Memlük Çerkezleri ve Karamanoğulları İlişkisi

Çerkez Memlûkleri ve Karamanoğulları Beyliği
Arasındaki Siyasî İlişkiler
(784/1382 – 888/1483)

Tarih Okulu Dergisi (TOD) Journal of History School (JOHS) Mart 2018 March 2018 Yıl 11, Sayı XXXIII, ss. 1177-1200.  Muhammed Necîb EL-VESÎMÎ Çeviren: Kâzım UZUN (Arş. Gör. Ege Üniversitesi Tarih Bölümü.) eserini uzun zamandır okuyorum. 24 sayfalık bir makale metni. Fakat her satırı ve verdikleri kaynaklar ayrı bir araştırma konusu. Bunun için uzun zamandır okuyorum dedim. Kaynakları bulup okumak ve arşivime almak beni yormadı. Öğrendikçe zevkle araştırmaya devam ettim. Tercih meselesi.

Gelelim yukarıda başlığını verdiğim makalenin çevirisinden derleyebildiğim not tuttuğum kısa başlıklara.
""

Bu makalenin tamamının okunmasını kesinlikle tavsiye ederim. Özellikle kaynaklarının Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi kütüphanesinde bulunmasını ayrıca isterim. İnşallah vardır.

Selçuklu devrinin nihayete ermesi ve Osmanlı Devleti’nin güçlenmesi arasındaki uzun ara dönemdeki Anadolu tarihini yazmak kaynakların azlığı, kaybolmaları ve ihtilaflı olmalarından ve ayrıca bu döneme Avrupalı tarihçilerin ve aynı şekilde bizatihi Türklerin kendilerinin de az ihtimam göstermelerinden dolayı oldukça zordur.

Hakeza yine tarihçiler Selçuklulardan Osmanlılara kadar geçen sürede, sanki bu iki devlet arasında üzerinde durulmaya gerek olan başka bir devlet var olmamış gibi davranırlar ki, bu durum muhtemelen onların Osmanlı Devleti’nin bu beylikler ortamında zorunlu olarak gelişmiş olduğu inancından ileri geliyor olmalıdır. (Cahen, “Continuité et discontinuité: L’Asie Mineure des Seldjuqides aux Ottomans”, The Islamic World from the Classical to Modern Times, U.S.A., 1989, s. 89.)

Kilikya bölgesinden, yani Küçük Ermenistan tepelerinden kuzey batıya kadar uzanan sahada yerleşik olan Karamanoğulları Beyliği idi ki, geçen ilgili tarih Anadolu Selçuklu Devleti’nin yavaş yavaş çökmeye başladığı zamandı.

Bu beyliğin arazisi, İsaurya bölgesinin de içerisinde bulunduğu Toros dağlarının tüm batı yarısını kapsamaktadır ve beylik ilk başlarda Ermenek şehrini başkent olarak seçmiştir. Anadolu Selçuklu Devleti’nin 14. yüzyılın ilk on yılındaki çöküşünden sonra, Küçük Asya’daki Türkmen beylikleri arasında önemli bir pozisyona eriştiklerinden Karamanoğulları Selçuklu arazilerinin bir kısmını tedricen ele geçirmeyi başarmış. Selçukluların başkenti olan Konya’yı bu uzunca ara dönemde kendi başkentleri haline getirmişlerdir; öyle ki, onlar bu söz konusu dönemde diğer Anadolu beyliklerinden ziyade bizzat kendilerinin “Selçukluların vârisi” oldukları inancında olmuşlardır. (Wittek, The Rise of the Ottoman Empire, Londra 1958, s. 37; Lloyd, Alanya (AL-AIYYA), Londra 1958, ss. 5-6; Turan, “Anatolia in the Period of the Seljuks and the Beyliks”, The Cambridge History of Islam, I, Cambridge 1970, s. 252; Cahen, Pre-Ottoman Turkey, Londra 1968, s. 365; Hill, A History of Cyprus, III, The Fankish Period 1432-1571, Cambridge 1948, s. 321, not 1.)

Karamanoğulları Beyliği’nin kurucusu Türkmen beyi Karaman Bey idi ki, o ilk olarak siyaset sahnesine 1256 yılları civarında çıkmış ve beyliği de onun zamanından itibaren iki asır boyunca ayakta kalmıştı.

Nure Sûfi adıyla bilinen babası Azerbaycan’dan göçmüş, birkaç yıl boyunca Sivas yakınlarında yaşamış, daha sonra ise ailesi Larende ve Ermenek arasındaki dağlık bölgeye nakil olunmuştu. O, zaman zaman bu bölgede mukîm Türkmenlerden kendisini destekleyenlerle beraber Ermeniler ve Batılılara karşı ortak hareketlerde bulundu. (İbn Bîbî, Tarihu Selaciketi’Rum, tah. ve Ar. çev., Muhammed Alaaddin Mansur, Kahire 1994, s. 334-335; el-Aksarâyî, Müsâmerü’l-Ahbâr ve Müsayeretü’l Ahyâr, tas. ve not., Osman Turan, Ankara 1943, s. 71, 110-112; Cahen, a.g.e., s. 281-82; La Syrie du Nord A L’Epoque des Croisades et La Principauté Franque d’Antioch, Paris, ss. 649-97; “Notes Pour L’Histoire des Turcomans d’Asie Mineure du XIIIe Siecle”, Journal Asiatique, CCXXXIX, 1951, s. 341-343; ayrıca Karaman’ın nesebi ve ailesi hakkında bakınız, Köprülü, “Anadolu Beylikleri Tarihine Ait Notlar”, Türkiyat Mecmuası, II, (1928), s. 31; Ahmed Tevhid, Müze-i Hümayun, Meskukât-ı Kadîme-i İslamiyye Kataloğu, İstanbul 1321, s. 358; Konyalı, Âbideleri ve Kitabeleri ile Karaman Tarihi, Ermenek ve Mut Âbideleri, İstanbul 1967, s. 38; Ölçer, Karaman Oğulları Beyliği Madeni Paraları, İstanbul 1982, s. 118; Halil Edhem, “Karaman Oğulları Hakkında Vesâik-i Mahkuke (Inscriptions of the Qaramanids)”, Tarih-i Osmâni Encümeni Mecmuası, S. 11, İstanbul 1329, s. 701-710, S. 12, İstanbul 1329, s. 880.)

IV. Kılıç Arslan (1257-1265) Kerimüddin Karaman Bey ile akrabalık kurdu ve 1261 yılında bölgesinin beyliğini ona verdi. Öyle ki Kerimüddin Karaman Bey kuvvet bakımında güçlü bir noktaya ulaştığından Sultan ile arası açıldı ve nitekim ona karşı çıktı. 1262 yılı civarında Kerimüddin Karaman Bey öldükten sonra Sultan Kılıç Arslan onun oğulları ve kardeşlerini tutuklatıp Konya yakınlarındaki Gavele kalesinde bir süreliğine, tâ ki sultan 1265 yılında ölünceye kadar hapsettirdi.

Nitekim bu sayede onların da hapisliği sona erdi. Çok geçmeden Karamanoğullarının nüfusu arttı. 1276 yılında Konya’yı bir süreliğine istila edebildiler, daha sonra ise Anadolu’da Moğol hâkimiyetinin sona ermesinin ardından 1335 yılında nihai olarak Konya’ya yerleştiler ve bu sayede Karamanoğulları Beyliği Anadolu’nun güney doğusundaki Türkmen beyliklerinin en güçlüsü ve ilki haline geldi. (İbn Bîbî, Tarihu Selaciketi’Rum, s. 334-335; el-Aksarâyî, Müsâmerü’l-Ahbâr, s. 71, 110-112; Cahen, “Notes Pour L’Histoire des Turcomans d’Asie Mineure du XIIIe Siecle”, s. 343-344; Turan, “Anatolia”, s. 252; Lapidus, A History of the Islamic Societies, Cambridge 1988, s. 306.)
Devam edecek.
Şerafettin GÜÇ
 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Son Eklenenler

author

Emma Hayes

There I was in a hot yoga studio with plenty of bright natural light and bending myself into pretzel like positions for the very first time.

instagram