FESLİ HAYRANLARININ İNANDIĞINI VE HERKESİN İNANMASINI İSTEDİĞİ HİKAYELER

Merhaba değerli dostlarım,
Bir süredir maruz kaldığım  fesli  saldırılardan dolayı ve saldırganları genellikle kulaktan dolma birkaç tarihi bilgi dışında bir şey  bilmeyen o da çoğunlukla eksik ya da yanlış olan ama fesli cenahın argümanlarını ezberlemiş, ona göre sosyal medya iletisi ve caps paylaşan bir kitleyle mücadele ettiğimden böyle bir yazıyı kaleme alma gereği duydum. Bu minvalde karşı tarafta gerçekten iyi niyetli insanlar olsa da duygu olarak etkilendikleri ve kendileri okumadıkları için  cahil kaldık savunması altında kendilerinin bu anlamda hiçbir zihinsel çabası olmamaktadır. Bundan dolayı tek tip bakışlı bu kitleye bir şey anlatmak zordur. En azından bildiklerinden değil kulaktan kulağa ezbere anlattıkları argümanları  kabul etmemeyi daha rahat sağlamanız adına bu yazıyı baştan sonra okumanızı tavsiye ediyorum. Şimdi sırayla masallar ve gerçeklerine geçelim.
Bunların en önemlileri dinsel öğelerdir. Çünkü Allah inancının üzerinde bir şey olmadığını bildiklerinden ilk olarak buradan vurmayı severler. Böylelikle buna itiraz edersen maazallah dine itiraz edilmiş gibi algı yaratırlar. Nitekim bunun en önemlisi Kuran-ı Kerim’in Türkçe tercümesi ve Kuran-ı Kerim’lerin yakıldığı , dinin yasaklandığı iddiasıdır. Yalnız burada şöyle bir çelişki vardır. Yakılan Kuran-ı Kerim  tercüme edilmesi nasıl gerek görülmüştür. Zaten insanlar Kuran-ı anlasın diye Diyanet tercüme ettirmiş halka sunmuştur. Bunların derdi ise farklıdır. Kuran-ı Kerim’de tarikat, cemaat yapılanması tasvip edilmez ve dinin Allah’la kul arasında olduğu vurgulanır. Yani, Kuran Laiklik ilkesini benimser. Bu arkadaşlar da herkesin dinine imanına karışmayı sevdiğinden bunun anlaşılmaması için Arapça kalmasını güya orijinal dili diye ister. Kendileri ama Türkçesini konuşur.  Buradaki sıkıntı harf devrimine saldırmak istemeleridir. “Keşke Yunan kazansaydı. Dilimiz değişmezdi.” sözüne kadar uzanan bu konuda aymazlıkları; Osmanlı’yı Atatürk yıktı kelamına kadar gelmektedir. Bilmezler ki her tarafı ecnebi işgaliyle dolmuş Anadolu’da zaten dinin yaşanılamadığını. Sonra derler ki işte Sevr ve Mondros antlaşmaları ile padişaha pusu kuruldu. Vahdeddin , Atatürk’ü işte yurdu kurtarsın diye gönderi o ihanet etti falan filan. O zaman Vahdeddin’in Damat Ferit’le birlikte kurdurduğu İngilizlerin finanse ettiği kardeşi kardeşe kırdıran Kuva-yı İnzibatiye ordusunu da anlatsınlar bakalım. Mesele Atatürk olduğu için bunlar çok önemli değildir.
Bunlar sıkı Osmanlıcı Abdülhamitçi, Vahdeddincidir ama Osmanlı tarihini cumhuriyetçiler kadar da bilmezler. Bilgileri bu iki padişahta sıkışmıştır. Bunlar da akıl hocalarının dedikleri kadardır. Gelin 3. Selim konuşalım, 2. Osman’ı konuşalım dersen gelmezler. Çünkü bunlar devrimci padişahlardır ve yapmak istedikleri yenilikler hayatlarına mal olmuştur. Hangi dönemde Sultan olduklarının çoğunun bildiğini bile sanmıyorum.
Fatih’i ve Yavuz’u severler ama sadece islami açıdan baktıkları için severler. Fatih Sultan Mehmed ve Yavuz Sultan Selim’in derinliklerini merak etmezler. Çünkü merak etseler okumaları gerekecek ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün  Fatih’i örnek aldığını görecekler maazallah büyük günah. Çünkü Atatürk rakı içiyordu ve şapka devrimi yapıp İngiliz işbirliği yapmıştı ya bunlara göre ama Sultan 2. Mahmut’un koyu içici olup fesi onun getirdiğini söylemezler. Çünkü o sultan ,halife Osmanlı padişahı büyük adam maazallah yanabilirler.  Bu arada içki içse de Adnan Menderes’e de laf yok çünkü o sevmedikleri CHP’yi yıkan adam.
Bunlar bir de Lozan düşmanıdır. Daha yerini bile bilmedikleri 12 adaların Lozan’da verildiğini söylerler . ( Bu arada birkaçına 12 adanın neresi olduğunu ben söyledim. Bilen varsa da bundan biliyordur. Kendileri okuduklarından değil yani. Zaten okusalar Lozan Antlaşması’nda böyle bir maddenin olmadığını görecekler.) Lozan’la ilgili bir de yüzyıllık yalanı var. Güya yüzyıl yeraltı madenlerine 100 yıl dokunamıyoruz ondan hep 2023 hedefinden bahsediliyor. Şimdi biz yeraltı madenlerine dokunamıyorsak, cumhuriyet döneminde kurulan Eti Maden ve Türkiye Petrolleri A.Ş nasıl kuruldu da Krom, Linyit, Bor ,Petrol gibi bir sürü kaynak çıkardık işledik. Birine bir gün sormuştum: “ Lozan Antlaşması kaç madde?” diye. Cevap olarak “üç-dört madde vardır” denmişti. “Ben de demiştim ki okuduğum 130 civarı maddelik tutanaklarda  böyle yüzyıllık diye bir şey görmedim.” Yani arkadaşlar okumuyorlar ama senden daha çok bilgililer .Çünkü cahiller ve cesurlar. Bilgili insanlar naif ve daha sakin kalmaktadırlar. Bundan dolayı bir şey bilmeseler de bu kitle bilgili olduğunu sanmaktadırlar.
Bir de en sevdikleri yalan Abdülhamid hiç toprak kaybetmedi yalanı: Açıp kronolojiye ve Abdülhamid’in padişah olduğu döneme baksalar toprak kayıpları e padişah eşleştirmesini yaparlar ama işlerine gelmez. Bu sebepten Balkanlar’da ve Afrika’da kaybettiğimiz toprakları bilmeye gerek yok. Hatta Kıbrıs’ın Abdülhamid zamanında İngiltere’ye kiralandığını ve rakı,bira,şarap fabrikalarının Abdülhamid zamanında kurulduğunu söylemeyelim. İlk genelev de Abdülhamid zamanında açıldı ama bunu söylemeyelim.
Bunlar okumayı sevmediklerini gizlemek güya bakıyor araştırıyormuş imajı vermek için caps paylaşmayı severler. Capsler de alakasız iki söz ,itici bir resim ve altından o sözü kimin demiş olmasını istiyorlarsa onun ismi vardır. Yani deniz savaşı olan Çanakkale ‘de nasıl bir kara komutanı kahraman oluyor diye yazdıkları capsleri de görmedim değil. Yani bir mantıkları olsa Çanakkale’nin denizden çok kara savaşı olduğunu idrak edecekler.  Bunun yanında Armstrong ve Kohen gibi CIA’nın adamlarının Kemalizm ile ilgili yazdıklarını örnek göstererek güya Atatürk’ü Yahudi , Mason gibi göstermeye çalışırlar ama bilmezler ki Mason localarını Atatürk kapattırdı.
Karabekir’le Mehmet Akif’in dünya görüşünü yakından tanımadan Atatürk’ün karşısında diye onları savunuyor gibi yaparlar ama yine bilmezler ki Karabekir’in işle arkadaşlığı ayırdığı ve Atatürk’ün her zaman onun dostu olduğunu söylediğini. Mehmet Akif’in de Mısır’a kendi isteğiyle gittiğini akıl hocaları bunlara söylememiştir. Zira bu çok sevdikleri Fesli Osmanlıcı Hoca müsveddesi püsküllü , birine P.z.v.nk diğerine de ib.e demiştir.
Atatürk’ten sonraki CHP dönemlerinde sevmedikleri bir şey olursa Atatürk’e yıkarlar. İsmet Paşa ile Atatürk’ü aynı tutmanda bir sakınca yok.  Çok sıkışırsan İsmet’i anlat canım sıkıntı yok salla gitsin ama İmam Hatipler tekrar İsmet Paşa zamanında açıldı ve İsmet Paşa sayesinde savaşa girmekten kurtulduk deme. O zaman cehennem ateşinde yanarsın.
Artık hepsini bitirdik diyecekleri bir şey kalmadı mı ? Sığındıkları şey gizli maddelerdir. Ben de o zaman diyorum ki kardeşim bunlar gizliysen ben akademik çalışan birisiyim, yabancı metin de okurum. Ben göremiyorum da sen nasıl görüyorsun getir bir okuyalım diyorum. Entelektüel olarak karşı tarafı kim olursa olsun ezme gereği duyuyorum. Çünkü ne kadar bilirsen bil bilginin ezilmesine izin verdiğin sürece fesliler cahil ve cesur tavırlarıyla galip gelmeye çalışacaktır.
 Fesli ailesi arkadaşlar bilerek ya da bilmeyerek çok ciddi aymazlık ve nankörlük içindedir. Bu arkadaşları ya kurtarmak  ya da direnç gösteriyorlarsa bilgisizliklerini yüzüne vurmak gerekmektedir. Bu konuda da hiç mütevazı olunmamalıdır.