DEMİRTAŞ TAHLİYE OLACAK MI?

DEMİRTAŞ TAHLİYE OLACAK MI?

Gündemin yoğunluğundan hepimiz haberdarız fakat Türkiye siyasi tarihinde hep böyle olmuştur; bir kargaşa başlar ve ardından olaylar silsilesi…
Yerel seçim atmosferine girdik, devletimizin dirliği ve birliği için olması gereken neyse o olsun diyoruz.
MHP ne yapacak, AKP kimleri aday gösterecek, CHP ittifak yapacak mı derken asıl sormamız gereken soru şu:
“HDP kimin yanında duracak? Selahattin Demirtaş ve saz arkadaşları tahliye olacak mı?”
*
Yaklaşık 2 yıldır meydanlarda ne Figen Yüksekdağ ne de Selahattin Demirtaş var. Halbuki herkes HDP’ nin bu iki isim sayesinde ayakta durduğunu ve meclise girebildiğini iddia ediyordu. Demirtaş’ın karizması, sazı sözü, vay efendim yazdığı kitaplar derken Kandil’ den inme bir teröristi süslediler püslediler meydanlara sürüp durdular.
Eee Demirtaş 2 yıldır cezaevinde, 24 Haziran 2018 genel seçimlerinde HDP yeniden meclise girdi. Bu durumda HDP’ ye seçimleri kazandırtan sözde siyasi liderler mi yoksa Türkiye’ de kaos ortamının daim olmasını isteyen kalleş zihniyetler mi?
Cevabı size kalmış…
*
Anayasal düzene karşı suçlardan ağırlaştırılmış müebbetle yargılanan yüzlerce vatan haini, etkin pişmanlık yasasından yararlanıp tahliye olabiliyorsa Demirtaş ve saz arkadaşlarını yerel seçime yakın bir zamanda meydanlarda görürseniz şaşırmayın.
HDP vekili Ayhan Bilgen, geçenlerde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Selahattin Demirtaş'ın tahliyesi yönünde karar verebileceğini belirtti. Bilgen "AİHM'den tutuklulukla ilgili olumlu bir karar çıkacağını bekliyoruz. AİHM öncesinde tahliye etmeyi düşünebilirler." dedi. Gündemdeki köşe yazılarına ve haberlere şöyle bir göz attığımda, kulislerde bu tahliyelerin olabileceğine dair bir çok söylem var.
Geçtiğimiz günlerde Fransa’ da bir şiir gecesi düzenlendi. Demirtaş’ın ‘Seher’ adlı kitabının bazı bölümleri okundu üstelik Fransızca çevirisi de geçen ay yayınlandı. Seher’in yayıncısı Emmanuelle Collas, Demirtaş’ a methiyeler düzerek dayanışma içerisinde olunması gerektiğini ifade etti.
Avrupa’nın Demirtaş hayranlığı ortada yani tahliye kapıda…
*
Demirtaş; "Terör örgütü yöneticiliği", "Terör örgütü propagandası yapmak", "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na muhalefet", "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik", "Halkı kanunlara uymamaya tahrik", "Suç işlemeye tahrik" ve "Suçu ve suçluyu övme" suçlarından 43 yıldan 142 yıla hapis ile yargılanıyor. Eğer ki bu suçlamalara rağmen Demirtaş tahliye olursa siyasete HDP’ den mi devam edecek yoksa TİP’ e mi geçecek? Malumunuz 24 Haziran’ da meclise vekil olarak giren Erkan Baş ile Barış Atay HDP’ den ayrılıp, TİP’ e geçiş yaptı. Demirtaş milliyetçilik rüzgarlarının estiği Türkiye’ de ezilen Kürtler söylemlerinden vazgeçip, sosyalist komünist söylemlerle daha farklı bir kesimi mi kontrol altına almak isteyecek? Yoksa elinde sazı sırtında keleşi ile çözüm zamanındaki havayı geri mi getirmek isteyecek? İlerleyen günlerde göreceğiz. Lakin hain hangi kılıfa girerse girsin haindir, bu yüzden tahliye edilmemesi gerek…
*
Bugün; HDP Grup Başkanvekilleri Fatma Kurtulan ve Ayhan Bilgen, “Türkiye’nin demokratikleşmesi ve özgürlüklerin genişletilmesi” amacıyla üç farklı kanun teklifini Meclis’e sundu. Verilen kanun tekliflerinden birinde “Tarihsel Hakikatler ve Yüzleşme İhtisas Komisyonu” kurulması, yerel yönetimlere kayyum atama yetkisinin iptali, milletvekillerinin tutuklu yargılanmasının engellenmesi, TMK’ nin kaldırılması gibi saçma sapan önergelerle “Çözüm Süreci” ihanetinin yeniden gündeme gelmesi için adeta çaba gösteriyorlar.
Buna fırsat vermemeliyiz görüyorsunuz, HDP siyasetteki en ufak bir gerginliği nasıl da fırsata çeviriyor…
*
Bazı şeyleri yazıyoruz, gerçeklerden bahsediyoruz ve sonra susmak zorunda kalıyoruz. Sustuğumuzu zannedenler yanılmasınlar, bu vatan için ölene dek mücadele edeceğimizi Türkiye Cumhuriyeti Devleti çok iyi biliyor. Hiçbir zaman ne hainlerin yanında yer aldık ne de kendimizi kamufle etmek için vatansevermişiz gibi davrandık. Damarlarımızda akan kan her zaman bu devlet için oldu.
Uyuyan hücrelerin baş müdavimliğini yapan, kirli yüzlerine maskelerini takmış kalleşlere, 15 Temmuz’daki milli birlik ve beraberlik ruhunu bozmaya çalışan güruhlara sesleniyorum: “ Bu devlete hiçbir zaman zarar veremeyeceksiniz. Biz susarız, bizden sonra gelen nesil susmaz, millet susmaz, vatan susmaz, şehitlerin emanetleri susmaz. Bu böyle biline…”
Bilmek istemeyenlere de bu devlet zamanla öğretir, unutmayın…