Ben sigara içmenin fayda ve zararlarını analiz edecek kadar derin sağlık bilgisine sahip değilim. Bu konuda da ciddi bir araştırma yapmadım. Ama çocukluğumuzun sonunda ve gençliğimizin başlangıcında çoğu genç gibi biz de sigara içmeyi denedik. Bu denmeler sıklaştıkça sigara vücutta bir bağımlılık yarattı ve vücut tarafından aranan alınması gereken bir meta olarak 22 yıl gibi bir zaman diliminde günde iki paket tüketerek sigaraya bağımlı kaldık. Bir gün ofisime kendisi okul müdürü olan bir arkadaşım geldi. Üstü başı dağınık, saçı sakalı uzun, benzi sarı ve soluk, dişleri zifiri karanlık bir hâlde idi. Oturduk biraz hoş sohbetten sonra benden ayrıldı. Aradan yaklaşık bir ay geçmişti ki yine geldi. Derli toplu, pürüzsüz sayılacak dinlenmiş bir yüz, pırıl pırıl parlayan dişler. Kaybetmiş olduğu kişiliği ve güveni bulmuş bir vücut, zinde bir moralle karşıma çıktı. “Hasancığım, sigarayı bıraktım!” dedi. Şaşırdım, bir ay gibi kısa bir zamanda pejmürde bir vücut pırıl pırıl bir hâl almıştı. İçimden dedim ki: Sigara demek ki parasal yönü bir tarafa insanı bu denli fiziki olarak hırpalayıp itici hâle getiriyor. O gün arkadaşım bende olduğu sürece ve sonrası akşama kadar sigara içip içmeme konusunda ikilem yaşadım. Cebimdeki Maltepe paketinde on bir tane sigara vardı. İçeyim paket bitsin mi? Bırakayım mı bırakmayayım mı? ikilemi içinde bocaladım durdum. Kendime kesin söz vermedim ama içmeme üzerine gayretlerimi sürdürdüm ama kesin bir karar veremedim. Bıraktığımın üçüncü ayında 57 kilodan 70 kiloya çıkmıştım. Tüm takım elbiselerim bana dar gelmeye başladı. İştahım arttı, ağzıma tat geldi, kilo aldım. Vücut dengem bozuldu, unutkanlık başladı, çabuk öfkelenir bir hâl aldım. Altı ay giib bir zaman geçtikten sonra vücut kendini bulmaya ve normal seyrine doğru gitmeye başladı. Artık beynim ve vücudum özgürlüğüne kavuşmuştu. Beynimde az da olsa sigara izleri kalsa da günlük yaşamda rüyalar hariç sigara ile pek uğraşım yoktu. Bu hikaye 1986 yılının hikâyesidir. Günümüze gelince,işte sigaranın sağlığımızla yakın ilişkisi (1).
* İlköğretim çağındaki her 10 çocuktan biri sigara dumanı solumaktadır.
* Gerekli önlemler alınmazsa önümüzdeki 20 yılda sigaraya bağlı nedenlerden ölenlerin sayısının yılda 500 bini geçmesi beklenmektedir.
* Türkiye’de erkeklerin yüzde 60’ı kadınların yüzde 20’si ve genelde toplumun yüzde 40’ı sigara içmektedir.
* Türk kadınlarında sigara içme oranındaki artış dünya ortalamasının çok üzerindedir.
* Türkiye7de günde 300, saatte 12 kişi olmak üzere yılda yaklaşık 100 bin kişi sigara nedeniyle ölmektedir.
* Sigara dumanında bulunan karbon monoksit kan dolaşımında oksijen taşınmasını azaltıp, pıhtılaşmayı çoğaltmaktadır.
* Sigara her nefeste 50 bin kadar hücrenin ölümüne neden olmaktadır.
Organik besinler diye tutturduğumuz şu günlerde sigara içen dostlarım neleri içtiklerini görmelerini isterim.
* Boya sökücü etkili aseton
* Öldürücü zehirler olan siyanür ve arsenik
* Çakmak gazında bulunan bütan gazı
* Roket yakıtlarında bulunan metanol
* Akü yapımında kullanılan kadmiyum
* Toksik bir madde olan naftalin
* Kimya sanayinde ve temizlik maddelerinde kullanılan amonyak
* Eroinden daha güçlü bir bağımlılık yapıcı etkiye sahip olan nikotin.
* Böcek ilaçlamada kullanılan DDT
* Kanserojen maddeler( aromatik hidrokarbonlar, aromatik aminleri aldehitler ve nitroz aminler
Bunlar sigarada bulunan 4 binden fazla zehirli maddenin sadece bir kaçıdır. Dostlar bu yazıyı okuduktan sonra hâlâ sigara içmeye devam edecek misiniz?
20 Ocak 2014.
Hasan ŞİMŞEK.