GENÇLİK VE TOLGA ARSLAN

    Bu yazıyı kaleme almamdaki sebep, ne Tolga ARSLAN'la olan kardeşlik hukukumuz, ne bir dava uğrunda oluşan ortak neferlik duygumuz, ne bir misyona adanmış hayat felsefesinin vermiş olduğu mücadeleler, ne de çetrefilli badirelerden çıkışındaki göstermiş olduğu yolbaşçılık ruhu ile 'Reis' duruşudur. Elbette ki, biz onun militarist ruhunu davasının ilmi kutsaliyetine adadığı ömür ile birleşen vakur duruşuna şahitlik eder, bu hususta şüpheye beyin moleküllerimizin milyonda birinde dahi yer vermeyiz.

   Peki yazma gerekçem nedir?

   Ben bir gerçekliği ortaya koymak ve bunun üzerinden biraz hafızalarımızı zorlamak gayesindeyim. Biz seksen öncesini yaşamayan seksen sonrası kuşak, o karanlık dönemi hep kitaplardan ve dahilinde o dönemin hayatta kalabilen, bize göre gazilerinden ve de yaşayan tarihlerinden öğrendik. Şehadetin ne demek olduğunu, bir amaç, bir gaye ve bir dava uğrunda gerektiğinde can verildiğini yine aynı doğrultuda bir imtihanın getirisi olan 'Taş Medrese’ler de geçen o zorlu sınavları. Ve elbette ki bu uğurda cennete uğurlandığına imân ettiğimiz şehitlerimiz. Onlar hep onsekiz, yirmili en fazla otuzlu yaşlardaydı. Aynı amaç ve aynı imân uğrunaydı şehadetleri. Türk Devleti daîm olmalıydı ki, Türk Milleti var olsun! Hayatlarının baharıydı, düştükleri vatan uğrunda adadıkları ömür. Aslında bir öğrenci haraketiydi başlayan mücadele ve ulu başbuğ Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Bursa Nutku'ydu gerekçeli neden ve mücadelenin kuvvet aldığı odak merkezi. Ve elbette yine aynı gazinin askeriydi yolbaşçıları başbuğ Alparslan Türkeş. O daha da gençti. Bizzat teğmen iken başlamıştı yanlışlara karşı baş kaldırısı. Yine aynı gençlikti şafak vakti darağaçlarıyla tanışan. Son nefeslerini verdikleri gencecik bedenlerinin asılı olduğu direklerdi, ömür verdikleri vatanı ayakta tutan!

 

   Mâlûmunuz seksen sonrası, doksanlar ve milenyum… Bu süreçte bizler de büyüdük elbette ve anlayabiliyorduk gidişatın yön ve tahlilindeki götürülerini. Üzerinden paletler geçmiş bir neslin devamıyız ancak dik durabilen bir mücadelenin neferleri olarak fikri beyanlarda hiç de geri adım atmadık. Bu yüzyılın bir getirisi vardı ülke siyasetine ve ben tam da bu noktada yazımı temellendirdim. Bu ülkenin kurtuluşunda mihenk taşı olan gencecik bedenlerin asılmalarını seyretmek zorunda bırakılan katagorileştirilmiş seçmen yapısı, her seçim yaklaştığında aynı cümleyi telaffuz ediyordu uzatılan mikrofonlara veyahut cıktıkları kürsülerden onları izleyen topluluklara. Kahvehanelerde domino ve okey taşlarının sesleri arasında ki mırıldanmalar, siyasetin kırmızı koltuk proğramı edasındaki berber salonları aynı cümleleri sarf ediyordu. 'ARTIK GENÇLERİN MECLİSTE OLMASI LAZIM!’

  

   Mesela bu sürecin getirisi lider profilleri ve siyasetçiler vardı. Mesut YILMAZ 'ı başbakan yapan sürece götüren, bilgisi ya da birikiminden kaynaklanan sebeplerden ziyade genç bir siyasetçi oluşuydu. Liberal yapının kucakladığı ve merkez sağa adapte çabalarının umut vaad eden genç duruşu idi ondaki. Sonrasında Cem BOYNER ve Cem UZAN örnekleri, arayış çabalarının getirisi olan politik gündemin objektiflerine yansıyan figürlerde. Türk Milleti'nin karar mekanizması, doğruyu yanlışı ayırt etmeksizin umut dolu yarınlarına ışık tutacak genç nesile bağlamıştı hayallerini. Genetik kodları, tıpkı genç bir komutan iken vatan savunmasını kendine şiar edinmiş bir Ata'nın varlığını aramaktaydı belkide.

  

   Tam da bu noktadan hareketle; ' vekalet, yaradan huzurunda kutsal bir emanet ’ bilinci ile vekillik hırkasını omuzlama gayesini ilan eden Mersin'in genci Türkiye'nin delikanlısı çıktı siyaset sahnesine. Tolga ARSLAN ismi sadece yasadığı ve doğduğu topraklar olan Tarsus ve Mersin'in ötesinde Çukurova'yı aşan, eğitimini gördüğü ve Ülkü Ocakları İl Başkanlığı'nı yaptığı Konya ve dahilinde Taşeli bölgesini de içine alan, daha sonrasında Ülkü Ocakları Genel Merkezi'nde de almış olduğu Genel Başkan Yardımcılığı ve Genel Sekreterlik görevi ile de Anadolu'nun dört bir tarafına yayılan, Gazi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Güney-Doğu Türk Lehçeleri Ana Bilim Dalı'nın da Araştırma Görevlisi olarak ta tüm Orta Asya'da bir nefer gayreti ile içi dolu bir yüreğin ifadesidir. Çocuk yaşlarda tanıştığı Ülkü Ocakları onun bir ömür boyu taşımayı hedefleyeceği hayat çizgisinin ana hatlarını oluşturmakla beraber ruhunun derinliklerine ışık tutan dava meşalesi ile bu kutlu yolun neferlik görevini bulunduğu her makamda üstün bir azimle yerine getirmiş ve ona duyulan güvene imân şuurundan aldığı inanç ile layık olabilmenin gayretini sarf etmiş bir DAVA ADAMIDIR!

 

   Arkasına tarihin sırtlayıp getirdiği atalar mirası bir devlet anlayışını çağın getirileri ile birleştirmeyi töre saydığı 'öz değer' yargılarının ışığında gerçekleştirme azminde olan bir nesil, bugün idare sathında olma arzusundadır. Yukarıda belirttiğim hususta millet beklentisi ve arayışı bu minvalde bir gençlik olmakla beraber, sayıları günbegün artan bu gençlik enerjisi, hak ettiği  kademelerinde muhtaç olunan o 'asil' kandan aldığı gücü gösterecektir. Bu duygu ve düşünceler ile bir örnek olarak ele aldığım ve çıktığı yolda bir karınca edası ile hz. İbrahim'in ateşi kuvvetinde yurdumun ve aziz milletimin dört bir tarafını çevreleyen yangına su taşıma gayretine şahitlik ettiğim Tolga ARSLAN kardeşime, gönüldaşıma, reisime ve başkanıma ol deyince olduran Allah'ın takdiri olan hayırlı neticeyi diliyor, bu sayıların artmasını yüce yaradandan niyaz ediyorum.

 

Vatanın bütün ümidi ve geleceği size, genç nesillerin anlayış ve enerjisine bağlanmıştır.        

(Gazi Mustafa Kemal Atatürk)

 

Türk Devleti'nin yenilmez, zinde hayat gücü ve Türk Milleti'nin teminatı ve istikbali gençliktir.  

( Başbuğ Alparslan Türkeş)

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Son Eklenenler

author

Emma Hayes

There I was in a hot yoga studio with plenty of bright natural light and bending myself into pretzel like positions for the very first time.

instagram