Kargalar sosyal bir varlıktır.
Toplu yaşarlar, toplu öterler ve toplu paylaşırlar.
Birinin başına bir hal gelse tek kelimelik dilleriyle bütün kargaları toplarlar ve düşmanlarına beraber karşı koyarlar.
Birisinin yavrusu yuvadan düşse ve o yavruya bir yabancı el uzansa anası derhal etrafa haber uçurarak bütün kargaları toplar ve düşmana karşı saldırıya geçerler.
Kargalar sosyal varlıktır ama tek kelimelik gaak’tan ibaret dilleri vardır bu tek kelimeyi çeşitli ahenk ve tonlarla kullanarak haberleşmeyi sağlarlar.
Bir kargaya araba çarpsa ve yol ortasında kalsa bütün kargalar başına üşüşür yas tutarlar ve ortadan kaldırıp defnederler.
İnsanlar da sosyal bir varlıktır.
Kimse kimsenin ne onduğunu ne olduğunu ister. Herkes en iyisinin hatta hepsinin kendisinin olmasını ister. Seyretmeyi, düşenlere gülmeyi hatta bir tekme de kendisinin savurmasını keyifle yapar ve ister.
Diğer bütün canlılar sadece bir robot gibi hareket ederler. Hayatları en ince ayrıntısına kadar ilahi bir kalemle tasarlanmış ve planlanmıştır.
Canlılar arasında memeliler bu durumdan biraz farklıdır. Zira onlara genelde hayvan denmektedir. İlkçağ Yunan filozofları insana da bu bağlamda hayvan demişlerdir. Ancak onlar insana “Gülen ve konuşan hayvan” adını takmışlardır.
Aslında kısmen de olsa doğrudur çünkü ilahi ahlak ve karakterden yoksun, peygamberlerin tebliğine kulak asmayan insanlara da bu hususta aynı göndermeler ayetlerde defalarca yapılmıştır:
“Andolsun biz, cinler ve insanlardan, kalpleri olup da bunlarla anlamayan, gözleri olup da bunlarla görmeyen, kulakları olup da bunlarla işitmeyen birçoklarını cehennem için var ettik. İşte bunlar hayvanlar gibi, hatta daha da aşağıdadırlar. İşte bunlar gafillerin ta kendileridir.” (Araf 179)
Bu insansılar dünyayı yaşanmaz hale getirmek için en korkunç biyolojik silahları masa başında icat ederek dolaşıma sürerler. Yeter ki anların kasaları yeni hastalardan gelecek ilaç paralarıyla dolsun. Önce hastalığı sonra da aşıyı bularak devasa sektörlerin ayakta kalması için çabalarlar.
Bu insan görünümlü insansı canavarların en kalabalıkları şu anda Amerika ve Çin’de yaşamaktadır. Bu varlıklar kendilerinden başkasına hayat hakkı tanımazlar, tanısalar bile kendilerine hizmet edecekleri tanırlar.
Amerika denen canavarlar ülkesi 250 yıldan ibaret olan tarihinde yüz milyonlarca insan öldürmüştür. Bu bağlamda ilk girdikleri sırada Amerika kıtasının yerlileri olan Kızılderilileri imha ettiler. Vietnam’da, Irakta, Afganistan’da, Suriye’de ve daha nice coğrafyada dışarıdan müdahaleyle insanlara kendi vatanlarında kan kusturdular. Bu insansılar zamanımızın Moğol nökeri sürülerdir. Şimdi de kalkmış başkanları, Osmanlı devletinin kısmi bir tehcirine soykırım diyerek popülizm yapıyor.
Bre zalim! Osmanlılar girdikleri topraklarda en az dört yüz yıl kaldılar ve adaleti temsil ettiler. Siz girdiğiniz topraklarda on yıl kalmadan terk etmek zorunda kalıyorsunuz.
Her şeye Kadir olan ve her şey en ince detayına kadar Âlim olan Allah cc, meleklerin malum itirazlarına rağmen insanları yarattı.
Melekler insanların yaratılışına, kan dökerler ,diye itiraz etmişlerdi. Öyle de oldu, ilk kan dökme Hz. Âdemin Kabil adındaki oğlu Habil adındaki diğer oğlunu öldürmesiyle başladı.
Kabil Habil’i öldürmüştü ama orta yerde yatan na’şını ne yapması gerektiğini bilmiyordu. İşte Allah cc insanlardan önce yaratılan kargaları göndererek nasıl defnedeceğini göstermişti:
“Nihayet Allah, ona kardeşinin ölmüş cesedini nasıl örtüp gizleyeceğini göstermek için yeri eşeleyen bir karga gönderdi. “Yazıklar olsun bana! Şu karga kadar olup da kardeşimin cesedini örtmekten âciz miyim ben?” dedi. Artık pişmanlık duyanlardan olmuştu.” (Maide 31)
İnsanlığa şu anda hükmetmeye çalışan BM daimi üyesi olan beş ülke insanlığa zulümden başka bir şey vermemektedir. Güçlerini kaybetmemek için ülkeleri birbirine düşürüp silah satıp birbirine kırdırırken onlar keyfini çatarlar.
Diğer ülkelerin dışa yani kendilerine bağımlı olmasını isterler. Dışarıdaki ayrılıkçıları desteklerken hiçbir kural tanımazlar, müttefiklik, dostluk havada kalır. Kendi ülkelerindeki en ufak hak aramayı ise en kanlı bir şekilde bastırırlar.
Bunlara insansı zalimler denmektedir!
İnsansı Zalimler
Son Eklenenler
author
Emma Hayes
There I was in a hot yoga studio with plenty of bright natural light and bending myself into pretzel like positions for the very first time.