SELENDİ (GAZİPAŞA) KAZASI KARAMANOĞULLARI VAKFİYELERİ

İstanbul Başbakanlık Arşivi’nin “İl Yazıcı” Defterlerinin 1 Numarası olarak kayıtlı bulunan üstünde şimdi Defter-i Evkaf-ı Ermenek-der Liva-ı İç-İl yazılı bir defter vardır, 65 sahifedir.

Bu defter Hazine-i Evrakın I numarasına konmuş ve Karamanoğlu Defteri olarak gösterilmiş idi. Sözü edilen defterden anlaşılıyor ki Selendi’yi fetheden Mübarizeddin Ertokuş Bey’den sonra burası Karamanoğlu uhdesine verilmiştir. Karamanoğlu Kerimüddin Karaman’ın kardeşi olan BUNSUZ burayı idare etmiş ve bir cami yaptırarak, camiye araziler bağlar bahçeler vakfetmiştir. Ölüm yeri bilinmeyen ve mezarı bulunmayan bu Karaman Beyi’nin mezarı Kaş Pazarındaki kitabesi silinmiş mezar olmalıdır diye düşünmek gerek.

Oğuz-Türk Hükümdarlarının her biri (Altın Defter) denilen bir deftere ve iç hazineye sahipti.

Selçuklu Devleti çözülürken, doğan Türk Beyliklerinin her birinin de Altın Defter kabilinden defterleri vardı. OSMANLI devleti Anadolu beyliklerinin hepsini yutarken, onların mukaddes bayrakları gibi, defterlerini de yakıp yok
etmişlerdi. Bu defterlerin hiç biri bize kadar gelmemiştir. Dolayısı ile Karamanoğlu Defteri zannedilen defter de Karaman oğullarına değil Osmanlılara ait bir defterdir. Onun için yukarıda numarasını verdiğimiz defter de Osmanlı dönemi İl-yazıcı Defterlerinin ilkidir. Osmanlı dönemi İl -yazıcı defterlerinin başlarında Tahrir Emini ve Katibin adları ve var ise ait oldukları il merkezlerinin kanunnameleri de yazılıdır. Osmanoğulları; Selçuklu Devletinin çökmesinden sonra doğan Anadolu Beyliklerinin hepsini sınırları içine almıştı. Yalnız Karamanoğulları beyliği bu defterde İç-İl Livası merkeziyle beraber 6 kazadan oluşuyordu. Livadaki bütün kazalarla beraber hepsine VİLAYET-İ KARAMAN denilmiştir. Buna göre Vilayet-i Karaman içindeki İç-İl Livasının kazaları şunlardır :

1-Ermenek
2-Karıtaş(Taşkarı)
3-Gülnar
4-Mud
5-Silifke.

Bu kaza merkezlerindeki bütün nahiyelerin, ve köylerin de vakıfları, müesseseleri, buralardan hizmet alanları, gelirleri ile birlikte yazılmışlardır. Tahrir Emini şehir, kasaba ve köylerine ve başka meskun yerlerine yanında katibi ile birlikte giderek, erkek nüfusunu, babalarının adları ile birlikte yazardı. Türkler kadına çok hürmet ettikleri için İl-yazıcı defterlerinde isimleri yazılmazdı. Osmanlılar ev başına beş nüfus kabul ettikleri için yazılan yerin
nüfusunu kolayca hesap edebilirlerdi.

Yazımlar 25 senede bir tekrarlanırdı. Bu defterler Oğuzların ALTIN DEFTERİ gibi mukaddes sayılırdı. Yazım memuru bir yerin camilerinin, mescidlerinin gelirlerini tesbit ederken evvela mabedin vakfiyesi ve mütevellisini bulur, defterine filanca camiin mütevellisi falanın elinde, falan kadı tarafından tescil edilmiş vakfiyesi, temessükü bulunduğunu, sonra müstahdemlerin sayısını ve gelirlerini tesbit ederdi. Bu yazımlar Fatih’ten sonra 1050 H. Yılına kadar devam etmiştir. Daha sonraki yıllarda devlet çöküntüye giderken bu yazımlar terkedilmiş veya ihmal edilmiştir.

Fatih adına Karaman İlinin yazımı, Muslihiddin isminde bir Tahrir Emini tarafından, Kasım isminde bir katip ile birlikte yapılmıştır.

Defterin başında bir sayfalık Farsça bir Kanunname vardır. Bu kanunname’nin Türkçesi şöyledir :

“ Sınırsız hamdler ve sayısız senalar, ezelden ta ebede kadar benzersiz ve menendsiz hazret-i Padişaha olsun ki; o (ALLAH) doğmadı doğurulmadı. Ona hiçbir küfüv olmadı. Salat ve Salavat da ta yok olma gününe, kıyamete kadar var olanların en mükemmeli ve hayırlıların en şereflisi ve kerametler ve fazilet sahibi ashabı üzerine olsun! 

Karaman Vilayetinin vakıflarının ve mülklerinin bu deftere İslamın ve Müslümanların padişahı, yerlerde Tanrı’nın gölgesi, kâfirlerin, müşriklerin katili, gazilerin ve mücahidlerin Sultanı, fetih babası Sultanoğlu Sultan Murad han oğlu Sultan Mehmed tarafından emir buyurulmuştur.

Onun saltanat bayrakları felekler, kutubların yörüngesi üzerinde döndükçe geceli ve gündüzlü yer üzerinde dikili olsun!

Bu defterde şimdiki bölgelerde bulunan ve daha evvel de (Karamanoğlu) İbrahim Bey’in beratları ile yazılmış olan vakıflar yazıldı. Bunlar urfi resimler ve divanilerden başkalarıdır. Şu hususu emir sadır oldu ki; köylerde ve mezralarda ki malikaneler (mülkler) miktarlarına göre EŞKİNCİ HARCI verecekler. Bunların eskiden İbrahim Bey ‘in beratlarında olduğu gibi yine kendi tasarruflarında olmaları kararlaştırıldı.

Bu defter 881 yılı mübarek Ramazanının evvelinde yazılmıştır.”

Şimdi defterlerden alınan vakfiye yazımları içindeki Selinti vakfiyelerine geçebiliriz.

1- Selindi nahiyesinde Soğukpınar Mahallesinde Hoca Mahmud Mescidi Vakfı.

Vakfın gelirlerini bağ çubukları, nar, harnub (keçi boynuzu) ağaçları teşkil eder.

2- Endişe ( Güney) köyü Camii Vakfı.

Bu camii Mahmud Bey yaptırmıştır. Gelirleri 4 bağdandır. Bu gelirler camiin hatibi,
müezzini ve hafızı arasında bölüşülür.

3- Karaman Emirlerinden Bunsuz’un Selinti’de Yaptırdığı Cami Vakfı.

Yalnız camiin vakıf gelirleri şunlardır :

  • Koruova köy sınırında tarla
  • Kızılağacı Kervansarayı yanında tarla
  • Derinse Pazarı yanında tarla.
  • Kızılpazar yanında köy arasında tarla.
  • Hacı Yusuf Köyünde üzüm asmalı tarla.
  • Yar çayda ağaçlı tarla.
  • Hacı Yusuf köyünde toprak vereği tarlası.
  • Kışla Bucak’ta tarla.
  • Akvirişli civarında tarla.
  • Tumlu Köyü (Dumlugöze?) civarında tarla.

Camiin mütevellisi, hatibi, müezzini, muarrifi, kayyimi, hafızları, sermahfili, vardır. Gelirleri vakfiyesindeki şartlara göre üleşirler. Bu camiin yalnız imamına vakfedilen yerler de şunlardır :

  • Bandırı’da tarla.( Basırı olabilir mi ? A.Y. )
  • Avşar Hamamı yanında tarla. Şimdi Yusuf Fakih bu yerlerin gelirlerini yalnızca alır. Oğlu Mevlana Seyidi, camiin imamıdır.

Yalnız zaviyenin gelirleri şuralardandır:

  • Koru’da tarla.
  • Bandırı’da tarla.
  • Boya Pazarında tarla.

Zaviyenin mütevellileri, nazırı, şeyhi vardır. Misafirler için yemek hazırlayan ayrıca bir aşçısı bulunur.

Karaman Emirlerinden olduğu yazılan BUNSUZ Karaman Bey’in kardeşidir. Bazı tarih kitapları, Bunsuz adlı birinin bulunmadığını yazarlar. İl yazıcı defterleri bu şüphe ve  tereddüdü gidermiştir. Bunsuz’un ölüm yılı ve nerede gömülü olduğuna dair henüz bir bilgi elimize geçmedi  

4- Selindi’ye bağlı Doğancı Köyünde Mevlana Abdurrahman’ın Medrese Vakfı.

Gelirleri şunlardır:

  • İdesolukda tarla( okuma hatası olup, doğrusu İLİSULUK olmalıdır) .
  • Somak (Sumak )köyünde bahçe.
  • İğde köyünde bahçe.( İğdecik veya İnceğiz ? olmalı)
  • Ködenek’de (Gödene?) tarla.
  • Nar köyünde (Narlıca olmalı)tarla.
  • Doğancı köyünde bahçe.

5- Selindi’de Halil Bahadır Camii Vakfı.

Gelirleri şunlardandır:

  • Avşar Hamamı civarında bir tarla.
  • Çandır’da 1 tarla.(Beyoba mevkii?)
  • Kavak mezrasında 3 tarla.
  • Selindi’de 1 tarla.
  • Akçaşar köyünde 1 tarla.

Hepsinin de geliri 300 akçedir.

6-Selindi Kazasına bağlı DERULİ ( Direvli) Köyünde Muslihid-din Camii Vakfı.

Bu köyde PAZAR kurulur

Gelirleri şunlardandır:

  • Deruli (Direvli) köyünde 1 bağçe.
  • Aynı köyde 1 bağ.

Bu Selindi Kadısı Şaban’ın temessükü üzerine yazıldı. Gelirlere imza ile hatip tasarruf ederler.

7- Selindi kazasına bağlı Kadılar Köyünde MUD Zaviyesi için Mahmudoğlu Mevlana Cemal’in Vakfı.

Gelirleri şunlardır:

  • Bucak kışla’da mer’a ile değirmen.
  • Kemeryerde 1 bağ.
  • Akçaşar’da nar bağçesi.

Mütevellilik 907 senesi muharremi evveli (1501 M.) tarihli vakfiye mucibince kendi oğluna, sonra evlada şart koşulmuştur.

8- Selindi kazasına bağlı Tecümnebi (Cimbiti) Yaylalarında Hacı İshak Camii Vakfı.

Gelirleri şunlardandır:

  • Ermenek kazasındaki Moraevi ( Muzvadi olmalı) köyündeki değirmenin yarısı.
  • Ermeneğe bağlı Molmi (Mulumu) köyündeki bağ. Senelik geliri 300 akçe.
  • Ermeneğe bağlı Kayıp (?) köyündeki bağ. Senelik geliri 200 akçe.
  • Harlup ağacı mevkiinde 1 bağ. Senelik geliri 200 akçe.
  • İshak Sazağı Köyünde 1 bağ. Senelik geliri 250 akçe.
  • Selindi’de nar bağçesi. Senelik geliri 100 akçe
  • Osmanlı gümüş parası ile 400 nakd vakfı. Bu paranın kazancı 400 gümüş para.

Senelik gelirin tamamı 2250 akçedir. Nukabe ve öşürden sonra bütün gelir arazi sahibine aittir. Mütevelli günde 1, hatip 2, imam 1, hafız 1, 5 müezzin 1 akçe alılar.

9- Selindi Kazasına bağlı Kaladıran Pazarında Hacı İsmail Camii Vakfı

Osmanlı gümüş parası ile 3000 nakd, bu paranın nem’ası (kazancı)camideki vazifelilere taksim edilir.

10- Selindi kazasında Hoca Muhiddin Mescidi Vakfı.

Vakfiye Gülnar kadısı Mevlana Abdurrahman ve Selindi kazası kadısı Mevlana Şaban’ın imzalarıyla hazırlanmıştır. Tarih 7 Zülhicce 957 (1550 M.) dir. Mütevellilik evlada şart koşulmuştur. 

Gelirleri şuralardandır:

  • Bucakkışla köyünde Karaçift diye meşhur tarla. Senelik geliri 100 akçe.
  •  Selindi’de Kurt değirmeninin yarısı. “ “ 50 akçe.
  •  7 adet harnup ağacı. “ “ 50 akçe.
  •  7 adet üzüm asması. “ “ 30 akçe.
  • Selinti Gökçe etek tarlası . “ “ 80 akçe.
  • Selinti Pazarında 1 tarla . “ “ 300 akçe.
  • Soğuk pınar’da 2 tarla. “ “ 80 akçe.
  • Selindi nehri kenarında 1 tarla. “ “ 40 akçe.
  • Koru köyünde 1 tarla. “ “ 35 akçe .
  • Pispazarda nar bağçesi. “ “ 25 akçe.
  • İnesal’da (İnesar) 10 üzüm asması. “ “ 50 akçe.
  • Tahunhane değirmeni. “ “ 100 akçe.

Sipahiye öşür verilegeldi ise öylece yine verilecektir.

3200 Osmanlı gümüş para vakfı. Bu paranın senelik kazancı 320 gümüş paradır.

Vakfın şartına göre bu Osmanlı parası, Kur’andan Yasin ve diğer dualar okutmak içindir.

11- Selindi’ye bağlı İlisuluk Köyünde Mahmud Fakih ve İshak, Zaviye- Vakfı.

Çak köyünde hasbahçe, Akçahisarda Bali bahçesi, Gönen’de pamuk bahçesi 

Narence’de bir değirmenin yarısı, Ermeneğe bağlı Belmuda ( Mulumuda mı demek ?)

bir bağ, Küvarı köyünde başka bir bağ gelir olarak vakfedilmiştir 

Öşürden sonra gelirinin toplamı 1500 akçedir. Sipahiye öşür verilen yerlerden yine de eskisi gibi verilecektir. Vakfın şartlarına göre mütevelli, şeyh ve nazır vazifesine  ayrılan paradan kalan kısmı zaviyeye gelen misafirlerin yemeğine sarf edecektir.

12- Selendi’ye bağlı Garipler köyünde Musa Seyidi Vakfı 

Gelirleri şuralardandır: 

Garipler Kışlası köyünde , Ermeneğe bağlı Ernebolu’da, Manastır Kışlası yanında, Mud ve Bozyazı’da tarlalar, 5 harnup ağacı ile 1 değirmen Sipahiye verilen öşürden başka ne hasıl olursa zaviye masraflarına harcanacaktır.

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Son Eklenenler

author

Emma Hayes

There I was in a hot yoga studio with plenty of bright natural light and bending myself into pretzel like positions for the very first time.

instagram