Başta Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve dava arkadaşları olmak üzere ebediyete irtihal etmiş tüm eğitim camiamız mensuplarını rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz.
Türk Milli Eğitimine vefakâr ve fedakârca hizmet eden öğretmenlerimizin gününü kutluyor, en içten sevgi, selam ve saygılarımızı sunuyoruz.
Tarihin en acılı, hüzünlü bir Öğretmenler Günü’ne şahit oluyoruz.
Yıllardır Türk milletine, Türk devletine hizmet etmiş, daha karakol mahkeme kapısı nedir bilmeyen, görmeyen öğretmen, akademisyen, hizmetli, memur açığa alınıp, ihraç edilip cezaevlerine sokuluyor. Suçu nedir bilmeden, somut bir delil ortada yokken; suçu sabit ve somut sapık, katil, hırsız, tecavüzcüler cezaevlerinden salıveriliyor! Bu vicdanları yakan, yürekleri sızlatan İlahi adalete sığmayan, Gayretullah’a dokunan bir durumdur!
Tecavüzcüler bile mağdur sayılıp, kurtarmak için utanmadan, sıkılmadan kanun teklifleri bile verilebiliyor.
Türk milleti eğitimini bu hale getiren sorumlular Fetöcu olmuyor da tüm suçlar nasıl öğretmen ve eğitim camiasına atılıyor?
Açığa alınan ve ihraç edilen meslektaş ve tüm mesai arkadaşlarımızı aramızda ve sınıflarında görmek istiyoruz.
Ücretli öğretmenlik sistemi dediğimiz aslında kölelik olan uygulama yüzünden atanamayıp; ekmek parası için özel okullarda ve dershanelerde çalışan on binlerce insanın diploması nasıl iptal ediliyor?
Onca yıllık emek hangi vicdanla yok sayılabiliyor?
Devletin yasal, izin ve yönetmelikleriyle faaliyet yapan okul, banka, dernek, sendika vb.den dolayı eğitim çalışanının cezalandırılması hangi evrensel hukuk anlayışıyla bağdaşır?
Buraları denetlemekle görevli insanlar değil de; niçin sade memurlar sorumlu tutulup cezalandırılıyor? Suç sadece gariban olmak mı? Maaşından başka ekmek kapısı olmayan on binlerce memur ve ailesi perişan haldedir. Onlarcası intihar etti, cinnet geçiriyor, yurdu yuvası darmadağın oldu… Oldu olacak ekonomideki kötü gidişatı, dövizdeki yükselişi, işsizliği, dış ve iç politikadaki sorunları da memura yıkın bari!
FETÖ mücadelesi verilirken, somut delil, bilgi vb. olmadan, suçlama, savunma alınmadan bu bekleyiş çilesi daha ne kadar sürecek? İşin baş aktörleri ortalıkta hala cirit atarken, tüm suçu eğitim çalışanlarına, memura yıkarak kimse işin içinden sıyrılacağını sanmasın.
Yaşama sevincimizi, görev aşkımızı, devletimize ve milletimize bağlılığımızı, ağız tadımızı ve sağlığımızı bozmaya kimsenin hakkı yoktur.
Türk Eğitim-Sen Genel Merkezi’nin yaptığı geleneksel Öğretmenler Günü Anketindeki çarpıcı sonuçlardan bazıları her şeyi ortaya koyuyor:
1-Ankete katılanların %83’ü bankalara borçlu.
2-Ankete katılanların %42’si ekonomik sorunların aile hayatını etkilediğini söylüyor.
3-Ankete katılanların %66’sı market alışverişinde ilk olarak fiyatına dikkat ediyor.
4-Ankete katılanların %96’sı 1 kilo kıymayı tek seferde yemiyor.
5-Ankete katılanların %26’sı ek iş yapıyor.
6-Ankete katılanların %73’ü tatile para ayıramıyor.
7-Ankete katılanların %92’si öğretmenlik mesleğinin saygın bir durumda olmadığını düşünüyor.
8-Ankete katılanların %63’ü öğretmenlik mesleğinin en itibarlı döneminin Atatürk dönemi olduğunu, %2’i 2001-2010, 2011-2016 dönemi olduğunu düşünüyor.
9-Ankete katılanların %82’si alım gücünün bir önceki seneye göre azaldığını düşünüyor.
10-Ankete katılanların %95’i sözleşmeli öğretmenliğe karşı.
11-Ankete katılanların %95’i sözleşmeli öğretmenliğin iş güvencesini yok eden, öğretmeni bürokrasi ve siyasetin kölesi yapılacağı kanaatinde.
12-Ankete katılanların %84’ü performans sistemine karşı.
13-Ankete katılanların %98’i mülakatın şeffaf, objektif olmadığını düşünüyor.
14-Ankete katılanların %92’si iş güvencesini tehdit altında olduğunu düşünüyor.
15-Ankete katılanların %60’ı rotasyona karşı.
16-Ankete katılanların %83’ü öğretmen atamalarının yeterli olmadığı kanaatinde.
17-Ankete katılanların %83’ü mesleki sorunların psikolojilerini olumsuz yönde etkilediğini.
18-Ankete katılanların %96’sı Milli Eğitim Bakanı İsmet YILMAZ’ın eğitim sorunlarına ve eğitim çalışanlarının beklentilerine cevap veremediğini düşünüyor.
19-Ankete katılanların %63’ü toplumsal çatışma ve iç savaş endişesi taşıyor.
20-Ankete katılanların %45’i yandaş kayırmacılığı, kadrolaşma, hak gaspı ve hukuk dışı uygulamaların öğretmenlik mesleğinin en zor yönü olacak görüyor.
21-Ankete katılanların%65’i proje okullardaki 8 yıllık zorunlu yer değiştirmeye karşı.
Türk milli eğitimine ve Türkiye Cumhuriyeti Devletine her türlü olumsuz şartlara rağmen hizmet etmeye devam eden eğitim camiamızın fedakâr neferleri siz değerli eğitim çalışanlarının gününü kutluyor, sağlık, huzur ve başarılar diliyoruz.
Sonsuz sevgiler, gönül dolusu teşekkürler…
23/11/2016
Ziya HOTAMIŞLI
Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı
ve Kamu-Sen İl Temsilcisi