15 Temmuz Cuma akşamı saat 22.00 civarında darbe haberini “askerler köprüyü kapatmışlar, tanklar köprüde “ diye haber veren, elinden hiç telefonu düşmeyen 17 yaşındaki baldızımın torunu Simay’dı. Kayınpederimin seneyi devriyesini anma amacıyla Bozkır’ın üç kilometre batısındaki Akçapınar köyünde idik. Cumartesi günü için Ermenek- Başyayla ’ya gitme hazırlığı yaparken dehşet olayı TV’lerde görmeye başladık. TRT’de yayınlanan sokağa çıkma yasağı ve sıkıyönetime ilişkin bildiriyi ekranda görünce işin vahametini düşünerek Ermenek yolculuğumuzu iptal ettik.
17 Temmuz 2016 tarihinde köy camisinde okunan mevlit-dua ve akabinde yemekten sonra biz İstanbul’a dönüş hazırlığı yaparak akşam 18.00’de otobüsle İstanbul’a hareket ettik. 18 Temmuz sabahı evimize vardığımızda, çocukların daha havaalanı saldırısındaki vızır vızır geçen ambulansların acı ve çığlık seslerinin üzerindeki etkilerini atmadan, dehşet saçan uçak seslerinden morallerinin/ ruh hâllerinin bayağı bozulduğunu gördük.
Bu üç gün içinde yapılan eylemin, ilk saatlerdeki acemice yapılan bir macera olduğu algısından uzaklaşarak ciddi ve feci, ülkeyi bataklığa sokacak, milli gücü heder edecek bir faaliyet olduğunu gelişen haberlerden anladık.
Bu darbe girişimi, devleti ele geçirme hedefleri doğrultusunda, yargıyı, askeriyeyi, idari yönetimi ele geçirme çabaları/gayreti 30-40 yıllık bir hazırlığın ürünü olduğunu okuma yazması olan her vatandaş bildiği gerçeğini öncelikle görmemiz gerekir.
Devletin yüceliğini ve egemen gücünü hafife almanın yanı sıra küçük çıkarlar/iktidar hırsı uğruna Cumhuriyet’in değerlerini örseleyen bir zihniyetin ülkeyi ne hâle getirdiğini ağır bedeller ödeyerek görüyoruz.
Şimdi tüm vatandaşlarımızın demokrasi ve milli iradeye sıkı sıkıya sahip çıkma zamanıdır. Her koşul altında demokrasiyi, özgürlükleri ve barışı savunmaya devam ederken; gaflet ve dalaletten uyanışın da bir başlangıcı olur ümüdindeyim.
Uzun yıllardır yara alan/ hırpalanan devlet kurumlarının en kısa zamanda hukuk çerçevesi içinde, Cumhuriyetin değerlerine inanan yetenekli elamanlarla takviye edilmesi ve saygın bir hâle getirilmesi temennimizdir.
Bu korkunç ve dehşet verici olaylarda yaşamlarını yitiren şehitlerimize Allah’tan rahmet, ulusumuza başsağlığı dileriz. 21.07.2016. Hasan ŞİMŞEK
