Ermenek’in eşsiz hazinelerinden Nadire Köyü, zamanında İmparatoriçe Kleopatra’nın bile göz koyduğu, uğruna nice korsanların hayatını verdiği Sarp Kilikya ormanlarının gözbebeği konumunda. Bugün Ermenek ve çevresinde adeta bir yeryüzü cenneti edasıyla yayılan bu bölge, sedirlerin ve ardıçların yaşadığı efsanevi ormanlarıyla tüm güzelliklerini cömertçe doğaya sunuyor.
Nadire Köyü’nün Zengin Tarihi ve Coğrafi Özellikleri
Eski adı “Nadire” olan köyün kuruluşu çok eskilere dayanıyor. Tarihçiler, köye Şam ve Buhara’dan gelenlerin yerleştiği bilgisini paylaşıyor. Sedir, çam ve köknar ormanları ile çevrili olan köy, Ermenek’e Alaköprü üzerinden 60 kilometre, Anbar boğazından ise 37 kilometre uzaklıkta yer alıyor.
Köyün eskiden Dudağacı ve Gürmün adlı iki mahallesi vardı, ancak Gürmün 1960’da Yeşilköy adıyla müstakil köy haline geldi. Dudağacı mahallesindeki 60 hane ile birlikte:
- 1970 yılında 237 hanede 1266 kişi yaşıyordu
- 1990 yılı sayımlarında ise göç ve nüfus planlaması nedeniyle nüfus 1088’e düştü

Köyün Ekonomik Yapısı ve Eğitim Durumu
Köyde çok sayıda kıl keçisi beslenirken, en verimli arazisi Göksu Vadisindeki dar kıyılardır. Bu bereketli topraklarda:
- Sebze ve meyve üretimi
- Zeytin yetiştiriciliği
- Pamuk ekimi yapılıyor
Köyün ilk eğitim kurumu 1946 yılında açılmıştır. 1987’de ise köye iki katlı yedi derslikli modern bir okul binası kazandırılmıştır. Dudağacı mahallesine de ilkokul 1971 yılında açılmıştır.
Nadire İsminin Hikâyesi ve Ardıçkaya Bağlantısı
“Nadire” isminin kökenine dair ilginç bir rivayet bulunuyor. Bir anlatıya göre, köy ismini Fatih Sultan Mehmet zamanında almıştır. Fatih, Karamanoğullarını Türk birliğine dahil ettikten sonra, vezirine bölgede Karamanoğullarından kimsenin kalıp kalmadığını sormuş. Vezir “Nadiren Sultanım” diye cevap vermiş. Karamanoğulları en son bu bölgede kaldığından, vezirin bu cevabı köye ismini vermiş.
Köyün “Ardıçkaya” olarak da anılmasının nedeni ise:
- Etrafının yalçın kayalıklarla ve ardıç ormanlarıyla çevrili olması
- Tam tepede bir ardıç ağacı ve kayanın bulunması
Sedir Ormanları: Nadire’nin 5 Eşsiz Doğal Hazinesi
Ermenek’in bulunduğu yüksek Toros Dağları, muhteşem sedir ormanlarıyla kaplıdır. Yamaçlarındaki sedir ağaçlarının bolluğu sayesinde en güzel köylerden birinin adı da “Katranlı” olmuştur. Sedir, yerel halkın dilinde “katran” olarak geçiyor. “Ardıçkaya” da benzer şekilde ağaç adını almış köylerden biri olarak hâlâ varlığını sürdürüyor.
Sedir Ağacının Olağanüstü Özellikleri
- Sedir ağacı, kara-kışa, suya, güveye karşı son derece dayanıklı ve çalışmak için esnekken, yetişme koşulları açısından oldukça narin bir ağaçtır.
- Genel olarak 1500-1600 metre rakımda yetişen sedir, kimi yerlerde 600 metreye kadar düşüp, kimi bölgelerde 2000 metreye kadar yüksekliklerde yetişebilir.
- Sedir ağacı, tohumlarını 26-28 ayda verir. Kasım’dan Ocak ayına kadar toprağın üzerine tohumlarını pervane gibi dökerken, karın yağmasını bekler. Kar yağınca tohumlarını karın altında korur ve baharda filizlenmeye başlar.

Sedir Yağı: Geleneksel Bir Şifa Kaynağı
Katran, sedir ağacı kökünden kaynatılarak ve damıtılarak elde edilen mucizevi bir yağdır. Bu değerli yağ:
- Yaraların iltihabını alır
- Arı sokmalarına karşı etkilidir
- Boğaz iltihabı tedavisinde kullanılır
- Çeşitli deri hastalıklarına iyi gelir
- Saç dökülmesine karşı faydalıdır
- Stres giderici özelliğiyle antik çağlardan beri tercih edilmiştir
Ermenek’te özellikle Sarıveliler civarındaki Daran ve Koçaşlı köylüleri, her yıl katran damıtıp pazarlarda satmaktadır.

Kleopatra ve Nadire Bölgesi Arasındaki Tarihi Bağ
Sarp Kilikya için tarih sahnesinde beliren önemli isimlerden biri de İmparatoriçe Kleopatra‘ydı. Mısır’daki en eski mezarları süsleyen, kutsal kabul edilen ve donanma gemilerinin yapımı için vazgeçilmez olan sedir ormanları Sarp Kilikya’da yer alıyordu.
Sedir ormanları Kleopatra için o kadar değerliydi ki, onunla evlenmek isteyen Romalı Antonius, bu ormanları ona çeyiz olarak hediye etti. Ancak:
Bu büyük aşka konu olan sedir ormanları onlara yar olmadı. Milattan önce 31’de Actium’daki deniz savaşında Oktavianus’la savaşan Kleopatra ve Antonius bu savaşı kazanamayarak intihar etti.

Nadire Köprüsü ve Günümüzdeki Durumu
Nadire Köprüsü, bugün Türkiye’nin derinlikte 4. büyük barajı olan Ermenek Baraj Gölü suları altında kalmıştır. Yerine modern bir demir köprü yapılmıştır. 2001 yılında yapımına başlanan barajın dolması için beş yıl beklenilmiştir.


Günümüzde Nadire’nin Önemi
Savaşlara konu olmuş, imparatoriçelerin aşk hikâyelerinin önemli bir parçası olmuş sedir ormanları, yüzyıllardır Ermenek’in nefesi konumundadır. Toroslar’ın kalkerli yapısı ve kayanın çatlaklı sisteminde büyümek için kendine en elverişli ortamı bulan sedirler, dağların yamacında yeşil bir örtü halinde yayılmaya devam ediyor.
Nadire Köyü, hem tarihi zenginliği hem doğal güzellikleriyle günümüzde ziyaretçilerini bekleyen, keşfedilmeyi hak eden eşsiz bir hazinedir.

Not: Bu köşe yazısı, Şerafettin GÜÇ tarafından kaleme alınmıştır. Fotoğraflar İnternet Ortamından ve Eski Ermenek Fotoğraflarından derlenmiştir.
İlgili Bağlantılar:
- Ermenek’teki Diğer Tarihi Köyler
- Toroslar’daki Sedir Ormanları Gezi Rehberi
- Kleopatra ve Anadolu Bağlantısı

