Dile kolay, eğitimci yazar Hasan Şimşek’i 46 yıldır tanırız. İlk tanışmamız, ilk kitabim” Tekerlegin
Değmediği Yer” ile ilk tanışmamız başlamıştır. Sonraki yıllarda İstanbul “Osmanlı Arşivi’nde” araştırma yapmak için geldiğimde de önemli yardımları olmuştur.
Türk Dil Bayramı etkinliklerinde, Ermenek Sıla Şenliklerinde, Konya, ve Sarıveliler deki evimizde, Ta-
şeli bölgesindeki okullarda, konferanslar vermek için geldiği günlerde, Bük Karapınar köyünde, hep beraber olduk. Bir birimizi iyice tanıdık.
Hasan Şimşek 1945 yılında Başyayla’nın Büyük Karapınar köyünde doğmuştur. Dünyaya geldiği yıllarda Teli bölgesi “Tekerleğin Değmediği Yer”lerdi. Tekerlek bilinmiyordu. Taşeli’nde tekerlek dönmüşşe değirmen taşları gibi dönmüştür.
Uygarlık: Türklerin ilk ve önemli buluşlarından birisi de “tekerlek”tir.Bu buluş en az füze kadar önemli olmuştur. Çünkü, tekerleğin her dönüşü bilineni, bilinmeyene götürmüştür. Bilinmeyenlerde
bilinir olmuştur. Ne yazıktır ki asırlar boyunca dönen bu tekerlekler dünyanın bütün kara parçaları ,dik
ve sarp sivri uçlarından iz bırakarak geçtiği halde, birisi şaşırıp ta Taşeli’nin dağlarından arabasını aşıramamıştır. Taşeli’nde dağların dikliği, sarplığı, ormanların bolluğu, derelerin çokluğu, engel gösterilemez.
İşte böyle bir doğada çocukluğunu yaşayan Hasan Şimşek, ilk baharda kendiliğinden yetişen yemlik-
lerin , dere kenarlarında biten yarpızların, fesleğenlerin, çiğdemlerin damakta kalan tadı ile beslenir.
Kırlarda açan türlü çiçeklerin içinde ve yaylalarda keçi, koyun güderken ilk Okulu köyünde bitirir.
Sosyal eşitsizliğin çok olduğu yöresinde kalmamış, babası Ahmet,usta, oğlunu,yanına,alarak,Ermenek
Orta okuluna kaydını yaptırmak için müracaat etmiştir.Okul müdürü doluyuz, yerimiz yok, kaydını yapamayız.”demesi üzerine Şimşek’in babası okul müdürüne: sizde kazma kürek var mı?”diye sorar.
okul müdürü:”kazma, kürek neye gerek? demesi üzerine, Ahmet usta “oğlum Hasan cahil yaşayacağı-
na kabre girsin daha iyidir” demesi üzerine Şimşek ‘ın okula kaydı yapılır. Orta okulu bitirince İzmir’in
Ayrancılar beldesindeki petrol istasyonunda bir süre çalıştıktan sonra,Gölcük’te lise öğreniminebaşlar.
Daha sonra İstanbul da Edebiyat Fakültesini başarı ile bitirir.Çiçeği burnunda bir öğretmen olmuştur.
Yusuf Has Hacib, Kaşgarlı Mahmut, Ahmet Yesevi ,Yunus Emre, Karaca oğlan gibi o düşünürler o ozanlar örneği Hasan Şimşek’i etkilemiş, yuğurmuş, pişirmiş, kemale ulaştırmıştır.Değerli bir düşünür,iyi bir öğretmen ve yazar olmuştur. Şimşek bir sevgi pınarı,güvenilen bir kişi, bir dost abidesi
olmuştur.Yüreği doğa ve insan sevgisi ile doludur. Kıymet bilen bir kişiliğe sahip,değerli bir yazardır.
Hasan Şimşek 15 Nisan 1974 yılında Ayşe Gül hanımefendi ile evlenmiştir. Özgür ve Özlem adında
İki evladı vardır. Öğretmenliğinin yanında yazdığı test kitapları öyle ilgi görmüştür ki , Ata köyde otur-
duğu evini kitap parası ve alın teriyle almıştır.
Bugün emekli olarak çalışmalarını sürdürmektedir. Erçev üyesidir. Yüreği vatan ve millet sevgisiyle
doludur. Tüm yaşamında Atatürk’ün aydınlık yolu amacı olmuştur.” Bizim toprakların çocuğu dediği
Karacaoğlan bir dörtlüğünde “Kendim gurbet elde gönlüm sılada” diye seslenir. Hasan Şimşek Bey
de, İstanbul’da otursa da, gönlü Taşeli’nde, doğup büyüdüğü yerlerdedir. Çevrenin tarihine ve
geleceğine, bir derman olur diye “Köyüm Büyük Karapınar adında” çok değerli bir belgesel kitap yayınlamıştır.
Doğduğu toprağa, içtiği suya, soluduğu havaya, aldığı kültüre, Vatan ve Milletine böylece borcunu ödemekte olan Hasan Şimşek Beyi,içtenlikle kutlamak bizim de vefa borcumuzdur.
Doğrudan Doğruya
Mustafa Ertaş
Gazeteci Araştırmacı yazar
06.10.2016