Yeni Eğitim Öğretim Yılı Hayırlı Olsun

0
Yeni Eğitim Öğretim Yılı Hayırlı Olsun

Yeni Eğitim Öğretim Yılı Hayırlı Olsun
“En önemli ve verimli vazifelerimiz Milli Eğitim işleridir.Milli Eğitim işlerinde kesinlikle zafere ulaşmak lazımdır. Bir milletin gerçek kurtuluşu ancak bu şekilde olur.” diyen başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün işaret ettiği bu yolda yürümeye devam edeceğiz.

Yeni Eğitim-Öğretim Yılı 2 Eylül Pazartesi günü başlamıştır.Türk Eğitim-Sen olarak yeni Eğitim-öğretim yılının tüm öğrencilerimize,eğitim çalışanlarımıza ve velilerimize hayırlı olmasını dileriz.

Yeni eğitim öğretim yılına başlanırken, her zaman uzlaşı ve istişareye değer veren kurumsal kimliğimiz gereği eğitim çalışanlarının beklentilerine, ilimizin eğitim öğretim ortamlarına dair tespit ve görüşlerimizi kamuoyuyla paylaşmak isteriz. Öncelikle yapılması gerekenin durum tespiti olduğunu düşünmekteyiz. Ancak bu saye de hatalarımızı görür ve tekrarından kaçınırız.Çünkü biz eğitimciler emanet olan zamanı ve imkanları kullanarak memleketin geleceği için evlatlarımızı yetiştirmekle görevliyiz.

Memurların özlük,sosyal ve ekonomik haklarının görüşüldüğü 2020-2021 yıllarını kapsayan 5.Dönem toplu sözleşme süreci hükümet ve Memur-Sen arasında işlemiş,ilk zam oranlarının sunulmasının ardından bir gece yarısı yarım puan artış sunulsa da uzlaşmasızlıkla sonuçlanmıştır. Uzlaşmasızlık metninin Kamu Görevlileri Hakem Heyetine ulaşmasıyla birlikte hakem heyeti çalışmalarına başlamış ve Kamu İşveren Heyetinin sunmuş olduğu teklifi aynen kabul etmiştir.Yaşanan bu süreç ve 2020 yılı için %4+4 ,2021 yılı için %3+3 şeklindeki maaş zam oranları milyonlarca memur ve memur emeklisini hayal kırıklığına uğratmıştır.Öte yandan süreç içerisinde yaşanan “TUTANAK”  krizi,1 Milyondan fazla üyesi bulunan yetkili konfederasyonun sunulan komik zam oranlarına karşı sönük eylemsi hareketleri toplu sözleşme sürecinin iyi yürütülemediğini  memur ve memur emeklileri başta olmak üzere tüm Türkiye’ye göstermiştir.

Yeni eğitim-öğretim yılına başlarken  İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve 2 ilçemizin Milli Eğitim Müdürlüğü  halen vekalet ile yönetilmektedir. İlimizin bu durumdan daha iyisini hak etiğini düşünüyoruz.Mevcut anlayışlar ve yönetim tarzları ihtiyacı karşılayamaz durumdadır.

2019 yılı “Liseye Geçiş Sınavı” Türkiye sıralamasında Karaman 52.sırada yerini almıştır.Bu sıralamayı başarı olarak kabul etmek  mümkün değildir.Bizler liyakatsiz yönetim anlayışının sonucu olarak görüyoruz.İl Milli Eğitim Müdürlüğünden bu konuda en ufak bir açıklama yapılmamıştır.

Yeni eğitim-öğretim yılında taşıma yoluyla eğitime erişimin planlaması çok iyi yapılmalı,süreç içerisinde yüklenicilerin sorumlulukları mutlaka hatırlatılmalıdır.Taşıma aracında yük taşıyan,ekleme koltukla veya ayakta öğrenci taşıyan ve bunlara müsaade kim olursa olsun gereği yapılmalıdır.Ortaya çıkan durumları tutanak altına alan eğitim çalışanının bilgilerinin ve tutanak içeriğinin dahi firma yöneticilerine verilmesi problemleri çözmez ,derinleştirir.

İlimiz merkeze bağlı en büyük köy olan Kılbasan da ortaokul binasının 2016 yılına ait çürük raporuna istinaden 2018 yılı ocak ayında bina boşaltılmış ve ortaokul, ilkokulun binasına taşınmıştır.Aradan geçen onca zamana rağmen halen bir ortaokul inşa edilememiştir.İhale aşamasını tamamlamış olduğu tarafımızca da bilinmesine rağmen bunca zaman neden inşaatına başlanmadığı kamuoyuna açıklanmadır.Geçici olarak kullanılan binada Fatih Projesi kurulumu olmaması bu okulumuzda eğitim gören öğrencilerimizin kaderi olmamalıdır?

İlimiz Sarıveliler ilçemizde İmam-hatip lisesi,İmam-hatip ortaokulu aynı binada eğitim yapmaktadır.Hemen yakındaki  ilkokulun 4.Sınıf öğrencilerinin de lise ve ortaokulun binasında eğitim görmesini doğru bulmuyoruz.İlçe Milli Eğitimi layığınca yönetemeyerek ayrılan eskimiş anlayış vazifesi olmayan sendikal işlerle uğraşmaktan eğitim ve öğretimi planlayamamışa benziyor.

Proje okulu konusuna bizim kadar eğilip açıklamalar yapan başka bir sendika yoktur.İlimiz TOBB Fen lisesi okul müdürünün talimatlarıyla okul rehberlik servisi tarafından  öğrencilere “Öğretmen Performans Değerlendirme Formu” isimli test düzenlenmiş,test sonuçları mesleki çalışma döneminde öğretmenlere tebliğ edildiğini konunun yasal dayanağı olmadığını daha önceden hem ilimiz eğitim yöneticileriyle hem de kamuoyuyla paylaşmıştık. İl Milli Eğitim Müdür Vekili ile yaptığımız görüşmede adeta durumun savunulduğu görülmüş,olayın bilimsel olduğu kanaatleriyle tarafımıza iletilmiştir.Asıl problem bu olsa gerek. “Asıl olan öğrencinin hukukunu korumak” gibi popülist bir söylemi benimseyenler öğretmenin hukukunun çiğnendiğini anlamıyorlar mı? Gerçi 2014 yılında giren mülakat mikrobuyla bir çok kişinin hukukunu gasp edenler ve durumu seyredenler bunun ne olduğunu anlayamazlar. Bizler o testleri hiçbir makamdan olur almadan öğrencilerine uygulayan okul müdürüne ve ona sahip çıkanlara da “PERFORMANS DEĞERLENDİRME TESTİ” uygulanmasını öneriyoruz. Katılımcı olmaya gönüllü olduğumuzu da belirtiriz.

Proje okulları eğitim öğretimimizin göz bebeği olması gerekir.Özel Program ve Proje uygulayan Eğitim kurumlarımızın yöneticileri okulun ihtiyacı olan kadroların tamamlanması için duyuruya çıkıp başvuru alması tarafsızlık,liyakat ve şeffaf yönetim anlayışına uygun düşecekken bir başka proje okulumuzun yöneticisinin eşlerinin belirtilen okulumuza öğretmen olarak görevlendirildiği bilgisi bizi şaşırtmamıştır.Biz böyle söyleyince de “ yetenekliyse almayalım mı?” derler.Hatta utanmadan “ama mevzuat izin veriyor” da derler.Sanki her işleri mevzuata uygunmuş gibi.

Bir çok defa yazdık,dilekçeler verdik.Yeni açılan eğitim kurumlarının kurucu müdür,müdür yardımcı ve öğretmen ihtiyacı için duyuruya çıkılsın diye.İstişareden dem vuranlar adeta kulaklarını tıkadılar.TOKİ İLKOKULU ve TOKİ ORTAOKULU konularında 2018 yılında yaşananlar bu yıl  RAFET NAS İHO ve ŞEHİT MUHAMMET ALİ MEVLÜT DÜNDAR ORTAOKULU konularında yaşanmasın.Bu okulların öğretmen ihtiyacı için duyuruya çıkılmasını talep etmekteyiz.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve Milli Eğitim Bakanlığı arasında mesleki eğitim ve reel sektörü birbirine entegre etme hedefiyle imzalan protokol ile ilimizde Karaman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi proje okulu olarak belirlenmiştir.Bu kapsamda Protokol Yürütme Kurulu oluşturulmuştur.Protokol Yürütme Kurullarının görevleri arasında yerelde sanayinin ve insan kaynağını ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak,okul yönetimlerini ve müfredatı şekillendirecek çalışmalar bulunmaktadır.Adı geçen okulumuza belirtilen kapsamda okul müdürü olarak belirlenen isim mevcuttaki okul müdürü değildir.Bakanlık düzeyinde yapılan geçici görevlendirme ile imzalanan protokolün etrafından dolanmak ahlaki olmadığı gibi tarafımızdan yargıya taşınacak bir durumdur.

Öğretmenlerimizin geçici görevlendirilmelerinde eğitim odaklı bakmak ve eğitim çalışanının aile bütünlüğü başta olmak üzere geçerli mazeretlerini gözetmek gerekir.

Köyde görev yapıp kendisine merkeze atanma veya görevlendirme vaat edilenlere veya çalıştığı birimin değiştirileceği vaat edilenlere ve onlara bu vaatleri sıralayanlara eğitimi yönetenlerin hak ettikleri cevabı vermeleri gerektiğini defalarca belirttik. Şeffaf,tarafsız ve demokratik bir yönetim anlayışında olunması gerektiğini defalarca söyledik.Ancak halen ilimizde bu tip uygulamaların olduğunu,hatta bu sebepten “bu sendikadan istifa edersen işin olur” diyenlerle aynı anlayışta olunduğunu görüyoruz.İlimizde çeşitli okul/kurum yöneticiliklerine(Öğretmenevi dahil) ve Özel Büro,ARGE gibi  birimlere geçici görevlendirmelerin sebebini sorguladığımızda orada da ihtiyaç olduğunu beyan edenler acaba her ihtiyaca ve talebe bu şekilde mi cevap vermektedirler? Okullardaki öğrencisini öğretmensiz bırakarak yapılan görevlendirmelerin mantığını anlayabilmiş değiliz.

MEBBİS üzerinden başvuru alınarak yapılan sınav görevlilerinin belirlenmesinde(MTSK dahil) adil ve şeffaf olunmalıdır.Özellikle re’sen yapılan görevlendirmelerde bazı çalışanlara bir çok defa sınav görevi verilirken bazı çalışanlara daha az görev verilmesi çalışma barışına zarar verir.Bu hususların araştırılması ve olumsuzlukların önüne geçilmesi gerekir.

Destekleme ve Yetiştirme Kursları kurslarının öğrencilerin talepleri,ihtiyaçları ve okulların öğretmen durumları dikkate alınarak açılması gerekmektedir.Okullarda akademik başarının artacağı kanaatiyle Beden Eğitimi,Görsel Sanatlar ve Müzik derslerine talep olduğu halde kurs açmamakta ısrar eden yönetimlere müsaade edilmemelidir.

Bir çok defa dile getirdiğimiz gibi liyakat kamu görevlilerin olmazsa olmazı ve iş barışının dayanağıdır.Liyakatsiz yönetici kamunun baş belasından başka bir şey değildir.Eğitim alanında faaliyet gösteren kamu çalışanlarının temsilcisi olan Türk Eğitim-Sen Karaman Şubesi olarak tespit ettiğimiz durumları bir çok defa ilimizin Eğitim Yöneticileriyle de paylaştık.Ancak aynı kaygıları taşıyanlarla sorunlara çözüm arayışında olunabiliyor. Çözümden anladıkları sorunu halının altına süpürmek olan akıllar kendilerini dev aynasında görmektedirler.Üyelerimizin hakkını aramak adına yaptığımız şikayet ve müracaatlar neticesinde açılan idari soruşturmalara muhakkik olarak görevlendirilen  Memnun-Sen taraftarı okul yöneticilerinin hakkaniyetten ayrılmalarına bizler şaşırmıyoruz.Bundan sonraki süreçte de tetikçi zihniyetle mücadeleye hem adli hem de idari alanlarda devam edeceğimizi herkes bilsin istiyoruz.

2019-2020 Eğitim- Öğretim yılının mevcut sorunlara yenilerinin eklenmediği,liyakatin esas alındığı,adaletin hakim olduğu bir yıl olması temennilerimi sunarım.

Gazi ALKAN

Türk Eğitim –Sen

Karaman Şube Başkanı

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz