Alzheimer'a Dikat! Uzm.Dr. Baki Doğan

0
Alzheimer'a Dikat! Uzm.Dr. Baki Doğan

Alzheimer'a Dikat! Uzm.Dr. Baki Doğan
Alzheimer Hastalığı (AH), özellikle beyinde istenmeyen maddelerin
birikmesiyle ortaya çıkan, bellek, öğrenme, konuşma, akıl yürütme, yargılama,
iletişim ve günlük yaşam etkinliklerini sürdürme yetilerinde kademeli olarak
yıkıma ve davranışlarda değişikliklere yol açan ilerleyici bir hastalıktır. İlk kez
1906'da Alman psikiyatrist ve patolog Alois Alzheimer tarafından tanımlanmış
ve ismini bu şekilde almıştır. Dünya genelinde 50 milyon kişinin AH’dan
müzdarip ve bu rakamın 2050'de 152 milyona yükseleceği öngörülüyor.(Dünya
Sağlık Örgütü verilerine göre).Her 3 saniyede bir yeni demans vakasının teşhis
ediliyor. Dünya üzerinde ortalama yaşam süresi uzadıkça AH görülme oranı
artmaktadır.
Alzheimer hastalığında kişi önce yakın bellek problemleri yaşar. Belirgin
bir şekilde yeni bilgileri öğrenemez ve hafızasına kayıtlayamaz. Ek olarak
zaman ve mekânları karıştırma, yargıya varma ve karar vermede güçlük, pratik
düşünme becerisinde güçlük, sık kullanılan eşyaları yanlış yere koyma, ruh hali
veya davranışlarda değişiklikler de görülebilir. AH erken orta ve ileri evre
şeklinde ilerler. Maalesef orta evreden sonra hasta artık yarı bağımlı bir şekilden
tam bağımlı bir hayat yaşamaya mecbur kalır.
AH kesin nedeni henüz bilinmemekle birlikte risk faktörlerinin birçoğu
çalışmalarla gösterilmiştir. Eğitim düzeyi arttıkça hastalığın ortaya çıkışı gecikir.
Genetik faktörler de rol oynar. 60 yaş üzerinde risk artar. Kafa travması, tiroid
hastalıkları, şeker, depresyon, sigara ve alkol kullanımı, kalp hastalığı, vitamin
B12 eksikliği, ilaç ve madde bağımlılığı diğer risk faktörleridir. AH tanısını
koyduracak özgün bir test yoktur. Bu nedenle; Alzheimer Hastalığı tanısı için
nörolojik muayene, görüntüleme yöntemleri, kan testleri, zihinsel testler
yapılmaktadır. AH’nin kesin tedavisi henüz mümkün değildir. Ancak süreci
yavaşlatmak ve bazı semptomların şiddetini azaltmak mümkündür. Bu nedenle
erken ve doğru tanı çok önemlidir. Araştırmacılar, altta yatan hastalığı tedavi
etmek ve en sonunda semptomların kötüleşmesine yol açan hücre hasarını
durdurmak ya da geciktirmek için birçok umut verici ilaç geliştirilmeye devam
etmektedir. İlaç dışı tedavilerden egzersiz, müzik, sanat, ışık terapileri
mevcuttur. Örneğin, yürümek ve koşmak AH riskini azaltmaktadır. Geleneksel
Akdeniz tipi diyetle beslenme, vitamin A, B, C, D ve E, omega 3 doymamış yağ
asitleri, minerallerin (demir, iyot, çinko gibi) hafızayı güçlendirdiği
bilinmektedir. Ek olarak beyni aktif tutmamız çok önemlidir. Her türlü
aktivitenin faydası vardır, aktiviteleri sayıca çeşitlendirmek çok daha yararlıdır.

AH tek kişilik bir hastalık değildir. Bakıcının, sıklıkla da tüm ailenin
yaşam kalitesi hasta kadar etkilenmektedir. Bakım yükü, yataklı bakım ve sağlık
kurumları ve maliyeti ile sağlık bakanlığı ve belediyeler için de çözülmesi
gereken önemli bir toplumsal sorundur. Bu sorunun çözümü için halkın konu
hakkında bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi çok önemlidir. Bu yüzden 21
eylül, tüm dünyada Alzheimer günü olarak kabul edilmektedir. Lütfen
unutkanlığın yaşlılığa bağlı olmayabileceğini, çok önemli bir hastalığın
başlangıç semptomu olabileceğini UNUTMAYALIM.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz