerin duvarları yıkılmış ve bir hayli oralarda
çatlaklar husule gelmiş. Ve Ilgın kaplıcasının hamamı çatladığı gibi kaplıcanın suyu %40
derece artmış ve kırmızı renkte akmış. Sonra yavaş yavaş sular azalıp asıl rengini bulmuş.
Hamam harap olmuş ve Ilgının Çavuşçu köyü evleri tamamen harap olduğu, Argıthanı nahiye
merkezinin dörtte üçünün yıkılmış olduğu, iki erkek, iki kadın, iki erkek çocuğu, bir kız
çocuğu enkaz altında kalarak vefat etmiş olduklarını Konya’da yayınlanan Babalık
gazetesinin 28 Eylül 1337 / 28 Eylül 1921 tarihli nüshasında okuduk.
Depremin tesiri ile Azari köyü istasyon binasının çatısı yarılarak kiremitleri dökülmüş ve bir
su değirmeni kısmen, on hane tamamen yıkıldığı, Konya’ya altı saat mesafedeki Mecidiye
köyünde atmış hane, bir cami tamamen yıkılmış olduğu, Akşehir’de altı saat mesafede Kokari
köyünün haneleri de tamamen tehlikeli surette çatladığı, bir duvarın enkazı altında üç kişi
kaldığı, yine Akşehir’in üç saat mesafede ki Erdoğdu köyünde on hane ve dört saat
mesafedeki Meslek köyünde 8 hane yıkılmış diğer hanelerin duvarları çatlamış olduğu,
Mecidiye (…) köylerinde mevcut dokuz kadın enkaz altından ölü çıkarılmış, Ak mahallede
106 … mahallesinde 90, Turan mahallesinde 74, iskan mahallesinde elli yedi, Argıt
mahallesinde 48, Türkmen mahallesinde 128 ki toplamda 500 hane, 3 medrese, 3 cami, 4
mescit yıkılmış, kalan elli kadar evden bazılarının duvarları çatlamış ve bazıları temellerinden
oynamış olduğu Ankara’da yayınlanan Hakimiyet-i milliye gazetesi 11 teşrin-i evvel 1337 /
28 Eylül 1921 tarihli nüshasında yazıyordu. Her taraftan yardım toplanıp gönderilmiş
Ermenek’ten de yardım gönderildi.
(DEVAMI VAR)

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Son Eklenenler

author

Emma Hayes

There I was in a hot yoga studio with plenty of bright natural light and bending myself into pretzel like positions for the very first time.

instagram