Geçen 7 Ekim 2013 Pazartesi sabahı, her sabah iş yerine gitmek için otobüs beklediğim durağın karşısında isim yapmış iyi bir okul olan Ataköy Emlak Kredi Bankası İlk Okulunda, sabah İstiklâl Marşı töreninden sonra Andımızı dinleyemedik. Anladım ki Andımız artık en azından bu iktidar döneminde okunmayacak.
Sayın Başbakanın Andımızın kaldırılması ile ilgili açıklamaları bizi tatmin etmedi. Sabahları okullarda, sınıflara girmeden önce Andımızın okunması okullarda güzel bir gelenek olduğu kadar eğitim ve öğretimin de bir parçası idi. Andımız,sınıflara hazırlık girişi, tertip, düzen, sıra olma, başkalarının haklarına saygılı olma, genel yerlerde giriş ve çıkışlarda kurallara uyma, davranışların olumlu olarak değişmesi gibi etkinliklerin yanında , öğrencilere öz güveni sağlama, MEBin hedeflediği doğrultuda amaca ulaşma, çocukların kişilik yapısının olumlu anlamda gelişmesini sağlama gibi yararları vardı. Ben bir eğitimci olarak, Sayın Başbakanımızın Andımızın kaldırılması ile ilgili tepkilere karşı yapmış olduğu açıklamasını doyurucu ve ikna edici bulmadım. Bugün dünyanın hangi ülkesine giderseniz gidiniz kimlik olarak ulusal adınız söylenir. Bir Çin asıllı Amerikalı kendini tanıtırken ben Çinliyim demez Amerikalıyım der. Bir Pakistanlı İngiliz vatandaşı ise İngilizim, bir Türk asıllı Alman vatandaşı ise kendini tanıtırken öncelikle ben Almanım der. Daha sonra alt kimliklere inilir.Nitekim ülkemizde de böyle idi. Fransa toprakları üstünde yaşayan halka Fransız , İngiliz toprakları üstünde yaşayan insanlara İngiliz Türkiye toprakları üzerinde yaşayan insanlara Türk denir. Bunun başka bir kimlik tanıtım şekli yoktur. Genel tanıtım şekli bütün dünyada böyle.iken Kürt vatandaşlarımızın bir kısmının Andımız daki Türküm,doğruyum, çalışkanım
ifadesindeki Türküm sözüne karşı olmaları ve bunu da sözüm ona çözümün bir parçası olarak görmeleri dayatmadan başka bir şey değildir. Ama Kürtler bu dayatmada yerden göğe kadar haklılar zira Andımızdan en çok rahatsız olan rahmetli Necmettin ERBAKANdı. Otuz kırk yıl önce üç beş oy fazla almak için getirisini ve götürüsünü hiç hesap etmeden yaptığı siyasi konuşmalarda Andımızın okullarda okutulmasından yana olmadığını söyleyen odur. Ektiği tohumların- karşılığını siyasi varisleri şimdi çok pahalı ödemek zorunda kalıyor.
Türk milletinin bir bireyi olarak, bir eğitimci olarak, Andımızın okullardan kaldırılmasını Türk kimliği adına, eğitim öğretim adına, doğru bulmuyorum. Türküm ifadesinden ve Andımızdan, Siyasetçi Kürtler ve Siyasetçi İslâmcılardan başka bu ülkede rahatsız olan bir vatandaşın olduğunu düşünemiyorum. Türkiye topraklarında alt kimlikle yaşayan, Laz, Çerkez, Kürt, Abaza, Arap, Süryani, Arnavut, Boşnak, Roman, Sırp, Pomak ,Tatar, Gürcü ve daha nicelerinin Türk kimliğinden rahatsız olduğunu sanmıyorum.
Son yıllarda ulusal bütünlüğü bozucu etmenlerin ve taleplerin hızla arttığı görülmektedir. Siyasal Kürtçülerin talepleri bitmeyecektir. Ayrıcalık talepleri yerine geldikçe yenileri talep edilecektir. Bu da ülkeyi hızla ayrıştırmaya götürecek olan etmenlerden olacaktır. Siyasilerin bu konuda çok dikkatli olmaları gerekir. Ak Partinin tabanındaki çekirdek oylarını korumak ve Siyasi İslamcıları cesaretlendirmek için Cumhuriyeti kuran ilk kadroya ve onların getirmiş olduğu kural ve ilkeleri yıpratmayı, saptırmayı ve kaldırmayı doğru bulmuyoruz.
Ben dört yabancı dilde iletişim kurabilen bir insandım. Sultanahmet gibi turistlerin yoğun olduğu bir merkezde öğretmenlik yaptım. Sınıflara girmeden önce çocukların ders zili ile birlikte bahçede sıra olup Andımızı okumaları ve tek tip kıyafetleri turistlerin ilgisini çekerdi. Bildiğimiz kadarı ile öğrencilerin sınıflarına girişten önce bahçede okudukları metni meraklı turistlere anlatmaya çalışırdık. İstisnasız hepsi çocukların böyle bir merasimle itiş kakış olmadan bir tertip ve düzen içinde sınıflarına girmesini hayranlıkla izler ve memnuniyetlerini ifade ederlerdi.
Her gün çocukların arkadaşları karşısına çıkarak Andımızı okuma yarışı insan kişiliğinin toplum karşısındaki konuşma cesaretini ve kendine olan öz güveni arttırdığı inkâr edilemez.Andımız bir yemin olduğu kadar aynı zamanda çok önemli bir eğitim etkinliğidir.. Çözüm adına, barış adına BDP milletvekillerinin dayatması ile böyle eğitsel değeri yüksek bir etkinliğin okullardan kaldırılmasını doğru bulmuyorum. Ayrıca Andımız okullarda okutulmayış olması Siyasetçi Kürtlere dayatmalarını yaptırmadan başka bir şey kazandırmayacaktır. Tarih boyunca kendi başına buyruk aşiret ağalarının yönetiminde yaşamış, devlet yönetimini benimsememiş, yasaların ve kuralların ne olduğunu bilmek istemeyen, başına buyruk bir toplumla uğraşmak dün olduğu gibi bu gün de kolay olmayacaktır. Çözümü destekliyoruz ama çözüm adına ulusal bilinci örseleyici ve milli bütünlüğü/yapıyı bozcu ayrıcalıklı taleplere karşı olduğumuzu söylemeliyiz. Güneydoğuda Kürt vatandaşlarımız çok politize edildi. En ufak bir olayda 1 (bir ) milyona yakın insan toplanıp eylem yapabiliyor. Nüfusu milyonu aşan Konya, Bursa, Antalya, Mersin, Adana gibi kentlerde bir şehit cenazesine katılanların sayıları on on beş bini aşmaz. Bu umursamazlıklar, bu vurdumduymazlıklar bizleri bugünlere taşıdı.
Sonuç olarak Türkiye Cumhuriyetinin adından, Cumhuriyeti kuran tarihi şahsiyetlerden, Andımızdan, Cumhuriyet Hükümetlerinin kurumlarından, onların kazanımlarından rahatsız siyasilerin bu davranışlarını ve eylemlerini doğru bulmuyorum.10.10.2013. Hasan ŞİMŞEK