KARAC’OĞLAN
KARAC’OĞLAN Der ki…
Türkiye’de Karacaoğlan adında bir ozanın varlığını 2 Mayıs 1914 yılında İkdam Gazetesindeki yazısı ile ortaya çıkaran Prof. Dr. Fuat Köprülü’dür. Fuat Köprülü 1918 tarihli makalesinde şöyle der: “Varsağı esasen Anadolu’da ki Varsak aşiretinin milli havasıyla terennüm edilen manzumelere derler. Atide ki eserlerin sahibi olan Karacaoğlan saz şairlerinin ileri gelenlerindendir.” [1] İkdam Gazetesinde aşağıdaki Karacaoğlan’ın iki dörtlüğünü yayınlamıştır.
Bire ağalar bire beyler Seni bana gayet güzel dediler
Ölmeden bir dem sürelim Göster cemalini görmeye geldim
Gözümüze kara toprak Şeftalini derde derman dediler
Dolmadan bir dem sürelim. Gerçek mi sevdiğim sormaya geldim.
Ali Rıza Yalkın , Orta Toroslarda Taşeli (Ermenek, Sarıveliler, Başyayla , Barçın Yaylasından derlediği Karacaoğlan şiirlerini, ve araştırdığı bilgileri , ilk olarak Konya’da yayınlanan “Babalık Gazetesinde, 23 zilkade 1340, M.18.07.1922 yayınlamıştır. Bu yerinde çalışmaları , “ Türk Folklor Araştırmaları Dergisi sahibi (s. 287) de ünlü yazar İhsan Hınçer tarafından ayrıca değerlendirilmiştir.
İhsan Hınçer bu değerlendirmesinde şunları yazar:
“Karacaoğlan hakkında ilk yaygın neşriyat, 1920 yılından sonra başlamıştır. Bu konuda önder ,
1-Kasım 1960 yılında ölen Ali RızaYalkın’dır. Konya’ da İlköğretim Müfettişi iken Ermenek İlçesi’nin köylerinde görevi dolayısı ile gittiği Torosların eteğinde, Barcın Yaylasının güneyindeki köylerde ilk defa Karaca oğlan’ın şiirlerinin, Sazla çalınıp, okunduğunu görmüş, Taşeli’nde bunları tesbit ederek, halktan derlediği şiirleri Konya da çıkan Babalık Gazetesi’n de 1922 yılı yayınlamıştır.” der.4
Değerli yazar Hasan Şimşek 07 Mayıs 2015 tarihli “Yeşil Ermenek Gazetesi”’in de ki köşe yazısında “Bizim toprakların çocuğu Karaca oğlanın şiirlerinin ilk defa Konya’da , Babalık Gazetesi’nde yayınlanması tesadüf olamaz.” Diye yazısına devam eder.
“Karaca oğlanın ,ilk şiirleri Taşeli yöresindeki köylerde bulunmuş olması ve 1920 lerden sonra, Konya Babalık Gazetesinde yayınlanmaya başlaması bizi Karaca oğlanın vatanını
Taşeli’in de aramaya götürür. Bununla ilgili eski ve yeni bilgileri aşağıda sıralayacağız “5.Sakaoğlu,KaracaoğlanS.116 ve121”
KARAC’OĞLAN
Mustafa Karaer Karacaoğlan kitabı (S.11-12)’de şunları dile getirir: “Karacaoğlan’ın 17.yy’da yaşadığını, bazıları ise bu görüşün gerçeklere uymadığını, onun 15 ve 16. Yüzyıllarının şairi olduğunu ısrarla savunurlar. Dolayısı ile Karacaoğlan’ın 16.yüzyılın birinci yarısı içinde aynı suretle yaygın bir şöhrete sahip olduğu anlaşılıyor” diye kaydeder. İlhan Başgöz de kitaplarında Karaacaoğlan’ın 16.yy da yaşadığını kaydeder. S.15.
Şurası kesin bir gerçektir ki, Karacaoğlan şiirlerinden haberdar olduğumuz ilk keşiflerde Karacaoğlan’ın bilinmesi ve gün ışığına çıkması, coğrafya olarak Taşeli, Ermenek, Sarıveliler, Başyayla ve Barçın Yaylası olmuştur. Yine Karacaoğlan hakkında ilk yaygın neşriyat yapılan il Konya’dır. Bu konuda kaynaklar aşağıda sıra ile yazılmıştır. Ali Rıza Yalgın Babalık'taki yazısının ikincisinde Karacaoğlan’ın nereli olduğu konusuna fazla eğilmiştir. Bu aşığımızın nereli olduğu konusunda verilen ilk ciddi bilgilerdir.
Ali Rıza Yalkın şöyle der: “ Karacaoğlan hakkında seyahatlerimde pek çok tetkikat ve tahkikat yaptım. Bilhassa Ermenek’in Barçın Yaylası civarında ki köylerde yaptığım tahkikat ve tetkikata nazaran koca şair gelmiş birkaç yadigar ve çırak bırakmıştır. Yazının devamında da Karacaoğlan’ın bir yaz günü (71) yaşında “bir fani iken” vefat ettiği kaydedilmektedir.
“Karacaoğlan’ın kendi çevresinde yetişmiş olduğunu iddia eden Ermenak (Ermenek) Kozan, Maraş, Adana, Niğde gibi birçok Anadolu şehirleri vardır.”[2]
Ali Rıza Yalkın (Yalman) Konya’dan sonra Adana’ya atanmıştır. Okullar o tarihte Adana’da açılamadığından kendisi: “ Nüfüs Müdürlüğü’ne intisap ettim.” Der. Nüfus Müdürlüğüne atandığını yazar.
“Gel şu Karaca oğlan’ı yeniden yaşatalım, yeniden canlandıralım desek: Yüreği halka âşık, bir Allah sevdalısı gerek,
Gel şu Karaca oğlanı anmayalım, O’nu konuşmayalım desek, bir ebu cehil, bir ebu lehep, bir de, Vijdansız gerek.
Müzikte Türküler: Baba gibidir. Türk sanat müziği ise Ana gibidir. İnsanlar ana, baba, sevgisi olmadan nasıl yaşayamazsa, Türküler ve Türk sanat müziği de olmazsa edebiyatımız nasıl yaşar? Karaca oğlan da türkülerimizin babası gibidir.
KARAC’OĞLAN
Bilindiği gibi Başişler de 1773 yılında Ermenek kazasının Barçın Yaylasından göçmüş, Bulgar dağları, yüğlük tepeleri çevrelerini yayla edinmişlerdir.s.221- den 224 de kadar.
Ali Rıza Yalkın kitabında şöyl,e yazar; 1928 günü Bolkar dağında Keşşefli oymağına vardım. Dudaklı Mehmet Ağa’nın Obasına girdim. Obada Ermenek’in Barçın Yaylası’ndan misafir gelmiş iki de Keşşefli Yörüğü buldum. Bunlar Mehmet Ağa’nın akrabaları idi. Mehmet Ağanın dedesi de(1815) yılında buralara Barçın Yaylası’ndan göçüp gelmiştir. 21.07.1928 günü Bolkar dağında Bahşişler arasına girdim, Bahşişler de (1773) yılında Ermenek kazasının Barçın Yaylası’ndan göçüp buraları yurt edinmişlerdir. Bugün aşiretin (110) çadırından başka Niğde, Armutlu, Aladağ da aynı obalarda çok Bahşiş bulunur. Çadırları Barcın Yaylasında olduğu gibi keçi kılındandır. der.[3] [4] Bahşiş aşiretinin toprağı ve kışlağı yoktur. Bu aşiret kışın Adananın güneyindeki kiralık yerlerde, kışlarlar. Çok acıklı dertler dökerek şimdiye kadar, yurtsuz, yuvasız kaldıklarından yanayana toprağa yerleşmek istediklerinden söz açtılar. Diğer aşiretler gibi Bahşişler de göz yaşı dökerek yerleşme ağıdı çekiyorlar ve diyorlar ki bizde Türk’üz. Amma toprağımız yok. “ diyorlar. Kaynak:Cenupta Türkmen Oymakları, cilt 1 s.228 den 224 de kadar. Ali Rıza Yalkın (yalman) Yukarıda ki kayıtlar Karacaoğlan'ın Taşeli’nin çocuğu olduğu savını güçlendiriyor.
Karacaoğlan’ın Taşeli çevresinde Başdere, Barçın Yaylası, Ermenek, Sarıveliler, Başyayla yörelerinin çocuğu olduğunu anlatan Türkmen dedeleri, ebelerinin anlattıkları, Karacaoğlan’ın dizelerinde geçen Kervan Yaylası, Perçem beli, Balkaman, (Balkusan) Altıntaş, Barçın Yaylası gibi daha birçok isim ve kaynakların Orta Toroslarda bulunması onun bu yörede yaşadığının en yakın kanıtlarıdır.
Şiirlerde Geçen Yer Adlarına Göre,birkaç örnek.
Barçın Yaylası:
Barçın Yaylası öyle sıradan bir yayla değildir. Karamanoğulları’nın at besledikleri, yüzyıllardanberi tüm Akdeniz Yörüklerinin (Alanya-Gazipaşa, Anamur gibi) 7-8 ay her yıl göçüp geldikleri tarihi bir yayladır. Taşeli halkı (Sarıveliler-Ermenek, Başyayla) ile yaylada adeta iç içe yaşarlar. Tepenin bir yüzünde Yörükler, öbür yüzünde de köylüler yayla, yaylar. Ayrı ayrı yurtları vardır ve kültür beraberlikleri tarihten beri süre gelmektedir. Güz gelince Yörükler kışı geçirmek için Akdeniz bölgesine dönerler. Günümüzde de (2018) yılı Barçın Yaylasına göçüp gelen Akdeniz Yörükleri yüzyıllardan beri tıpkı bugünkü gibi Barçın Yaylası’na göçüp geldikleri bir gerçektir.
Barcın Yaylasında üç güzel gördüm
Bin birinden üstün şıva fidandır
Aklım şaştı garip belim büküldü
Kaşlar hilal gözler ahu ceylandır.
Göç Yolları:
Barçın Yaylası’ndan Alanya’ya inen göç yolları
Konaklama: Kırk Geçit 7- Konuklama: Sapakhanı
Tahrana Taşı (Gödüredi) 8- Konaklama:Garini
Konaklama: Dikme Taş 9- Konaklama: Kartıkpınarı
Konaklama: Killik Yolu 10-Konaklama: Karapınar
Konaklama: Ekiz arası 11- Konaklama: Karabelen
Konaklama: Kuşyuvası 12- Konaklama: Alanya Sahili
Barçın Yaylası’ndan Gazipaşa’ya inen göç yolları
Konaklama: Söğüt 5- Konaklama: Bekere
Konaklama: Gödüre 6- Konaklama: Haydaros
Konaklama: İki evli 7- Konaklama: Hacıhese
Konaklama: Maha 8- Konaklama: Gazipaşa (selinti)
Barçın Yaylası’ndan Anamur’a inen göç yolları:
Konaklama: Dindebol, Altıntaş Çevresi
Konaklama: Boncuk çayırı (İzvit’in üstü)
Konaklama: Ermenek kebeni (Karlık)
Konaklama: Görmel Köprüsü
Konaklama: Zeyve boğazının üstü (Çataltaş)
Konaklama: Kervan Yaylası, Perçem beli (Kazancı’nın güneyi)
Konaklama: Şamalanı
Konaklama: Bozağaç
Konaklama: Beşoluk
Konaklama: Orta konuş
Konaklama: Kaş
Konaklama: Moğollar
Konaklama: Anamur sahilleri
Alaeddin Keykubad'ın 1228 yılında ıkta olarak verip, Karamanoğulları’nın yerleştiği yer, Ermenek’e bağlı Balkusan köyü ile Kamış yöreleridir. 1473 yılında Osmanlı Devleti Karamanoğlu Beyliği’ne Ermenek'teki Mennan Kalesi’nde son vermiştir. Osmanlı Devleti Taşeli, Ermenek, Sarıveliler, Başyayla ile Karamanoğulları diyarından halkı aileleri ile birlikte önce İstanbul’a Balkanlar’a Doğu Karadeniz bölgesine, Kafkaslara, Hama, Humus, Kıbrıs, Rakka, Anadolu’nun birçok bölgesine sürgün göndermiştir.[5]
Bu sürgünler sebebi ile Karacaoğlan’ın şiirleri de sürgün gönderilen o yerlere de yayılır. Ve çok sevilir, beğenilir. Böylece “Karacaoğlan bizdendir” diye sahiplenmelere sebep olur. Oysa Tarihçi Araştırmacı yazar Ali Yıldız “Karacaoğlan’ın gidemediği yerlere şiirleri gitmiştir. Şairin koşmalarının, nefeslerinin, güzellemelerinin, deyişlerinin vardığı ulaştığı her yer onun doğduğu memleket olarak addedilemez” der. [6]
2-Şiirlerde Geçen Yer Adlarından birkaç örnek:
Kalk gidelim Balkaman’dan yukarı
Oturup durana, devlet yar olmaz
Yiğidin bir başı gezginci gerek
Yiğit gezmeyince, adam olamaz.[7]
Barcın Yaylasında üç güzel gördüm
Bin birinden üstün şıvga fidandır
Aklım şaştı garip belim büküldü
Kaşlar hilal gözler ahu ceylandır.[8]
Eğer benim ile gitmek istersen
Eğlen güzel yaz olsun da gidelim
Bizim iller kıraçlıdır aşılmaz
Yollar çamur kurusunda gidelim.
Methederler Karaman’ın ilini
Köprüsü yok geçemedim selini
Kervan yaylasını Perçem belini
Lale sümbül bürüsün de gidelim.[9]
Kervan yaylası Perçembeli Ermenek’e bağlı Kazancı Kasabası’nın hemen güneyindedir. Anamur yörüklerinin Barçın yaylasına gittikleri göç yolu üzerindedir. Karacaoğlan birinci dörtlükte “Eğer benim ile gitmek istersen, eğlen güzel yaz olsun da gidelim” diyor. Devam ediyor. Bizim iller kıraçlıdır aşılmaz, yollar çamur kurusunda gidelim Karacaoğlan’ın bu şiirine göre memleketi Çukurova olamaz. Çünkü memleketine gitmek için yazı beklemeye gerek yoktur. Sonra Çukurova kıraç mıdır? Bizim iller kıraçlıdır aşılmaz cümlesi Taşeli ile aynı şiirde yer alan Kervan yaylası ile Perçem belini de göz önüne alırsak bu dizeler Taşeli’ni anlatır. Çünkü Kervan yaylası Perçem beli Ermenek’e bağlı Kazancı kasabasının güneyindedir. Anamur'dan göç edip gelen Yörükler konaklayacakları Barçın Yaylası’na Kervan Yaylası ile Perçem belini geçerek Barçın’a ulaşırlar.
Emirler örneği:
Sarı edik geymiş koncu kısarak
Gidiyor da birim birim basarak
Anası huri de kızı beselek,
Emirlerden bir kız indi pınara.
Karacaoğlan der ki nolup nolmalı
Keten gömlek giymiş kolu sırmalı
Anasını öğüp kızın almalı
Emirlerden bir kız indi pınara.
Demektedir. Buradaki Emirler için de bir açıklama getirelim:
Emirler Barçın yaylasında Tepeçayır yöresinde yaylarlar. Kışın Alanya’nın Demirtaş beldesi Hocalar mahallesi ile Gazipaşa’nın Karadiğin köyünde kışlayan Yörük oymağıdır.
Akdağ Örneği:
Akdağın eteği bir yeşil koru
Korudur ha benli dilber korudur
Sevdan yüreğimde yağı eritir
Eritir ha benli dilber eritir,
Evliya çelebi Alanya'ya geldiği zaman Sarıveliler’in Boyalı Yaylası’nın batısında bulunan Akdağ'dan uzun uzun yazar.
Seyfi,Seyfe Yaylası örneği:
Yüce dağ başında can otu biter
Bir zalim geldi de ölümden beter
Seyfi’si top olmuş kuzusu öter
Çekilmez elvanın nazın dağların.
Seyfi Yaylası Sarıveliler İlçesi’nin kuzeyinde Turanşah dağının eteğinde ki yayla Seyfi yaylasıdır.
Gazipaşa Tarihi s.890- 891, Ali Yıldız. Çağdaş Matbaacılık- 2008-Antalya.
Cönkler:
Elimizde Ermenek Sarıveliler İlçesinde bulunmuş olan CÖNKLER'de de, Orta Toroslar ve yöremizle ilgili Karacaoğlan şiirleri ile, daha önce yazdığımız kaynaklarda yazılanlar gösteriyor ki, Karacaoğlan Taşeli’nin çocuğudur. Taşel’inde büyümüştür.
Canlı Tanıklar:
Yukarıdan beri sıralanan kaynaklar ve gerekçelerde ortaya çıkan bütün veriler; düşünür, ilim adamı, yazar, gazeteci, Karacaoğlan'ın Toroslarda Taşeli’nin çocuğu olduğu savını desteklemektedir. Canlı tanıklardan, Türk Folklor Araştırmaları dergisi sahibi İhsan Hınçer, Prof. Dr. İbrahim Ceylan, Anayasa Mahkemesi üyesi, Hisar Dergisi sahibi merhum Mehmet Çınarlı, 1927de ilk olarak Karacaoğlan kitabı yazan, kitabında Karacaoğlan’ın kendi çevresinde yetişmiş olduğunu iddia eden Ermenek kaydını yazan Sadeddin Nüzhet Ergun, Halk Bilimci öğretmen Halit Aksungur, İlköğretim müfettişi Mevlüt Kaplan; Halk Bilimi Derneği Başkanı Prof . Dr. İrfan Ünver Nasrattınoğlu, yazar Hasan Şimşek, Yesevi dergisi yazarlarından Ahmet Özdemir, Yazar Hanefi Aytekin / Konya doğumlu Ermeni asıllı yazar Şair Panos Özararat, yazar Mehmet Şimşek, öğretmen Ayhan Demirel, şair yazar Ahmet Tufan Şentürk, yazar Ali Yıldız, Öğretmen Bekir Sami Ünlü, Konya Koleji Müdürü Enver Şevki Botsalı,Gazipaşa’nın ilk Belediye Başkanı Rahmi Ataöv, Konya S.Ü. Edebiyat öğretmeni Ali Gündüz Gürgen, Siyasetci Ahmet Alparslan gibi daha nice düşünür, kendileri ile sağlığında yaptığımız görüşmeler ve röportajlarda gerek maddi delillerin gerekse coğrafi yer adları ile şiir içinde geçen yer adlarının ortaya koyduğu gerçek Karacaoğlan Taşeli’nin çocuğu olduğu, orada doğmuş orada büyümüş olduğu gerçeğini bize göstermektedir
Sarıveliler İlçesi’nde cenaze defin kuralı: Merkez mahalle dahil, her köy her mahalle ölen insanın önemli kişi de olsa, alim ,zalim de olsa, kendi mezarlıklarına defnedilir. Bu kural asla değişmez,
Başkasına ait mezarlığa , kendi mezarlığı varken asla defin yapılamaz. Bu kuralı dört Muhtar mühürleyip, doğrulamışlardır.
KARAC’OĞLAN
Karacaoğlan’ın mezarının bulunduğu yer Sarıveliler’e ait olan mezarlıktır. Sarıveliler Belediyesi Müzesinde bulunan Karacaoğlan’ın mezar taşının aksi ispat edilmedikçe bunun en açık kanıtıdır. İlahiyatçı İbrahim Kaynak , Karaca oğlan’ın mezar taşını okumuş. Karacaoğlan’ın mezar taşında, “Karacaoğlan’ın ruhuna Fatiha yazıyor”. diye doğru olduğunu heyet önünde açıklamıştır.
Sonuç:
Bu bilgi ve belgeler ışığında uğrunda bir ömür harcayarak çalıştığım büyük ozan Karacaoğlan Taşeli yaylalarında doğmuş büyümüş, pınarlarından buz gibi sularını içmiş, aşık olmuş, köprülerinden geçmiş, güzellerine koşmalar güzellemeler söylemiştir. Onun gidemediği yerlere Türkülerinin gitmesi kendisine duyulan sevginin nişanesidir. Bu onu Taşeli'nden Sarıvelilerdeki mezarından koparamaz.
KAYNAKLAR:
1- SAKAOĞLU. Prof. Dr., Karacaoğlan
2-ERGUN.S.N., Karacaoğlan
3- YALGIN.A.R., Cenupta Türkmen Oymakları 2.cilt
4- HINÇER. İ., Türk Folklor Araştırmaları Dergisi.sa.287
5- KONYALI. İ.H., Karaman Tarihi
6-YILDIZ. A., Gazipaşa Tarihi
7- SÜMER. F., Oğuzlar
8-Cenupta Türkmen Oymakları s. 218 den 224 de kadar. Ali Rıza Yalkın.
Mustafa Ertas
Gazeteci Araştırmacı Yazar
mustafaertaserenler@gmail.com
0_505 874 33 03
2 Sakaoğlu ,Prof. Dr. Karacaoğlan S.115
3 Ergun,S.N. Karacaoğlan S.12
[3] Yalgın,A.R., 2.cilt S.389
[4] Hınçer, İ. Türk Folklor Araştırmaları Dergisi.sa.287
[5] Konyalı, İ.H., Karaman Tarihi S.43- 66
[6] Yıldız. A., Gazipaşa Tarihi ,S.150-158, 217-221
[7] Ergun.S.381. /Balkaman (Balkusan): Ermenek’e bağlı Karamanoğulları imaretinin bulunduğu köydür.
[8] Sümer Faruk., Oğuzlar S.85 .Kaynakta, Barçın Oğuz Türklerinden Mamis Beyin eşi Barçın 12 yy. Siriderya
yakınında kurduğu kente adını verir. Orta Asya’dan göçüp gelen Türkler Orta Anadolu'da ki bu yaylaya
Barçın adını vermiştir.
[9] Başgöz İlhan., Karacaoğlan S.113