Ermenek’in geçmiş ve gelecek beş yılı. Bir de yandaşlık hikayesi!

0

Başlığı her ne kadar geçmiş ve gelecek biçiminde atsam da daha çok gelecek üzerinde duracağım. Ancak geçmişten ders çıkartarak geleceği planlama gerekliliği için, bir cümle de olsa arkamıza bakmamız lazım.

Ermenek son beş yılını belki de son yılların en kötü belediye yönetimi ile geçirdi. Bunun için birçok neden ve gerekçe sıralanabilir. Beş yıl önce görünen köy çok net olmasına rağmen ne yazık ki tüm uyarılarıma kulak tıkandı. Hatta Uğur Sözkesen’i desteklemekle ‘yandaş’ ilan edildim. Son yıllarda haklılığım ortaya çıkınca özür dilenmesi Ermenek’in beş yıllık kaybını engelleyemedi ve Ermenek’e hiçbir yarar sağlamadı. Şimdi gene benzer bir süreçteyiz ve önümüzdeki beş yıla, geçmiş hatalarımızda ders çıkararak odaklanmalıyız.

Öncelikle belirteyim Ermenek Belediye yönetimine aday olan (iddialı olan ve kampanya yapan) beş kardeşime ve ekibine teşekkür ederim. Zira hayatlarının bir bölümünü Ermenek’i daha ileriye ve güzele götürmek için yola çıktılar. Bu bile başlı başına bir fedakarlık anlamı taşır. İçlerinden birisi halkın tercihi olacak. Seçimden sonra, kendi adıma söz vereyim, dilediği zaman yanında ve hizmetinde olacağım. Bu duygum geçtiğimiz beş senede geçerli idi, ancak çok bir işe yaramadı.

Neden mi?

Yerel seçimlerin duygusu ve atmosferinin genel seçimlerden farklı olması gerekirken, son yıllarda yaşanan ayrışma ve kutuplaşma sonucu yerel seçimler sanki bir genel seçim havasında yaşanıyor. Halbuki bizim Ermenek olarak ülke politikasını etkileme gücümüz belli. Üstelik zaten bunu genel seçimlerde yapıyoruz. Yerel seçimlerde kendi şehrimizin sorunlarına ve çözümlerine odaklanmamız gerekirken biz günlük siyaset gözlüklerimizin dışında Ermenek’e bakamıyoruz.

Sözü çok uzatmadan bugünkü duruma gelecek olursak, gene beş yıl önceki gibi ‘yandaş’ yakıştırmasını yemiş durumdayım. Bunu bana yakıştıran arkadaşlara bir önerim olacak. Seçimden sonra gelsinler, gene bir canlı yayında son 20 yılı, tüm Cumhuriyet dönemini, Osmanlı dönemini, kısaca bütün tarihi, sosyolojik, tarihsel boyutlarıyla tartışalım. O zaman anlaşılır kimin bir partiden, kimin akıldan ve bilimden yana olduğu. Hayatım boyunca hiçbir partiye üye olmadım. Partili olmanın yanlışlığından değil sadece kendi başıma buyrukluğumla partili olmayı bir araya getiremediğimden. Hiçbir ideolojinin de kör bir takipçisi olmadım, her zaman kendimce sorgulayıcı ve geliştirici olmaya özen gösterdim. Bu nedenle de bana yapılan ‘yandaş’ yakıştırması, daha çok körü körüne bir ideolojiye ve onu savunan partilerinin peşine takılıp sadece o gözlükle bakabilen arkadaşlara yakışır.

Bu saçma yakıştırmaları bir tarafa bırakıp Ermenek’e ve iki gün sonraki seçime gelecek olursak.

Bu seçim sürecinde (gazeteci olarak değil ama kişisel olarak) Eyüp Çayır’dan yana tavır almam saklı-gizli, bilinmeyen bir şey değil. Aslında Eyüp kardeşimizin Karaman İl Genel Meclis Üyesi ya da Başkanı olarak hizmetlerini gene Karaman’da devam ettirirken, onunla eşgüdümlü çalışacak bir belediye başkanı olması konusunda altı aydır uğraşıyorum. Hatta son bir yıldır başkanlık yapan Mustafa Bozcu kardeşimize de bu dileğimi ilettim. Ancak bu isteğim kabul görmedi ne yazık ki. Sonuç olarak bugüne geldik.

Eyüp Çayır ile deprem sürecinde tanıştık diyebilirim. Öncesinde çok bir samimiyetimiz yoktu. Depremde Ermenek adına bir varlık gösterebildiysek bu ne Kaymakamlığın ne de Belediyenin verdikleri sözler üzerine değil, Ermenek halkı başta olmak üzere Eyüp Çayır ve Kadir Eşme’nin destekleriyle oldu. Yoksa ben kendi başıma hiçbir şey yapamaz, söylene söylene döner gelirdim. Deprem bölgesinde benim yaptığım, sizler tarafından sağlanan olanakların bekçiliğini yapmanın ötesinde bir şey olmadı. Ardından bizim 360 dediğimiz çalışmanın ilk önemini anlayanlardan ve destek verenlerden oldu Eyüp kardeşimiz. Şu anda da hemen hemen bütün önerilerimi programına aldı. Üstelik bu projelerimin bir kısmını Mustafa Bozcu kardeşimizle de başkan olur olmaz paylaştım ama bugüne kadar hiçbir istek ya da geri dönüş alamadım. Hatta Şehrana Şenliğini geçtiğimiz yıl Atilla Zorlu ile bile  yapmamıza rağmen, bu yıl belediye ile berabere yapma konusunda ısrarım da işe yaramadı.

Şimdi bazı arkadaşlar çıkıp benim ideolojik duruşumun tersine Eyüp Çayır’ı desteklediğim için ‘yandaş’ olduğumu savunuyorlar. Ermenek için, vizyonu, yönetme becerisi ve olanakları konusunda kim güven veriyorsa onun yanında durmam eğer sizce yandaşlık ise evet ben ‘Ermenek yandaşıyım’. Yandaşlıktan anladığınız belli bir partinin yandaşlığı ise, gelin sizinle Türkiye Siyasi Partiler tarihini, Cumhuriyet Dönemi’nin sosyolojisini, 12 Eylül öncesi ve sonrasını, AKP’nin kurulma sürecini ve amacını, bu süreçte CHP’nin rolünü tartışalım. Bana bu yakıştırmayı yapan bir çoğunuz, kendi partisinin tüzüğünü okumamışken bu konularda söyleyecek epeyi sözüm var zira.

Kısaca benim derdim şu an için Dünya ya da Türkiye değil Ermenek. Ayrıca Dünya ve Türkiye için de bugüne kadar benim kadar çabalayanınız varsa, onunla da tanışmak isterim.

Umarım seçimlerin sonuçları Ermenek için hayırlı olur.

Geçtiğimiz beş yıl endişelerimde haksız çıkmadım ama, umarım bundan sonra çıkarım.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz