Orhan Şimşek'in Ölümünde Kene Şüphesi

0

KARAMAN'ın Ermenek İlçesi'nde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı şüphesiyle tedavi altına alınan 49 yaşındaki 2 çocuk babası gazi Orhan Şimşek, yaşamını yitirdi. Şimşek, düzenlenen askeri törenle son yolculuğuna uğurlandı. KKKA tetkikleri henüz sonuçlanmadığı için tedbir amaçlı hastane çalışanı, ailesi ve yakınlarından da kan örnekleri alındı.

Vatani görevini yaptığı sırada makinaya kaptırması sonucu sol eli bilek kısmından kopması sonucu gazilik ünvanı verilen Orhan Şimşek, geçen 1 Temmuz günü yüksek ateş şikayeti üzerine Ermenek Devlet Hastanesi'ne başvurdu. İddiaya göre yapılan tedavisinin ardından o gün taburcu olan Şimşek, ertesi gün yeniden aynı şikayet üzerine yine aynı hastaneye gitti. Tedavisinin ardından taburcu olan Şimşek, pazartesi günü de aynı hastanenin dahiliye servisinde muayene oldu. Doktor, yaptığı muayene sonucu  Şimşek'i, KKKA şüphesiyle Karaman Devlet Hastanesi'ne sevk etti. Karaman Devlet Hastanesi'nde yoğun bakıkm ünitesinde tedavi altına alınan Şimşek,  geçen 8 Temmuz cumartesi günü daha kapsamlı tedavi için Konya'daki MeramTıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada tedavi altına alınan Şimşek, yapılan tüm müdahaleye rağmen yaşamını yitirdi.

Şimşek'in cenazesi, Ermenek kent merkezindeki Sipas Camii önünde düzenlenen dini ve askeri törenin ardından Pınarönü Köyü'nde toprağa verildi. Şimşek hakkında KKKA tetkiklerinin henüz sonuçlanmadığı ve tedbir amaçlı hastane çalışanı, ailesi ve yakınlarından kan örneklerinin alındığını öğrenildi.

ACI  TESADÜF

Gazi Orhan Şimşek'in oğlu Murat Şimşek, amcası Emin Şimşek'in de babası gibi 49 yaşında yaşamını yitirdiğini belirterek, “Amcam Emin Şimşek 2013 yılında yüksek ateş şikayeti üzerine hastaneye kaldırıldı. Yapılan tetkiklerinde 'Brusella' teşhisi kondu. Amcam'da Konya'daki Meram Tıp Fakültesi'ne sevk edildi. Hatta babamın tedavi olduğu odanın karşısında tedavi altına alınmış. Amcam da kurtarılamadı ve yaşamını yitirdi. Babama da yüksek ateş şikayeti üzerine hastaneye gitti. Kene ısırması sonucu öldü. Bu acı bir tesadüf” dedi.DHA

KIRIM KONGO NEDİR

Kırım-Kongo Hemorajik Ateş (KKHA),keneler tarafından taşınan Nairovirüs isimli bir mikrobiyal etken  tarafından neden olunan ateş, cilt içi ve diğer alanlarda kanama gibi bulgular ile seyreden hayvan kaynaklı bir enfeksiyondur. Son yıllarda tedavide görülen gelişmelere rağmen, bu enfeksiyonlarda ölüm oranları hala yüksektir.
 
Keneler Nasıl Tanınır ve Nerelerde Bulunur?
Keneler otlaklar, çalılıklar ve kırsal alanlarda yaşayan küçük oval şekillidir.  6-8 bacaklı, uçamayan, sıçrayamayan hayvanlardır. Hayvan ve insanların kanlarını emerek beslenirler ve bu sayede hastalıkları insanlara bulaştırabilirler.
Ülkemiz kenelerin yaşamaları için coğrafi açıdan oldukça uygun bir yapıya sahiptir. Türlere göre değişmekle beraber kenelerin, küçük kemiricilerden, yaban hayvanlarından evcil memeli hayvanlara ve kuşlara (özellikle devekuşları) kadar geniş bir konakçı spektrumları mevcuttur.
Belirtileri Nelerdir?
                  Ateş
                 Kırıklık
                 Baş ağrısı
                Halsizlik 
                Kanama pıhtılaşma mekanizmalarının
                  bozulması sonucu;
                       – Yüz ve göğüste kırmızı döküntüler
                         ve gözlerde kızarıklık,
                      – Gövde, kol ve bacaklarda morluklar 
                      – Burun kanaması, dışkıda ve idrarda kan görülür
                      – Ölüm karaciğer, böbrek ve akciğer yetmezlikleri nedeni ile
                       olmaktadır.
 
Kırım-Kongo Kanamalı Ateşinin Tanısı Nasıl Konulur?   
Kanda virüse karşı oluşan antikorların taranması tanı için en sık kullanılan yöntemdir. Bu göstergeler hastalığın başlangıcından sonra 6. günden itibaren belirlenebilir.
 
Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Nasıl Kontrol Edilir ve Nasıl Korunulur?
 
Hastalığın bulaşmasında keneler önemli bir yer tutmaktadır. Bu nedenle kene mücadelesi önemlidir fakat oldukça da zordur.
1. İnsanlar kenelerden uzak tutulabilir ise bulaş önlenebilir. Bu nedenle de mümkün olduğu kadar kenelerin bulunduğu alanlardan kaçınmak gerekir.
 
2. Kenelerin yoğun olabileceği çalı, çırpı ve gür ot bulunan alanlardan uzak durulmalı, bu  gibi alanlara çıplak ayak yada kısa giysiler ile gidilmemelidir.
 
3. Bu alanlara av yada görev gereği gidenlerin lastik çizme giymeleri, pantolonlarının paçalarını çorap içine almaları,
 
4. Görevi nedeni ile risk grubunda yer alan kişilerin hayvan ve hasta insanların kan ve vücut sıvılarından korunmak için mutlaka eldiven, önlük, gözlük, maske v.b. giymeleri gerekmektedir.
 
Gerek insanları gerekse hayvanları kenelerden korumak için haşere kovucu ilaçlar(repellent) olarak bilinen böcek kaçıranlar  dikkatli bir şekilde kullanılabilir. (Bunlar sıvı, losyon, krem, katı yağ veya aerosol şeklinde hazırlanan maddeler olup, cilde sürülerek veya elbiselere emdirilerek uygulanabilmektedir.)
 
6. Haşere kovucular hayvanların baş veya bacaklarına da uygulanabilir; ayrıca bu maddelerin emdirildiği plâstik şeritler, hayvanların kulaklarına veya boynuzlarına takılabilir.
Vucudunda kene olduğunu farkedenler hiç bir şey yapmadan hastaneye baş vurmalı.Kene asla çıkarılmaya çalışılmamalı.
 
 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz