Savcılığın sevk yazısında, “Şüphelinin eyleminin yalnızca müştekilere yönelik değil, o anda trende bulunan yolcuların hatta tüm kadınların özgürce yaşama, sokakta bulunma ve hayatlarına devam etme haklarına saldırıdır” ifadeleri yer aldı.
‘EYLEM YALNIZCA MÜŞTEKİLERE YÖNELİK DEĞİL…'
Sevk yazısında, “Zira kent yaşamında insanların topluca bir arada bulundukları etkinlik alanları, toplu taşıma araçları ve durakları ile buna benzer yerlerin kişilerin can, mal ve cinsel güvenlikleri açısından daha emin mahaller olduğu kabul edilir. Bu yerleşik sosyal kabul ile beraber şüphelinin eyleminin yalnızca müştekilere yönelik değil, o anda trende bulunan yolcuların hatta tüm kadınların özgürce yaşama, sokakta bulunma ve hayatlarına devam etme haklarına saldırıdır” denildi.
‘ŞİDDET ÖNCE DİLDE BAŞLAR'
Yazının devamında kadınların yaşam hakkında sahip çıkmanın tüm toplumun asli görevi olduğu belirtilerek şu ifadelere yer verildi: “Sokaklar, metrolar korku dolu değil, güven dolu olmalıdır. Şiddet ise önce dilde başlar sonrasında eyleme döner, olayda en çok dikkat çeken şeylerden biri de şüphelinin küfürleridir. Küfür şiddettir. Şiddeti yasalara uygulayarak engelleyebiliriz. Kadınların yaşam hakkına sahip çıkmak ve kız çocuklarına güvenli bir gelecek bırakmak tüm toplumun asli görevidir. Bireylerin toplum yaşamının akışına duydukları güvenin örselenmesi ceza, adalet sistemi ve sosyal açıdan onarılması güç zararlara yol açacaktır.”
TUTUKLANDI
Hakimlik, şüphelinin insanların toplu olarak ulaşım yapmış olduğu metroya ekmek bıçağıyla girerek müştekinin üzerine yürüyüp tehdit ettiğine dair kamera görüntülerinin olduğunu ve söz konusu suçun şüpheli tarafından işlendiğine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunduğunu gerekçe göstererek, E.Y.'nin sevk edildiği suçlardan tutuklanmasına karar verdi.