Gerek son bakanlığı döneminde gerekse de bakanlıktan istifasının ardından Lütfi Elvan’ın AK Parti’deki konumu siyasi kulislerde tartışılan konuların başında gelmekte idi.
Geçtiğimiz cumartesi günü Karaman’da gerçekleştirilen ‘Yüksek Hızlı Tren’ açılışında Lütfi Elvan’ın katılmayışı bu tartışmayı iyice alevlendirdi.
Kimi, Elvan’ın ‘açılışa davet edilmediği’, kimi de ‘davet edildiği halde, hatta protokolde yerinin ayrılmış olmasına rağmen kendisinin katılmadığı’ yolundaki iddialar peş peşe geldi.
Bilindiği gibi Lütfi Elvan 2011 de yapılan 24. dönem milletvekilliği seçimlerinde Karaman milletvekili olarak siyaset hayatına atılmıştı. Bu dönemden sonra da Antalya, Mersin illerinden milletvekilliği yapsa da Karaman’da yapılan tüm yatırım ve çalışmalarda Lütfi Elvan’ın parmağı ve çabası herkes tarafından bilinen bir gerçekti. Hatta yüksek hızlı trenin projelendirilmesi ve temelinin atılması bizzat Lütfi Elvan tarafından gerçekleştirilmişti.
Bu kadar emek verdiği bir çalışmanın açılışında Elvan’ın yer almayışı elbette kafalarda birçok soru işareti bıraktı.
Lütfi Elvan’ın AK Parti içerisinde herhangi bir milletvekili ya da bakandan çok daha fazla anlam içeren bir konumu ve yeri olduğu çok açık. Ak Parti’de son yıllarda zor bulunur hale gelen ‘siyasi dürüstlük ve erdem’ kavramlarının belki de son temsilcisi olarak görüldü Elvan.
Her bakan ya da üst düzey bürokrat (örneğin THK Başkanı) istifa edemez ve aylarca azledilmeyi beklerken, istifa etme cesaretini göstermiş olması bile onun farklılığını ortaya koydu. Bakanlık devir teslim töreninde yaptığı konuşma, artık alıştığımız klasik bir Ak Partili figüründen ne kadar uzak durduğunu da gösterdi bize.
Elvan’ın son bakanlığı döneminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile sadece faiz konusunda çatışma yaşamadığı, örneğin Kanal İstanbul’a devlet garantisi vermemek için direnmek gibi pek çok başka konuda da çatıştıkları bilinen bir gerçek.
Bu gelişmeler ışığında Lütfi Elvan’ın Karaman’da ki açılışa katılmayışı bizim için hiç de sürpriz olmadı.
Ankara kulislerinden ve yakın çevresinden aldığımız bilgilere göre artık Elvan’ın ‘’Ak Parti içerisinde kendi ilke ve doğruları yönünde politika yapma olanağının kalmadığı’’, bunun sonucunda da politikaya devam edip etmeme, edecekse de nerede devam edeceği yönünde bir düşünme sürecine girdiği konuşuluyor.
Ahmet Davutoğlu hükümetinde bakan olan Lütfi Elvan’ın gerek Davutoğlu ile gerekse de ekonomik konularda paralel düşündükleri açık olan Ali Babacan ile yakınlığı herkes tarafından bilinen bir gerçek. Bunun yanı sıra son bakanlığı döneminde, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Elvan hakkındaki pozitif açıklamaları ile Elvan’a kapılarını açık olduğu şeklinde algılanması da bir başka gerçek.
Sonuç olarak şu anda Lütfi Elvan’ın politikaya ‘tamam mı devam mı’ konusunda net bir karar vermediği, bir anlamda inzivaya çekildiği, bu sürecin sonunda ‘devam’ yönünde bir karar verirse de, artık bunun AK Parti içinde olmayacağına, gerek Ankara kulislerinde gerek yakın çevresinde kesin gözüyle bakılıyor.
Değerli hemşehrimiz Lütfi Elvan’ın ahlak anlayışı, dürüst karakteri, çalışkanlığı ve siyasette edinmiş olduğu deneyimi inzivaya çekilmesini değil, yeni bir heyecanla “siyasete devam” kararı almasını gerektirir. Bunu en kısa zamanda ve yalpalamadan yapmalıdır. Çünkü Lütfi Elvan, sadece Karaman milletvekili değil. Mersin, Antalya, Karaman olmak üzere tüm bir bölgenin siyaset figürüdür. Dolayısıyla aldığı oyları her ne kadar AK PARTİ ‘de aldıysa da kişiliği ile kendisi aldı. Şimdi bir başka partiye geçerek hizmete devam etme kararı alması oylarında ve siyasi duruşunda bir “erozyon” yaramayacaktır. Aksine bir döneklik olarak değil, demokratik bir tavır olarak nitelenecektir.
Selam ve Saygılar.