Soykırım Türk Eğitim Öğrenci Topluluğu tarafından 24 Şubat Pazartesi günü Karamanoğlu Mehmetbey Salonu’nda düzenlenen konferansa, KMÜ Atatürk İlke ve İnkılâpları Tarihi Bölüm Başkanlığından Okutman Atilla Zorlu, Dr. Halit Gökalp Küçük ve Azerbaycanlı Turanhan Elçibey konuşmacı olarak katıldı. KMÜ Rektörü Prof. Dr. Sabri Gökmen’in de dinleyenler arasında yer aldığı konferansa öğrencilerin ilgisi yoğundu.
Anma programı, saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı ve Azerbaycan Marşı’nın okunmasıyla başladı.
“Hazırlıksız Yakalandık” Okutman Atilla Zorlu konuşmasında “25 Şubat gecesi Dağlık Karabağ’da 630 insanımızı katlettiler. Bunun soykırım olduğunu Pakistan, Bosna-Hersek, Meksika, Peru gibi birçok ülke kabul etti. Türkiye’de ise halen Hocalı, ‘soykırım’ olarak kabul edilmedi. Gençlere bunu unutturmamak için konferanslar vermeli, Hocalı adına anıtlar yaptırmalıyız.” dedi.
Zorlu, Atatürk’ün “Sovyet Rusya bir gün dağılabilir. Dağılma yaşandığı zaman orada aynı dili konuşan, aynı kültürü paylaştığımız kardeşlerimiz bulunmaktadır. Hazırlıklı olmalıyız. Şimdiden araya köprüler kurmak gerek.” sözünü hatırlatarak “Ancak 1991’de biz yine hazırlıksız yakalandık.” şeklinde konuştu.
“Bu Vatanın Evladı Var, Dedesi Yoktur” 1992’de Türkiye’ye gelen ve Türk vatandaşlığına geçerek Elçibey soyadını alan Turanhan Elçibey ise “Türkiye’ye geldiğimde herkes bana ‘neden savaşmadınız’ diye sordu. Savaşmasak 30 bin şehit verir miydik? Savaşlardan dolayı bizim vatanımızın evladı var, dedesi yoktur.” diye konuştu. Elçibey, sözlerine şöyle devam etti: “Asırlardan beri sahipsiz kaldık. Sovyet yönetimi başımıza hep dilimizi, kültürümüzü bilmeyen başkanlar getirdi ve onlar haksızlıkları görmezden geldi. Bize Türklüğümüzü unutturmaya çalıştılar. Azarbaycanlı diye uyduruk bir terim uydurup kimliklerimizden Türk kavramını sildirdiler. Alfabemizi değiştirdiler. Bu olaylar ilk patlak verdiğinde ise kimse, biz dahi, önemsemedik. Basit bir serseri ayaklanmasıdır, dedik.”
“İnsanlarımızı Deneylerde Kullandılar” Hocalı katliamını anlatan Elçibey, Zori Balayan isimli bir doktorun Hocalı’da bizzat katliamlara katıldığını ve burada yaptıklarına ‘Ruhun Dirilmesi’ isimli kitabında yer verdiğini söyledi. “Zori Balayan kitabında ‘Bugün de 6-7 deney yaptığım için mutluyum’ yazmış. Bir çocuğun tüm vücudunun derisi soyulduğunda kaç saat yaşayabilir diye test ettiğini ve çocuğun derisi soyulduktan sonra 7 dakika yaşayabildiğini yazmış.” diyen Elçibey, Ermeni olan bu doktorun birçok insan üzerinde deney yaptığını kaydetti.
“Bu Bir Savaş Değildir”
Azerbaycan’ın Hocalı bölgesinde bir ordu bulunmadığını, orada yaşayan masum halkın ve çocukların şehit edildiğini belirten Elçibey, “Savaş, askerler ve ordular arasında olur. Masum insanlara karşı 366. Rus Motorize Alayı ve Lübnan, Suriye, Fransa’da özel yetiştirilmiş askerler, Arjantin’den özel eğitimli katiller getirdiler.” şeklinde konuştu.
“Kardeş Kardeşin Derdini Bilir, Acısını Paylaşır”
Programda söz alan Dr. Halit Gökalp Küçük ise yaptığı konuşmada “Kardeş kardeşin derdini bilir. Türk dünyasından bahsetmek istiyorsak onların acılarını da sevinçlerini de paylaşacağız. Biz, bize yapılan bütün saldırıları unutuyoruz. Balkanlar’da, Kafkasya’da soykırımlar yaşadık, unuttuk. Bize yapılanları unutmamak ve unutturmamak için buradayız.” diye konuştu.
Hocalı’da yaşananların ve tanıkların video görüntülerini izleyicilerle paylaşan Dr. Küçük, “Hocalı’nın görüntülerini çekerken ruh sağlığını yitiren ve daha sonra şehit olan Çingiz Mustayev’e bu görüntüleri dünyaya yaydığı için teşekkür borçluyuz.” dedi.
Dr. Küçük, tarihte hiçbir zaman kendi başlarına devlet kuramayan Ermenilerin bugünkü Ermenistan’a yerleştirilmeleri ve Dağlık Karabağ, Nahcivan ve Hocalı’nın içinde bulunduğu bölgenin işgal edilmesinin Azerbaycan ve Türkiye arasındaki bağları koparmak ve iki ülke arasında tampon bölge oluşturmak için gerçekleştirildiğini ifade etti.
“Peki Bugün Ne Yapmalıyız”
1948 yılında yayınlanan Birleşmiş Milletler Soykırımı Engelleme ve Cezalandırma Sözleşmesine göre Hocalı olaylarının ‘soykırım’ olmanın beş şartını da taşıdığını dile getiren Dr. Küçük, “Bunu soykırım olarak kabul ettirmek için Uluslararası Mahkeme’ye, Lahey’e götürmemiz gerekiyor. Azerbaycan da petrol kullanımı ile ilgili görüştüğü devletlere dikkat etmelidir. Örneğin Hocalı’ya asker gönderen Fransa ile arasına sınır koyması gerekir.” dedi. Küçük, “Biz ise sivil toplum örgütleriyle ve konferanslarla yaşananları unutturmamalıyız.” şeklinde konuşmasını tamamladı.
Katılımcılara Rektör Prof. Dr. Sabri Gökmen tarafından plaket verilmesiyle konferans son buldu.
