Kılıçdaroğlu: Başörtüsü yarasını sonsuza kadar kapatacak kanun teklifini TBMM’ye sunacağız, bakalım Saray’ın tutumu ne olacak…

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından paylaştığı videoda “başörtüsü” konusuna değinerek yaptığı açıklamada, “Kadınlara giyim kuşamını siyasetin tekelinden çıkartıyoruz. Bu hakkı yasal güvenceye alacağız. Bunu bir tartışma konusu olmaktan tümüyle çıkartacağız.” dedi.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Önereceğim, hepimiz için bir samimiyet turnusolu olacak. Saray için de CHP için de…” diyerek saat 21.00’i işaret etmişti. Kılıçdaroğlu, Twitter’dan “Bazı şeyler yürek ister, o yürek benim yol arkadaşlarımda var!” başlığıyla yayınladığı videoda şunları söyledi:

“Ucu nereye varacaksa varsın yaraları kapatmaya kararlıyım”

“Biliyorsunuz, uzun süredir ülkenin yaralarını kapatmaktan ve artık ülkenin geleceğine güvenle bakmaktan bahsediyorum. Çok açık yaralar var. Ve bu yaralar bizi hep geçmişe tutsak ediyor. İktidar olduğumuzda devletin atacağı adımları şimdiden anlatmaya çalışıyorum.

Helalleşme, aslında tam da bu. Halkımız birbirine düşürülmekten yorgun düştü. Kutuplaştırdılar, ayrıştırdılar, kamplaştırdılar. Adeta düşmanlaştırdılar. Oysa, devlet yaraları kapatacak ki, millet olarak dünya ile rekabete odaklanalım, büyüyelim, gelişelim. Her kapanan yara bizi birleştirecek, güçlendirecek ve ülkenin rekabet gücünü artıracak. Her adım huzurlu, refah içinde büyüyen bir Türkiye demek. Bunu için ben ucu nereye varacaksa varsın, bu yaraları kapatmaya kararlıyım.

“Şimdi bir sonraki aşamaya geçme zamanı”

Biliyorsunuz geçen hafta yol arkadaşlarıma ‘Yanımda mısınız?’ diye sordum. Çünkü bu yaraları kapatmak cesaret istiyor, cüret istiyor, gönül istiyor, gözü peklik istiyor. Gelecekte gençlerimiz bu sorunlarla boğuşmasın, daha fazla enerji kaybetmesin, kimsenin kalbi kırılmasın, kimsenin gönlünde bir yara açılmasın diye bazen oy kaybetmeyi bile göze almak gerekiyor.

Özetle bu yol, yürek istiyor. Siyaseten büyük yürek istiyor. Türkiye’yi barıştırma yolu zor ve engebeli bir yol. Ve bu yolda hep beraber yürümek zorundayız. Bu yaralardan biri de başörtüsü mevzusu. Burada bizim de yanlışlarımız oldu geçmişte. Ama değişmeyi, öğrenmeyi bildik. Şimdi bir sonraki aşamaya geçme zamanı.

“Kanun teklifimizi, grup toplantısından hemen sonra, TBMM’ye sunacağız”

Bu meseleyi toplum olarak aşma, geride bırakma zamanı. Konuyu, devlet ciddiyetiyle çözme ve siyasetçilerin iki dudağı arasından çıkarma zamanı. Evrensel hukuk ilkeleriyle uyum içinde bir kanuni çerçeve oluşturduk. Kadınlara giyim kuşamını siyasetin tekelinden çıkartıyoruz. Bu hakkı yasal güvenceye alacağız. Bunu bir tartışma konusu olmaktan tümüyle çıkartacağız.

Yarın itibariyle bu yarayı sonsuza kadar kapatacak adımı atıyoruz. Kanun teklifimizi, grup toplantısından hemen sonra, TBMM’ye sunacağız. CHP Grubu, eksiksiz, amasız, fakatsız ve yüreklice bu kanunun arkasında duracaktır.

“Türkiye’nin birçok kanayan yarasını kapatma konusunda da biz daha cesur olacağız”

Saray’ın da samimiyet turnusolu bu. Bakalım onların tutumu ne olacak. Türkiye’nin yaralarını bir bir kapatma konusunda yol arkadaşlarım benimle. Türkiye’nin birçok kanayan yarasını kapatma konusunda da biz daha cesur olacağız. Bundan en ufak bir şüphem yok. 

Ve sevgili halkım; bu zor ama zor olduğu kadar da hakiki olan yolculukta sizi de yanımda görmek istiyorum, iyi akşamlar…”

Meral Akşener, Atatürk’ün annesi ile ilgili özür diledi

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Ben Meral Akşener; İzmit’in Gündoğdu Köyü’nden çıkmış bir ailenin kızıyım. Atatürk’ün anasının adını taşıyan Zübeyde Hanım Şehit Aileleri Derneği’nin uzun yıllar yöneticiliğini yaptım. Atatürk’ün o mübarek anasının genelevde çalıştığını söyleyen bir şerefsize gereğini yapamadım. Özür diliyorum. Sarayda ağırlandı o şerefsiz, sarayda ağırlandı o ahlaksız. Gereğini yapamadım özür dilerim, özür” dedi.

 

Meral Akşener, Mersin’de Mersin’i Kalkındırma ve Dayanışma Derneği’nin (MEKAD) düzenlediği ‘Ben Kadınım, Umudun Adıyım’ programına katıldı. Akşener, burada özetle şu açıklamayı yaptı:

“Ben Meral Akşener özür diliyorum”

”Atatürk’ün pek çok batı ülkesinden önce kadınlara seçme ve seçilme hakkı verdi… Aslında vermedi. Aslında bize duyduğu saygıyla ‘Bu sizin hakkınızdır, alın’ dedi. Peki biz ne yaptık? Ben STK’lardan gelirim. Kadın hakları derneklerinin içinden gelirim. Biz maalesef elimize aldığımız o mirası yeteri kadar yayamadık. Ben Meral Akşener; İzmit’in Gündoğdu Köyü’nden çıkmış bir ailenin kızıyım. Atatürk’ün anasının adını taşıyan Zübeyde Hanım Şehit Aileleri Derneği’nin uzun yıllar başkanlığını yaptım, yöneticiliğini yaptım. Atatürk’ün o mübarek anasının genelevde çalıştığını söyleyen bir şerefsize gereğini yapamadım. Özür diliyorum. Sarayda ağırlandı o şerefsiz, sarayda ağırlandı o ahlaksız. Gereğini yapamadım özür dilerim, özür. Onun için Emine Bulut’un acısı devam ediyor. Onun için Özgecan’ın acısı devam ediyor. Onun için Bergenler’in öldürülmesi devam ediyor. Şimdi bu ağır yükler biz kadınlarınsa eğer o zaman o yükleri taşıyan bu bedenler elbette gereken gücü elde etmeliler.”

Dün gece vefat eden Mustafa Çayır bu gün toprağa verildi

Dün gece vefat eden İl Genel Meclis Başkanı Eyüp Çayır’ın amcası Mustafa Çayır bu gün öğle namazının ardından Sipas Camii’nde kılınan namazın ardından Yassıkaya Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Ermenek İlçe Müftüsü Abdullah Özmen’in kıldırdığı cenaze namazına Mustafa Çayır’ın ailesi, Karaman Milletvekili Selman Oğuzhan Eser, Karaman Valisi Tuncay Akkoyun, Karaman Alay Komutanı Mustafa Çetinkaya, Ermenek Kaymakamı Hacı Kerim Meral, Cumhuriyet Savcısı İsmail Doğan, Emniyet Müdürü Erdem Aynur, Gençlik Spor İl Müdürü Ali Osman Bebek,  Ermenek, Güneyyurt ve Kazancı Belediye Başkanları, Ermenek Siyasi Parti İlçe Başkanları ve kalabalık bir vatandaş topluluğu katıldı.

Ermenek Yelken Okulu’na doğru…

Ermenek Gençlik Spor İlçe Müdürlüğü ve ERDOK (Ermenek Doğa Sporları Eğitim Kültür ve Turizm Kulübü) işbirliği ile, Gençlik Spor İlçe Müdürlüğü bünyesinde oluşturulması planlanan Ermenek Yelken Okulu‘na ilişkin bir proje çalışması başlatıldı.

Ermenek’te bir yelken okulu açmak üzere Yelken Federasyonu ile 2 aydır sürdürülen görüşmeler sonucunda, federasyon yöneticilerinin önerileri doğrultusunda bu hafta başında, Ermenek Gençlik Spor İlçe Müdürü Tayyar Kılıçkıran, Ermenek Gençlik Spor antrenörlerinden Orhan Dereli ve ERDOK Y.K. üyesi Hulusi Oran’dan oluşan bir ekip inceleme ve araştırma yapmak üzere Bodrum Turgutreis’te bulunan Turgutreis Yelken Kulübü‘nün konuğu oldular. Türkiye’nin en büyük yelken kulüplerinden birisi olan Turgutreis Yelken Kulübü’nün kurucu ve eğitmenlerinden Cengiz Yıldırım ve Ediz Çam, Ermenek ekibi ile, sürdürülebilir bir yelken okulu kurma ve yönetme süreci hakkında bilgilerini paylaştılar. Ermenek’te böyle bir okulun açılması için ellerinden gelen tüm çabayı harcama sözü veren Cengiz Yıldırım ve Ediz Çam, en kısa sürede Ermenek’e gelerek, gölü ve ortamı bir de yerinde inceleyeceklerini belirttiler.

Turgutreis Yelken Kulübü’ün çalışmaları ve yelken sporunun incelikleri hakkında bilgi alan araştırma ekibi başta Ermenek Kaymakamı, Karaman Gençlik Spor Müdürlüğü, Karaman Valisi ve Yelken Federasyonu’na bir rapor ve proje sunmak üzere bu gün Ermenek’e döndüler.

Ermenek 26. Taşeli Kültür ve Sanat Festivali bugün başladı

Ermenek 26. Taşeli Kültür ve Sanat Festivali bugün saat 10.00’da, belediye binasının önündeki açılış töreni ile başladı.

Törene, Ermenek Kaymakamı Hacı Kerim Meral, Ermenek Belediye Başkanı Atilla Zorlu, İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Rıdvan Uz, İyi Parti Genel Başkan Yardımcı Muğla Milletvekili Metin Ergun, CHP Karaman Milletvekili İsmail Atakan Ünver, Karaman İl Genel Meclis Başkanı Eyyup Çayır, CHP Karaman İl Başkanı Mustafa Cem Kağnıcı, İyi Parti Karaman İl Başkanı İsmet İlmi Hatipoğlu, Güneyyurt Belediye Başkanı Ahmet Arı, Göktepe Belediye Başkanı Mustafa Doğan, KONER Dernek Başkanı Ahmet İleri, Ankara Ermenekliler Dernek Başkanı Talat Seyhan, Ermenek Siyasi Parti İlçe Başkanları ve vatandaşlar katıldı.

 

Karaman Valisi Tuncay Akkoyun, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Hemşerimiz Lütfi Elvan, Ak Parti Karaman Milletvekili Selman Oğuzhan Eser gönderdikleri mesajlarla etkinliği kutladılar.

Törende yapılan konuşmaların ardından katılımcılar ana cadde üzerinde kurulan çadırları gezip, Ermenek Belediyesi’nin batırma ikramından yediler. Ardından protokol üyeleri ve vatandaşlar sinema salonunda açılan fotoğraf ve sanat sergisini gezdiler.

Ermenek 26. Taşeli Kültür ve Sanat Festivali kapsamından akşam belediye binası önünde şarkı yarışması düzenlenecek ve sanatçı Erdem Karakaya bir konser verecek. Yarın Turkuaz Mesire Alanı’nda düzenlenecek etkinliklerin ardından da gece, sanatçı Duygu Kutlu bir konser verecek.

 

 

Tol Medrese’nin Çınarları

Son günlerde bir sürü sorunumuzun yanına bir de ”Tol Medrese’nin yanındaki ağaçların tarihi yapıya zarar verdiği” gerekçesi ile Konya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun verdiği ‘ağaçların kesilmesine’ ilişkin kararı eklendi, hatta en önemli sorumuz oldu. Bu konuda haber yapmadan, ya da konuya ilişkin değerlendirme yazısı yazmadan, sorun ve çözümüne ilişkin tarafların görüşlerini alıp, bilim insanlarına danışma ihtiyacım olduğu için bu yazım biraz gecikti.

Yazıya başlarken son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim ki okuma sorunu olan arkadaşları sıkıntıya sokmayayım.

1- Aslolan Tol Medresedir. Tol Medrese Karamanoğulları döneminden bugüne ulaşan nerede ise tek orjinal eseridir. Bu eseri bizlerin, aldığı gibi koruyarak gelecek nesillere bırakmak en önemli sorumluluk ve görevimizin başında gelmektedir..

2- Tol Medrese’nin hemen yanında bulunan ve tescillenip koruma altına alınmış olan 3 çınar ağacının Tol Medrese’ye zarar vermesinin önlenmesi için, budanması, bazı dallarının kesilmesi, tarihi yapıya doğru giden köklerinin bir kanal açılarak yok edilmesi gibi ilk başta hepimizin aklına gelebilecek tüm olasılıkların, ağaçları kesmeden sonuna kadar araştırılması, bu konuda üniversiteler başta olmak üzere tüm bilimsel kurum ve bilim insanlarına danışılıp kesmeden bir çözüm aramak, değil biz Ermenekli’lerin bütün insanlığın başta gelen görevi olmalıdır.

Bilimsel olmaktan çok bürokratik kurumlar olan koruma kurullarının geçmişte ne kadar titiz çalışmalar yaptıkları, en azından Tol Medrese’yi koruma adına üstünü bir plastik örtü ile kapatıp, su giderlerini tıkayarak yapının nemden ve rutubetten geçilmez bir hale getirdikleri hepimizce bilinmektedir. Bu ve benzeri yaşanmışlıklar, elbette hepimizde ‘ağaçların kesilmesi doğru mu değil mi?’ endişesi yaratmaktadır. İşte bu nedenle, bizlerin ‘yarım yamalak’ bilgilerle, hemen ‘kesilsin ya da kesilmesin’ hükmü yerine işin uzmanlarına ulaşıp onların fikirlerini almamız önceliğimiz olmalıdır.

3- Bu araştırmamız sonunda ‘gerçekten yapıya zarar veriyor ve zarar giderek artar, budama ve benzeri çabalar işe yaramaz’ denilecek ise bize, önyargılarımızın esiri olmadan, gereksiz yere kişi ve kurumları suçlamadan, içimiz kan ağlasa da, Tol Medrese’yi kurtarma adına onunla yaşıt olan bu 3 çınarın kesilmesini göz yaşlarımızla seyretmek görevi düşecek.

Şimdi geleyim konunun detaylarına:

Yıllardır medresenin gerek içerden gerekse dışardan her gün biraz daha yıpranan hali hepimizin şikayet konusu idi. İç tarafı nemden ve rutubetten nerede ise kapari tarlasına dönüşmüş, dışardan da ‘Taç Kapı’ ve ana yapının güneydoğuya doğru hareket ettiği ve eğildiği bir gerçek idi. Bu olumsuzluğu durdurmak için kişisel ve kurumlar nezdinde arayışlar başladı. Bu noktada yöremizin bir değeri olan Ahmet ve Nezahat Keleşoğlu Vakfı devreye girerek Tol Medrese’nin restorasyonu ile ilgili gerekli finansmanı sağlayabileceğini açıkladı. Yapı ‘1. Sınıf Tarihi Eser’ olması nedeni ile ilgili kurum ve kuruluşların kabul ve onaylarının alınması gerekiyordu. Bürokratik süreç tamamlandı ve çalışmalar, sorunun tespiti için zemin etütlerinin yapılması ile başladı. Bu süreçte anlaşıldı ki sorunun birçok nedeni var. En başta çevredeki çarpık yapılaşma, medresenin hemen yanına yüksek katlı binaların yapılıp eğimli arazide zemine baskı yapmaları, medrese çevresinin, özellikle güneydoğu yönünün asfalt ile kaplanması, doğu tarafının ‘çocuk bahçesi’ yapılma gerekçesi ile zamanın belediyesi tarafından yükseltilerek binaya baskı oluşturulması gibi pek çok gerekçeye ulaşıldı. Medresenin çevresinde yapılan temel sondajlarında 3 noktada su birikmesi ve çamurlu zemin tespiti yapıldı. Bu olumsuzlukların giderilmesi için bir proje hazırlanırken etrafta bulunan ağaçların köklerinin de binaya zarar verdiği belirlenerek kesilmesi yönünde Konya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’na tavsiye kararı verildiği görüldü. Ancak bu kararı veren kişilerin ne kadar konunun uzmanları olduğu hepimizin aklında bir soru işareti.

Bu noktada vurgulamam gereken bir konu, Ahmet ve Nezahat Keleşoğlu Vakfı’nın bu restorasyon sürecinde sadece finansör olarak yer aldığı ve nasıl bir restorasyon projesi yapılacağı konusunda bilgi ve yetki sahibi olmadığıdır. Ancak ‘doğru bir proje ve uygulama yapılabilmesi’ konusundaki duyarlılıklarının da, bakanlık ile yaptıkları protokolün maddeleri arasında yer alması ve Vakıf Başkanı Sonay Gürgen’in her aşamada bu hassasiyetini dile getirmesi hepimizce bilinmektedir. Ayrıca kendisi ile zaten ‘3 çınarın zarar vermemesi için gerekli tedbirlerin alınarak kesilmesinin önlenmesi’ konusunda hemfikiriz.

Ağaçların kesim kararı yazısında Ermenek Belediyesi’nin toplantıda bulunmadığı belirtilmektedir. Bu gerçek, konuya ilişkin belediyenin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Tam tersi, bu kadar önemli bir kararda belediyenin bulunmaması ve şerh koymaması, toplumun konu hakkındaki düşüncelerini kurumlara anlatmaması ayrı bir tartışma konusu.

Son söz:

Bizlere düşen görev, yani Ermenek halkı ve kurumları olarak bu 3 tarihi anıt çınarı, (Tol Medrese’yi önceliğimize alarak) yaşatabilmek adına tüm imkanlarımızı seferber etmektir. Aksi halde geçmişte taş binanın yıkılması, şu anki belediye binasının yapılması gibi pek çok travmanın izleri hala taze iken ‘toplumu ikna etmeden’ atılacak bir adım on yıllar sürecek dedikodu ve önyargılara neden olacaktır. Bütün bu çabalardan sonra geleceğimiz son noktada gerçekten zarar verdikleri anlaşılırsa (bu da ancak güvenebileceğimiz bilim insanlarının bizi bilgilendirmeleri sonunda olabilir) bu gerçeği topluma anlatır ve çıkabilecek olumsuzlukları da önlemiş oluruz.

Konu hakkında karar sahibi olan kurumlar, süreci açık ve şeffaf bir biçimde yürütmeli ve toplumu bu konuda sık sık bilgilendirmeleri gerekmektedir.

Bu konuda bizim sorumluluğumuzda, yani kamuoyu oluşturanlar olarak (ikna olmamız durumunda içimiz yansa da) her zaman aklın ve bilimin yanında yer almak ve bu durumu topluma anlatmak olacaktır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Ermenek Huzurevi ilk konuklarını bu gün ağırlamaya başladı

Polat Gurup tarafından yaptırılıp Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağışlanan ve Ermenek’in ilk Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi olan ‘Hatice ve Hakkı Polat Huzurevi-Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’ bu gün ilk konuklarını ağırlamaya başladı.

Ermenek Kaymakamı Hacı Kerim Meral, Polat Ailesi adına Hüseyin ve Atakan Polat, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Karaman Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Mustafa Çakır, Ermenek Belediye Başkan Yardımcısı Ali Kaplan, Huzurevi Müdürü Öznur Köksoy ve vatandaşlar ilk hizmet günü nedeni ile bir araya gelerek, huzurevine yerleşen yaşlılara ‘hoş geldiniz’ deyip çiçek verdiler ve sohbet ettiler.

Ermenek Kaymakamı Hacı Kerim Meral, bağışlarından dolayı Polat Ailesi’ne teşekkür ederek ‘lüks bir otel konforunda olan tesisi çok beğendiğini’ söyledi.


Tek ve 2 kişilik odalardan oluşan huzurevinde 8 oda özel bakıma ihtiyacı olan yaşlılar için özel olarak olarak tasarlanmış durumda. 4 kattan oluşan binanın giriş katı lobi, toplantı salonu ve idari bürolardan oluşuyor. Diğer 3 katında, konuklar için odalar, her bir katta kat yemekhanesi, görevli personel odası, dinlenme ve eğlenme odası bulunan huzurevine şu ana kadar kapasitenin üzerinde başvuru olmuş durumda.

ermenekinsesi.com olarak Ermenek Huzurevi’ne ilişkin yaptığımız röportajı ileriki günlerde yayınlayacağız.

Yeni Bahis Siteleri
Deneme Bonusu Veren Siteler 2025
Deneme Bonusu Veren Siteler
Deneme Bonusu
Bonus Veren Siteler