ERMENEK'TEKİ MAKLUBECİLER ŞİMDİ NE YAPIYORLAR?

Maklubenin ne olduğunu ben Hürriyet yazarlarından Ahmet Hakan’dan öğrenmiştim. Dört beş  yıl önceki bir yazısında maklubeyi ballandıra ballandıra anlatmıştı ve İstanbul’da nerelerde yenilebileceğinin bile adresini vermişti. Aradan çok bir zaman geçmemişti ki, 24 Kasım Öğretmenler Günü münasebetiyle ERSİAD ( Ermenekli iş adamları Derneği ) tarafından öğretmenlere bir yemek verilmişti. Yeşil Ermenek’in haberine göre verilen yemekte baş menü  “maklube” idi. Böyle bir yemek adını hiç Ermenek ve çevresinde duymamıştım. Böyle önemli bir günde ve Ermenek kültürünü taşıyacak ve öğretecek olan öğreticilere/öğretmenlere Ermenek’e özgü olmayan bir yemeğin Ermenekli iş adamları tarafından verilmesi beni düşündürmüş ve tepkime yol açmıştı. Öncelikle Ermenek’te böyle bir yemek çeşidi olup olmadığını sorguladım, yapan ve bilen yoktu.  Ermenek mutfağını en iyi bilenlerden biri olan meslektaşım Nurhan (Keskin ) ESİN’e de Ermenek’te “maklube “ denilen bir yemek çeşidinin yapılıp yapılmadığını sordum. Bana verdiği yanıtta, Ermenek’te böyle bir yemek çeşidi olmadığını ama yemeği bildiğini ve İstanbul’daki evinde birkaç defa yaptığını söylemişti. 

Ahmet Hakan, dört yıl önceki o yazısında Fetullah Hoca’nın bir et yemeği olan maklubeyi çok sevdiğini ve onu sevenlerin de bu yemeğe severek yediklerini yazmıştı. Ahmet Hakan 7 Ağustos 2016 tarihli köşe yazısında maklubeyi anlatırken  “ Bir Arap yemeği…Fetullah pek severmiş bu yemeği. O yüzden Fetullahçıların kutsal yemeğiydi… ben de bir ara bayağı merak etmiştim bu yemeğe… “  diyerek yazdıklarının arkasında olduğunu itiraf ediyor. Yalnız bir farkla o zaman Hocaefeni olan Fetullah Gülen, şimdi FETÖ, olarak değerlendiriliyor. 

Şimdi gelelim o zamanki ERSİAD’çılara, Ermenek’te adı sanı bilinmeyen bir yemeği hangi akla hizmet ederek önemli bir günde, bir cemaat liderinin ağırlığını ve hissiyatını öğretmenlere yüklemeyi ve onları etkilemeye teşebbüs ettiler, anlayabilmiş değilim!  Yaptıkları bir cemaat liderinin kimliği altında,  bir güç gösterisi, ona tabii olmadan başka ne olabilirdi? Ne yazık ki Ermenek’in öne çıkan aktörleri dışarıdan gelen akımlara karşı ihtiyatlı hareket edemiyor. Ahmet Hakan’ın anlatımı ile “Fetullahçıların kutsal yemeği” olarak tanımladıkları ve tamamen bize yabancı olan maklubeyi kim nasıl neden öğretmenlere ikram etti ya da ettirdi bilmiyoruz.   

 Şimdi de Ermenek dahil ülke genelinde meydanlarda halkımız demokrasi nöbeti tutuyor “Tek vatan, Tek millet, Tek devlet Tek bayrak!”  diye ünleyip duruyoruz. 

  Bu yazı yalnız ERSİAD a yönelik bir eleştiri yazısı değil ülke genelindeki bütün sonu SİAD’la biten derneklere yönelik bir yazıdır. Atalarımız “Dereyi görmeden, paçayı sıvama der.” Küçük çıkarlar uğruna ya da bir Cemaatin bir parçası/üyesi olarak; onunla özdeşleşerek bir kimliğe girme çabasının düşünmeden, sorgulamadan, iş adamlarının ekonomik gücü ile büyüyüp palazlanan bir örgütün Türkiye’yi getirdiği nokta 17 Temmuz’dur. O zamanki ERSİAD yöneticileri ülkemizin bu hâle getirilmesi hakkında acaba ne düşünürler.  Hâlâ “Öğretmenler Günü”nde öğretmenlere maklube ikram etmeyi düşünecekler mi?  Ermenek halkından yanıldık/hata yaptık diye özür dileyecekler mi?  

Şurası bir gerçek ki demokrasiyi ve çok partili yapıyı önemsemiş ve özümsemiş Taşeli halkı içine son yıllarda kökü dışarıda/ diğer illerden vakıfların ve derneklerin çeşitli etkinlikler adı altında yapılanmaya çalıştığını insanlarımız görmeli ve uyanık olmalıdır. Biz uzaktan bunu görebilyoruz. 

Sonuç olarak, devletin bütün yetkili ve etkili kurumları yıllardır Cemaat yapılanmalarının ülkemiz için   bir tehlike  hâline geldiğini yıllardır yetkili ve etkili makamlara bildirdikleri TV kanallarında anlatılıyor. Ciddi bir yönetim hatası ve ağır bir ihmal var. “Rüzgâr eken, fırtına biçer.” Şimdi ulusça bunun bedelini ödüyoruz. Çevremizde olup bitenleri soran, sorgulayan bir düşünce yapısı ile hareket etmemiz geleceğimiz açısından önem arz eder. 17 Temmuz 2016 kalkışmasının A‘dan Z’ye kadar sorgulanmalı ve sorumlular adalet önünü çıkarılmalıdır. Yenikapı mitinginin ülkemizde demokrasinin ve adaletin gelişmesinde katkı yapacağını ümit ediyorum. 

Artık çok uyanık olmak zorundayız. Milletimize, devletimize geçmiş olsun! Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. 07.08.2016  

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Son Eklenenler

author

Emma Hayes

There I was in a hot yoga studio with plenty of bright natural light and bending myself into pretzel like positions for the very first time.

instagram